Yaşlanmaya karşı savaşan Türk bilim insanı gençlik iksirini buldu. Artık kimse yaşlanmayacak

Yaşlanmaya karşı savaşan Türk bilim insanı gençlik iksirini buldu. Artık kimse yaşlanmayacak
Ödüllü Türk bilim insanı Doç. Dr. Elçin Ünal hücresel yaşlanmayı anlayıp yeniden gençleşmenin yollarını aradıklarını dile getirerek “Hedefimiz kendi başına insan yaşam süresini uzatmak değil, daha çok sağlıklı yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini daha ileri yaşlara taşıyabilmek” dedi

Berkeley Üniversitesi Moleküler ve Hücre Biyolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elçin Ünal, hücrelerde yaşlanma sonucunda biriken hasarların doğal yollarla tedavi edilmesi konusunda yaptığı çalışmalarla 2020 Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün sahibi oldu. Kendi laboratuvarında ekibiyle sürdürdüğü çalışmalarda hücresel yaşlanmayı anlayıp geri çevirmeyi başarmayı hedeflediklerini dile getiren Doç. Dr. Ünal Milliyet’e konuştu.

Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden mezun olan, doktora çalışmasını ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nde ‘mayoz bölünme’ üzerine tamamlayan Doç. Dr. Ünal, doktora sonrasında MIT’de yaşlanmanın mayoz bölünme üzerine etkisi yerine bunun tersini yaparak mayoz bölünmenin yaşlanma üzerine etkisini araştırmaya başladı. 2104’ten beri de Berkeley Üniversitesi Moleküler ve Hücre Biyolojisi Bölümü’ne çalışmalarını sürdüren Doç. Dr. Ünal, çalışmalarını şöyle anlattı:

“Yaşlanma sonucunda hücrelerde protein kalite kontrolü ve organel fonksiyonlarında düşüş gözlenir. Vücudumuzdaki üreme hücreleri bu hasarları doğal olarak etkisiz hale getirebiliyor. Eğer üreme hücrelerinin bunu nasıl başardığını anlayabilirsek, diğer hücrelere de bu mekanizmaları uygulayabiliriz. Yaşlanma, kanser ya da Alzheimer gibi çok değişik tipteki hastalıkların birinci risk faktörü. Eğer yaşlılık sonucunda ortaya çıkan hasarları hücre seviyesinde tedavi edebilirsek, değişik tipteki hastalıkların ortaya çıkma şansını da azaltabiliriz. Temel amacımız hücresel yaşlanmayı anlayıp geriye çevirmeyi başarmak.

5f9347d25542820fe0c7b7b2.jpg
SAATİ KEŞFETTİLER

Hücre yaşlanması, hücrelerin yinelenme kapasitelerinin sınırlanmasıyla ilgili bir süreç. Vücudumuzdaki hücreler, mesela kök hücreleri, birçok kez bölünebilir. Fakat yaşam süreleri sonsuz değil, bir noktada ölürler. Organizma yaşlandıkça, kök hücre havuzunu azaltır veya farklı dokulardaki hücreler yaşlanmaya başlar bölünmeyi bırakır. Grubum, bu yaşlı hücrelerin mayoz bölünmeye uğradıklarında yaşlanma saatlerini resetlediklerini buldu. Bu da bize mayoz bölünme sürecinin içeriden yaratılan yeniden gençleşme yolu olduğunu düşündürüyor. Bizim amacımız mayoz bölünme ile yeniden genç hücrelerin içeriden izledikleri yolların mekanizmasını anlamak ve bu işleyişi diğer hücre tiplerine uygulamak. Hedefimiz kendi başına insan yaşam süresini uzatmak değil, daha çok sağlıklı yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini daha ileri yaşlara taşıyabilmek.”

Araştırmanın çok erken aşamasında olduklarını dile getiren Doç. Dr. Ünal, “Öncelikle hücrelerin nasıl kendilerini yeniden gençleştirdiklerini anlamak. Arabanın nasıl çalıştığını anlayacağız ki devamında bozulmuş bir arabayı tamir edebilelim. Şimdiye kadar bu süreçten sorumlu olan yaklaşık 90 gen bulduk ve bunların üçte biri insan hücrelerinde bulunuyor. Şimdi bu genlerin fonksiyonlarını ve eski hücreleri tamir etme sürecindeki rollerini tanımlamaya çalışıyoruz” dedi.

TUTKULU HEDEFLERİNİZ OLSUN

Doç. Dr. Ünal bilim insanı olmak isteyenlere de şu tavsiyelerde bulundu; “Tutkulu hedeflerin olması iyidir, böylece her zaman kendinizin daha iyi bir versiyonu olmak için meydan okuyabilirsiniz.”

Kaynak: Milliyet