Almanya, Avrupa Birliği ülkeleri ve İsviçre ile sınırları açarken, Robert Koch Enstitüsü'nün yayınladığı listede Türkiye, "Korona virüsü risk bölgesi" olarak gösterildi. Oysa Avrupa ülkelerinin durumu Türkiye'den çok farklı değil.

Twitter'da Serdar Murat Bal, "Kimse Amerika'nın günlerdir sokakta olmasından dolayı 'vaka sayısı arttı mı?' diye araştırmıyor..." diye yazdı.

Almanya'nın bütün şehirlerinde korona virüs yasakları ve çipli aşılar protesto edildiğinde de insanlar birbirine çok yakın durmuştu. Maske kullanan yok gibiydi. Bu durum, Almanya'da hiçbir risk oluşturmadı mı?

Yine Twitter'da "Avcı", "Virüslerle yeni bir anlaşma sağlandı! Sahadaki futbolculara bulaşmayacak, fakat tribündeki seyircilere bulaşmaya devam edecek maalesef!" diye komediyi anlattı.

***

İngiltere'de ise Oxford Üniversitesi öncülüğünde yapıldığı söylenen "kapsamlı" araştırmada "deksametazon" adlı ucuz ve kolayca bulunabilen bir ilacın ağır koronavirüs hastalarının kurtarılmasına yardımcı olabileceği açıklandı!

İlacı araştırıyorsunuz, "en güçlü kortizon" deniliyor. Kortizonun tehlikeli bir ilaç olduğunu dünyada bilmeyen yok. Zaten, bu tür ilaçların "yan etkileri" listesini okursanız, çökertmediği organ yok gibi...

Bu arada "Virüs mutasyon geçirdi", "İkinci dalga başladı" gibi haberleri de hatırlayalım…

Türk Bilig adlı kullanıcı, "Türkiye'de ve dünyada Covid-19 için korku filmi tadında açıklama yapan doktorları araştırdığımda hep aynı merkeze; Maastricht Üniversitesi'ne bağlanıyor konu... Hiç şaşmıyor!" diyor...

***

ABD, o kadar göstericinin maskesiz olarak omuz omuza eylem yapmasını değil, başkanlık seçimlerini tartışıyor!

Mesela Washington Times gazetesinde, Seth McLaughlin, "Trump, Biden'ın aşil topuğunu buldu. Son televizyon programında Biden'ın zihinsel olarak gerilediği, iki dakika önce söylediğini unutan bir insan olduğu ortaya çıktı. Biden, ne kadar çok televizyon programına katılırsa gaflarıyla, o ölçüde kendi ayağına vurmuş olur." diye yazdı.

Buna karşılık, Biden'ı tutan küresel şirketlerin medyası, Trump'ın da yaşlandığını göstermek için merdivenlerden inerken çok dikkatli yürümesini öne çıkardı.

Wasghington Times'tan Emmett Tyrrell Jr. da "Kurgulanmış sahte haber dünyasına bakarsanız Trump hiçbir şeyi doğru yapamaz" diye cevap verdi.

Kısacası ABD'de çoğu siyah ve İspanyol kökenli 100 binden fazla insan ölmüş, kimsenin umurunda değil. New York hastanelerinden hemşireler, youtube'da yayınladıkları videolarda, testi negatif çıkanların da yoğun bakıma yatırıldığını ve "ölüm riskiniz var" denilerek oksijen tüpüne bağlandığını, sağlam insanların yoğun bakıma yatırılarak öldürüldüğünü anlatıyor! "Senaryo" denilebilir ama konu araştırılmalı.

***

Diğer taraftan, Brand Finance adlı kuruluşun "Türkiye'nin en değerli markaları" araştırmasında, Türk Hava Yolları birinci, Ziraat Bankası ikinci oldu. Üçüncü sırayı Garanti Bankası alırken, Turkcell dördüncü, Arçelik beşinci oldu. İlk 20'ye bakıldığında Türkiye'nin en değerli markaları listesinde, sektör olarak bankacılığın yani faiz sisteminin öne çıktığı açık.

Ramazan Kağan Kurtoğlu, "1990'da devlet/kamu sosyalizmi, 2008'de neoliberal kapitalizm çöktü. Korona virüs ile Çin modelinden hareketle, ekonomide 'sosyalist neoliberalizm/şirket sosyalizmi', politik/sosyal olarak da 'dijital diktatörlük ve kuantum aşı' ile köleleştirilmiş 'hibrit insan' türü dayatılıyor. Küresel elitler, Fed/dolar-kredi operasyonları ile küresel çapta 'batmayacak kadar büyük' bankaları iflas ettirerek ulus devletleri istikrarsızlaştırıp para isyanları-gıda isyanları çıkaracak. 2021, dünya için çok zor bir yıl olacak." diyor.

***

"Kurgulanmış sahte haber dünyası"nda yaşadığımız bir gerçek. İnsanların doğruyu-yanlışı ayırt edememesi temeli üzerinde yükselen çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğumuz kesin.