2002 yazı Sarı-Lacivertliler için son derece hızlı geçmişti. Transferde bombalar bir bir patlıyor, Fenerbahçe tüm dünyada adını duyuruyordu. Arjantin ve dünya futbolunun o dönemki en büyük yıldızlarından Ariel Ortega, Brezilya Ligi’nin gol makinesi Washington, Dortmund orta sahasının kilit oyuncularından Miroslav Stevic, Türk futbolunun o dönemki en yetenekli genç oyuncusu olarak gösterilen Tuncay Şanlı. Peş peşe gelen dünya starlarının arkasında kalan bir transfer daha vardı. Fenerbahçe, Kartalspor’un kalecisi Volkan Demirel’i de kadrosuna katmıştı.
ŞANSSIZ BAŞLANGIÇ
Genç kaleci, Fenerbahçe formasıyla ilk maçına çıkmak için 26 Nisan 2003 tarihine kadar bekledi. Kadıköy’de Samsunspor ile oynanan karşılaşmada Oktay Derelioğlu, daha 1. dakikada Volkan’ı avladı. Karşılaşma 1-1 biterken, genç file bekçisinin Sarı-Lacivertli kariyeri pek de iyi başlamadı. Ancak yılmadı, yedek kalmayı sorun etmedi. Fenerbahçe’nin 1 numarası olmak için çok çalıştı.
2003-04’te 22 maçta kaleyi korudu, 2004-05’te bu sayı 8’e düştü. Ancak 2005-06 sezonu, Volkan Demirel için dönüm noktası oldu. En büyük hayali artık gerçek olmuş, eldivenleri bir daha çıkarmamak üzere giymişti.
Hemen ardından milli takım kariyeri başladı. O artık Türkiye’nin en iyi kalecilerinden biriydi. Sarı-Lacivertliler ile ilk maçına çıktığı 2003 yılının üzerinden tam 13 sene geçti.
Volkan bu süreçte 436’sı Fenerbahçe, 63’ü ise A Milli Takım olmak üzere tam 499 maça çıktı. Adını Türk futbol tarihine yazdırdı. Kulübünde kaptanlığa kadar yükseldi. Taraftarların en sevdiği oyunculardan biri olurken, kulübün yaşadığı zor süreçlerde dimdik ayakta durdu.
Tecrübeli file bekçisi, muhtemelen yarınki Konya maçında görev yapmayacak ancak hafta sonundaki Başakşehir mücadelesiyle birlikte 500. defa eldivenleri giyecek.
