Vurgun büyük, ceza küçük!..

"Atı alan Üsküdar'ı geçti" deyimi son yılların Türkiye'sinde neredeyse her olayı özetlemeye yetiyor...

Çünkü devletin "denetim" konusundaki başıboşluğu, dirayetsizliği ve duyarsızlığı her fırsatta vurguncuların yolunu açıyor, bu arada her türlü rezilliği dayatanların yaptıkları da yanlarına kazanç kalıyor...

Evet; Türk basınının hiç bir gazetesinde, bu köşede olduğu kadar Corona ve dövizdeki artış bahanesiyle milleti kazıklayan piyasa çetelerini deşifre eden yazılar yer almadı...

Üstelik sebzeden meyveye, bakliyattan her türlü besin kaynağına yüzde 50 ile 400 arasında zam yapan vurgunculara müdahale edilsin diye İçişleri, Tarım, Sanayi ve Ticaret bakanlıklarına bu köşede defalarca, "müdahale edin" çağrısı yapılırken, kimsenin kılını kıpırdatmadığına da dikkat çekildi...

Tüm bu uyarılara rağmen, Corona'nın Türkiye'yi sarsmaya başladığı Şubat ayından itibaren yurttaşlardaki gıda stoku paniği market vurguncularını iyice azdırdı ve salgının yayılmasının ardından, döviz fiyatlarının girdileri arttırdığı yalanına da sığınan piyasa tezgahçıları istedikleri gibi at koşturmaya devam etti...

farac1-002.jpg

Aylar sonra göstermelik denetim...

Peki; yaşanan başıboşlukta fahiş fiyat tüccarları ne kazandı?... Örneğin; 30 adetlik bir paket yumurtanın fiyatını 12 liradan 30 liraya çıkartan vurguncular son 6 ay içerisinde milyonlarca lira haksız kazanç elde etti...

Makarnadan bakliyata, sütten peynire, meyveden sebzeye kadar her ürünün fiyatını iki- üç katına çıkartan soygun çeteleri son aylarda kazançlarına milyonlarca lira ekleyerek köşeyi döndü...

Stokçuluğu da tetikleyen fahiş fiyat politikası 30 lira tutarındaki 5 kiloluk ayçiçek yağını bir anda 85 liraya yükselterek karaborsacı vurguncuların kasalarına milyonlarca dolar akıttı...

farac2-002.jpg

Velhasıl, sürekli etiket değiştirerek

dar gelirlilerin sofrasından neredeyse her gün bir lokma daha çalan piyasa çeteleri, bakanlıkların gafleti nedeniyle zam yapılmadık tek ürün bırakmadı ve zaten geçim sıkıntısında olan milyonlarca insan peynire, zeytine, makarnaya, sebzeye muhtaç kaldı...

Sonunda halkın öfkesi öyle büyüdü ki, bu köşedeki çağrılara kulak tıkayarak piyasalardaki başıboşluğa adeta göz yuman bakanlıklar, göstermelik olarak harekete geçtiler ve denetim adı altında bir zahmet boy gösterdiler...

İş işten geçerken,

piyasa vurgunlarını ısrarla manşete taşımayan yandaş gazetelerden biri göstermelik fiyat denetimini üç gün önce şu satırlarla duyurdu ki, manzara evlere şenlikti;

"Son dönemde girdi maliyetlerindeki artış bahanesiyle fahiş zam yapan firmalara karşı hem devlet hem de vatandaş mücadeleye girişti!.. Ticaret Bakanlığı da 81 il genelinde bir yandan market ve toptancı denetimini artırırken 'dün itibariyle' de Maliye, Tarım ve Sanayi Bakanlığı elemanları ve belediye zabıtalarının katılımıyla üretici denetimi başladı."

Nerede asıl operasyon?..

Piyasa vurgunculuğu aylardır sürmesine rağmen, denetimlerin ancak "4 gün önce" başladığını duyuran yandaş gazete haberlerine göre,

Ticaret Bakanlığı'nın adı ilk kez duyulan bir  "Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu" varmış!!!

İşte o kurul aylar sonra harekete geçirilmiş olmalı ki, 120 firmaya sadece 3 milyon 595 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar vermiş!!!

farac3.jpg

Üstelik aylardır rezalete göz yuman bakanlık, "Fahiş fiyat artışları ile stokçuluk eylemlerinin yakından takibi amacıyla Bakanlığımız koordinasyonunda denetimler aralıksız devam edecektir" duyurusu yapmış ki, "şimdiye kadar neredeydin ey bakanlık" demeden de geçmeyeceğiz...

Neymiş efendim; "3 bin 386 dosya karara bağlanmış, gıda, temizlik, hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 495 firmaya toplam 15 milyon 480 bin lira idari para cezası uygulanmasına" karar verilmiş!!!

Peki; millet fahiş fiyatlar yüzünden burnundan solurken, 28 Ocak akşamı saat 21.00'de yandaş gazetelerin internet sitelerine "son dakika" anonsuyla yansıyan şu komik habere ne demeli;

"Son dönemde fahiş zam yapan firmalara karşı mücadele başlatıldı. Ticaret Bakanlığı da 81 il genelinde bir yandan market ve toptancı denetimini artırırken, Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi (Gıda Komitesi), Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın ev sahipliğinde son dönemdeki fiyat gelişmelerini görüşmek amacıyla bu akşam saat 20:00'de toplandı."

Yazının başında, "Atı alan Üsküdar'ı geçti" deyimini niçin anımsattığımızı anladınız mı şimdi?..

Piyasa çeteleri 81 milyon yurttaşı aylar boyu soyarken,

"Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu"nun adının ilk kez duyulduğu yetmezmiş gibi, bir de "Gıda Komitesi" varmış ki, o da aylar sonra toplanmayı akıl etmiş!!!

Evet; madem devletin ilgili bakanlıkları Corona'nın başladığı Şubat ayından bu yana ilk kez piyasa soygununa müdahale etti, o halde 18 Ocak'ta bu köşede yer alan ve vurgunculara dikkat çeken "Operasyon yapılmayan tek örgüt" başlığını hatırlatarak Maliye Bakanlığı'nı tekrar göreve çağıralım;

Halkı kazıklayanlar komik para cezalarıyla mı kurtulacak?.. Gıda ticareti yapan şirketlerin defterlerini- kazançlarını sorgulayacak büyük bir operasyon başlayacak mı?.. Soyguncuların yaptıkları yanlarına kazanç mı kalacak?..

Yazarın Diğer Yazıları