ABD, uyuşturucu kartelleri, uyuşturucu kaçakçılığı ve mülteci akınını önlemek gerekçeleri ile Venezuela’yı askeri kuşatma altına aldı. Trump Maduro’nun gidici olduğunu açıkladı.
Venezuela’da muhalefetin önde gelen isimlerinden María Corina Machado, 2025 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Nobel Komitesi, Maduro rejimi altında demokratik haklara ve barışçıl geçişe adanmış cesur sivil eylemi için Machado’yu “Latin Amerika’da son dönemdeki sivil cesaretin en olağanüstü örneklerinden biri” olarak tanımladı.
Bu ödül, aynı zamanda uluslararası alanda Venezuela göndermeli olarak demokrasi ve insan hakları gündemini tekrar öne çıkardı.
Venezuela’da Hugo Chavez 1998’de başkan seçildi. Halka gıda kolileri dağıttı. Popülizm uğruna kamu kaynaklarını hesapsızca harcadı. Halkın zafiyetini kullandı ve anayasayı değiştirdi. Muhalefeti ve basını susturdu. Yerine gelen yardımcısı Maduro, şaibeli bir seçim sonrası başkan olunca, yargıyı tamamıyla kontrolüne aldı. Toplum ikiye bölündü. Resmi olmayan rakamlara göre tepki için sokaklara dökülen halktan 3000 kişi hükümet güçleri tarafından öldürüldü. Başkanlık sistemi katı bir diktatörlüğe dönüştü.
Hiçbir demokratik ülke Venezuela’da Maduro yönetimini desteklemiyor. Geçmişte, destekleyen ülkeler, Rusya, Çin, Türkiye, İran, Küba’dır. Batı ittifakı içinde olupta Maduro’yu destekleyen tek ülke Türkiye’dir.
Gerçekte, Nicolás Maduro diktatörlüğü daha ileri taşıdı.
Maduro demokrasi ve hukuku askıya aldı. Sonuçları halka yüksek maliyet olarak yansıdı;
- Venezuela uzun süreli ekonomik çöküş yaşadı. Hiper enflasyon yaşadı. Şimdi enflasyon yüzde 172’dir.
- Siyasi kurumların zayıflaması ve ideolojik kutuplaşma,
- Temel gıda ve ilaç kıtlığı yaşanıyor.
- 7,8 milyondan fazla insan yurt dışına göç etti ve mülteci olarak çıktı.
- Siyasi ortam gergin. Son seçimde halk sandığa gitmedi.
- Güney Amerika’da 15 ülke içinde yolsuzluğun en yüksek olduğu ülke olarak ilan edildi.
- Maduro 2000 kişiyi hapse attı.
2015’te parlamento seçimlerinde Maduro kaybetti. Erken seçim için anayasal süreç başlatıldı ve fakat Maduro gerek meclis kararını ve gerekse halkın topladığı 4 milyon imzayı reddetti.
Meclis Maduro için azil kararı çıkardı. Ancak üyeleri Maduro tarafından seçilen Anayasa Mahkemesi üyeleri bu talebi anayasaya aykırı bularak reddetti.
Maduro, diktatörler kaybetmez, sözünün ne kadar gerçek olduğunu gösteriyor.
ABD müdahalesine karşı, Maduro Rusya’dan silah ve destek istemiş, ama Rusya ve Putin zaten zor durumda, fiilen mümkün değil. Çin ABD’yi karşısına almaz.
ABD, müdahale gerekçesi petrol veya dediği gibi uyuşturucu kartelini önlemek olabilir. Ama Maduro’yu indirip Venezuela’ya demokrasiyi getirirse, Venezuela halkına en büyük iyiliği yapmış olacak.
Dahası, dünyada demokrasi ve hukukun düşüşünü, dünya kamu oyuna hatırlatmış olacaktır. Zira Dünyada siyasi gidişatta iki önemli husus dikkat çekiyor.
- Demokratik ülke sayısı azalıyor, otokrasi tırmanıyor. (önceki yazılarımda verilerle açıkladım)
- Siyasette liyakat seviyesi düştü, liyakatsızlar ise otokrasiye gidiyor.