Yarım asırlık hizmet ve anılarda kalanlar

Hamdi Ardalı, babamın tabiriyle "suyun ötesi"ndendi. Yani Balkan göçmeni... Bu yüzden Selanik-Katrin doğumlu olan babam Ardalı'yı çok tutardı. İlginç olan, Hamdi Ardalı'nın polislik mesleğinin ilk görev yerleri semtimizde, Fatih Emniyet Amirliği'ne bağlı karakollarda geçmesiydi. Ardalı'nın anlattığına göre birgün Balat Karakolu'ndan aranıyor. Kadere bakın bu merkezde göreve başlatılıyor. Evi Çarşamba'da ama iş yoğunluğundan bir türlü yatağında yatmak kısmet olmuyor.

Hamdi Bey, devlette hızla yükselenlerdendi. Tunceli dahil valiliklerde bulundu. İstanbul'a Emniyet Müdürü olduktan sonra öncelikle Siyasi Şube olmak üzere hemen her ferdini İstanbul dışına gönderdi.

Okumakta fayda var

Öte yandan basının ünlü kalemleriyle takıştı. Eski polis-adliye muhabirleri başta olmak üzere Hamdi Ardalı'nın hatıratı niteliğindeki, "Devlet'te 50 Yıl 6 Ay" kitabını okumalarını her okura salık veriyorum. Kitabın temiz ve akıcı Türkçesini sanırım öğretmen kızının kalemine borçluyuz. Bu 2 ciltlik anıların okunur hale getirilmesinin ise oğlunun eseri olduğu belli.

Unutmadan bir konuyu daha arzedeyim. Ben diğer basın mensupları gibi Ardalı'yla hiç çatışmadım. Tek sevdiği gazeteci Ali Öncü'ydü. Onun da tek bir ricasını yerine getirdiğine şahit olmadım

ekran-alintisi-20200907024142.jpg

Eczacıbaşı Ailesi'nin usta fotoğrafçıları

Eczacıbaşı'larla dostluğum Nejat Bey'le başladı. İKSV'nin toplantısı için çok erken gitmiştim. Sadece o vardı. İzin isteyip, "Ben bir şeyler yiyip geleyim" dedim. "Ne yiyeceksin?" diye sordu.

"Hemen yakında Elmas Büfe var. Çok güzel karışık tost yapıyor" dedim.

Nejat Bey, "Bana da ısmarlar mısın?" diye sorunca, "Başımla beraber" deyip birlikte çıktık. Dostluğumuz böyle başladı.

Gel zaman git zaman ailenin hemen bütün fertleriyle sıkıfıkı olduk. İlk olarak Moskova tanıtımına beni de davet ettiler. Sonra arkası kesilmedi. Oradakiler de buraya geldi. Sağlık Bakan Yardımcısı Podgorny Jr'un da bulunduğu ekiple Tarabya'daki lüks balık lokantalarında birlikte yemeklere devam ettik.

En son Bülent Eczacıbaşı ile "İşim Gücüm Budur Benim" kitabının tanıtım toplantısında buluştuk.

ekran-alintisi1-012.jpg

Bülent Bey'in son sürprizini yeni aldım. Ekinde yolladığı mektupta da dile getirdiği gibi, fotoğraf çekmek en önemli hobisi. Pırıl pırıl fotoğraflarla dolu yeni kitabı "Yoldan / From The Road"u elimde buldum. İnanın rahmetli amcası Şakir Eczacıbaşı'nın fotoğraflarından aşağı değil...

Bu arada, değerli büyüğüm Hüsamettin Cindoruk tarafından yollandığı mesajını aldığım kitap halen elime ulaşmadı. Bekliyoruz...

Ortada yoktu

Özay Şendir'i uzun aradan sonra nihayet CNN Türk Masası'nda görebildim. Özay'ı özleyenlerdenim.

Günün Sözü:

 Ne kadar hazin bir çağda yaşıyoruz, bir ön yargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha güç. Albert Einstein 

Yazarın Diğer Yazıları