İnsanlık, hep inandığı değerler uğruna mücadele etmiştir.
Bundan yüzyıllar önce, Medine’nin çevresine savunma hattı olarak kazılan hendek dayanışma, inanç ve azmin göstergesiydi. Kuşatılmış bir şehirde, tüm imkânsızlıklara rağmen pes etmemiş; umutlarını, birbirlerine olan güvenleriyle büyütmüşlerdi.
O ruh bugün Gazze’de yeniden doğmalı. Bugün dünyanın gözü önünde, seri cinayetler işleniyor. Kan gövdeyi götürüyor. Bombalanan evler, yıkılan hastaneler… Açlık, gözyaşı… Ağlayan çocukların gözleri ‘insanlık onuru’nu arıyor.
Gazze’deki insanlar var olma ve yaşama hakkını kaybediyor. Dünyanın sessizliğine rağmen, silahların gölgesinde, yaşam filizine tutunuyorlar. Ve kimse, o filizin serpilebilmesi için çaba göstermiyor…
Tarihe baktığımızda, Yahudilerin yaşadığı soykırımın ardından uluslararası alanda nasıl bir güç kazandıklarını görüyoruz. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yahudiler, uğradıkları büyük trajediyi bir kimlik ve dayanışma unsuru haline getirerek siyasi, ekonomik ve askeri olarak ekstra güçlendiler. Özellikle Batı dünyasının desteğiyle kurdukları İsrail devleti, kısa sürede bölgesel bir güç haline geldi. Gücü ve iktidarı eline geçirenlerin, dün zulme uğrayan olmalarına rağmen bugün zulmeden konuma gelmeleri insanlık adına iğrenç bir çelişkidir.
Peki ne olacak? Acıların halkları güçlendirdiğini görüyoruz. Bu karanlığın ardından, dayanışma ve örgütlenme bilinciyle güçlenen bir topluluk ortaya çıkacak. Acıttıkları yürekler, yedikleri haklar, aldıkları canlar ecelleri olacak. Kazdıkları kuyuya kendileri düşecekler. Güç, adalet duygusuyla birleşmezse yozlaşır. Gazze’de gördüğümüz şey, vicdanın sınavıdır.
Allah Teâlâ, tarih boyunca inananların sabrını ve sebatını mükâfatlandırmıştır. Sabredeceğiz. Şu an mesele, Filistin ya da Gazze meselesinden çok insan kalabilme meselesidir. Adaletin, merhametin hâlâ bir anlamı olup olmadığını sorgulama zamanıdır.
Lütfen sessiz kalmayalım, çığlık atalım. Farklı inançlarımızı, görüşlerimizi, kimliklerimizi bir kenara bırakıp insanlığın ortak vicdanında buluşalım. Gazze insanlığın aynasıdır.
Aynada, hepimiz kendimizi görmeliyiz.