Son yıllarda Brezilya Milli Takımı bile şovu bir kenara bırakarak, takım disiplinine ve kuvvete dayalı futbolu tercih etmesine rağmen, seyirci tribünde farklılık yaratanları izlemek için koşuyor.
Bir başka tabirle, insanların bir kısmı taraftar oldukları için tribünlere koşsalar da, önemli bir kısmı da, boş vaktini görsel bir güzelliği izlemek, heyecanı tatmak, bunu yaparken de tezahüratta desarj olmak için futbola koşuyorlar.
Fenerbahçe’nin tribünleri daha fazla doldurmasının nedenlerinin bana göre başında bu gerçeği iyi tespit eden yöneticilerin, buna paralel futbolcuları kadrolarına doldurmalarıdır.
Fenerbahçe’da çoksayıda, Galatasaray ve Beşiktaş’ta ise hatırı sayılır miktarda olan bu tür oyunculara maalesef Trabzonspor, bugünkü yapısı içinde Yattara’yı hariç tutarsak sahip değildir. Hatta, bir çok Anadolu kulübünden de geridedir.
Yattara’da tek başına ne kadar etkili olabilecektir?
Orta alanda bile yaptığı kıvrak ve göze hoş gelen hareketlerle, arkadaşlarının uykuya saldığı seyirciyi  tek başına yerinden kıpırdatan Gineli, bugünlerde sadece Trabzonspor’un değil, Türkiye’nin gündeminde...
4 yıldır Trabzon’da bulunan ve 1 yıllık daha sözleşmesi olan Yattara’nın çocuklarının eğitimini de gerekçe göstererek (ki dikkate alınması gereken hususlardan biridir) transfer yapmak istemesi kendisi açısından ne kadar doğru ise Trabzonspor penceresinden o kadar yanlıştır.
Hele Gökdeniz’in gidişinden sonra, hemen hemen herkesin, “Kadroda futbol adına yeşil çimlere bir şeyler seren tek adam” dediği Yattara’nın gidişine değil izin vermek, kolaylık sağlamak bile Trabzonspor yönetimi içinden çıkamayacağı bir tablo ile karşı karşıya bırakır.
Çünkü, kötü oynadığı zaman bile seyirciden tepki almayacak derecede Trabzon’un sahiplendiği Yattara, bir anlamda taraftarın tutunduğu tek isim gibidir.
İşte bu nedenledir ki, Trabzonspor yönetimi, çocuklarının eğitimine Fransa’da mı, yoksa İstanbul’da mı bir yol yordam bulur bilemem ama, Yattara’yı kadrosunda tutmaktan başka çaresi, çıkar yolu yoktur.
Ancak, kolay etkilenen bir yapıya sahip olan Yattara ile sadece futbolu değil, bu konularda şimdiden çok net bir şekilde konuşulup, hesabı kitabı da iyi yapılarak sağlama bağlanması gerekir. Aksi takdirde, zamana bırakılacak gelişmelerin, sonucunun olumlu olabileceğini söylemek mümkün değildir.