"Yangın sönmedi, yalnızca kontrol altında!"

Koronavirüsü salgınında dünya genelinde vaka sayısı 3 milyonu, ölüm sayısı da 200 bini geçmiş durumda; ancak tüm ülkeler birer birer yasaklarında gevşetme yaptıkları kararları açıklıyor.

Virüsten en çok etkilenen ülkelerden biri olan İspanya, sokağa çıkma yasağını hafta sonu itibarıyla gevşetti, spor egzersizlerine ve yürüyüşlere izin verildi.

Almanya, eyaletlere göre farklılık göstermekle birlikte, ilkokul ve lise düzeyindeki çocuk ve gençler için okullara dönüşü başlattı, kuaförleri ve berberleri hizmete açtı.

Belçika, maske takmak koşuluyla toplu taşımanın seferlerini arttırdı, imalat ve toptan ticaret yapan şirketleri faaliyete açtı.

İtalya, spor ve yürüyüşler için sokağa çıkma yasağını esnetti. İnşaat ve sanayi sektörlerinde üretim faaliyetlerine ve restoranlarda siparişle satışa müsaade edildi.

Macaristan, başkent Budapeşte hariç, en az 1,5 metre mesafe koşuluna uymak şartıyla sokağa çıkılabilmesine, şirketlerin açılmasına ve restoranların dışarıda hizmet vermesine izin verdi. Ayrıca Almanya, Avusturya, Çekya, Polonya, Slovakya ve Güney Kore'den yapılacak iş amaçlı seyahatlere de müsaade edildi.

Yunanistan, berber ve kuaförlerin, elektronik eşya satan mağazaların ve kitabevlerinin açılmasına izin verdi. Şehirlerarası seyahat yasağı devam etmekle birlikte sokağa çıkma yasağı kaldırıldı.

İşte Avrupa ülkelerindeki bu vaziyet ve son on gündür vaka ve ölüm sayısı açısından Türkiye'de görülen olumlu gidişat bazı beklentileri ve rehaveti beraberinde getirdi.

Ancak siyasilerin bu kararları ışığında bazı önemli bilimsel bulgulara dikkat çekmek istiyorum.

60'tan fazla ülkede artış var

Türkiye'nin ve pek çok Avrupa ülkesinin virüs tablolarında iyileşme gözlense de henüz tehlike geçmiş değil. Hatta…

Dünya genelinde 60'tan fazla ülkede virüs etkisini "arttırmaya" devam ediyor. 90 civarı ülkede vaka sayısında azalma görülürken, 50 ülkede de vaka sayısı hala sabit.

Bu da şu noktada önem kazanıyor: Mevcut durumda dünyadaki dönüşünü tamamlayan virüsün, sınırlamaların kalkması halinde, ikinci bir tura çıkma tehlikesi var. Zira, son zamanlarda Çin'de tespit edilen yeni vakalar da ülkeye dışarıdan giren kişilerden kaynaklanıyor.

Güney Kore'de de iyileşen hastalardan bazılarının sonuçlarının tekrar pozitif çıkması, laboratuvarlardan aşı müjdesi gelmedikçe, sağlıkçıların mucizelerinin kalıcı olmadığını ortaya koyuyor.

Özetle, tehlike geçmiş değil; hatta önümüzde ikinci, üçüncü dalga gibi tehlikeler var.

Koronalı normal yaşam

Sıcaklar başlayınca virüsün etkisinin azalacağı tezi uzun süre önce çürüdü. Ancak sıcakların yasaklardaki gevşemeyle birlikte tam tersi bir etki yapması muhtemel. Turizmde ve günlük hayattaki normalleşme, güzel hava ile birleşince virüsün etkisinin tekrardan hızlanması sonucunu doğurabilir.

İşte bu yüzden Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Henüz yangını söndürmedik, kontrol altına aldık. Ardından soğutma yapmamız lazım ki, ikinci bir atak başlamasın" diyor.

O halde bu ülkeler neden yasaklarda gevşetmeye gidiyor derseniz; İngiltere başbakanın salgının başında söylediği ve büyük tepki aldığı "sürü bağışıklığı" sistemi, şu an benimsenen yeni mücadele yöntemi. Yani, bu virüsü kapan kapacak…

Tabi haliyle yasakların genişlediği her ülkede eleştiriler yapılıyor. Özellikle okulların açılmasına karar veren ülkelerde, eğitimcilerin sağlığının göz ardı edilmesi büyük eleştiri konusu.

Ancak eleştirilere ve uyarılara rağmen yasakları gevşeten her ülkenin planlaması gereken en önemli şey: Yeni bir dalganın gelmesi ihtimaline karşı nasıl önlemler alınması gerektiği ve bu yeni dalga ile nasıl mücadele edileceği.

Virüs, Türkiye'ye gelmeden önce yeterli maske dahi stoklayamadığımızı gördük. Son ana kadar test satmaya devam ettiğimiz için test sayımız hala olması gerekenin altında. Umalım ki, yasaklar gevşetilirken, önceki hataların tekrarlanmaması için de organize olunur.

 

Yazarın Diğer Yazıları