Püsküllü Üskül!

AKP 22 Temmuz seçimlerini nasıl bu kadar farklı bir şekilde kazandı? Kimler, neden AKP’ye oy verdiler? Bu konuda birçok soru ve bilinmeyenler var. Ama gerçek olan, AKP’nin tek başına iktidar, Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki 5 yıl mutlak söz sahibi olacağı ve “2. Cumhuriyet” döneminin başladığı!

Bundan sonra olacaklar büyük ölçüde, bundan evvel yaşananlardan belli. Önceki “Yaşasın 2. Cumhuriyet” yazımda tahmin ettiklerim gerçekleşmeye başladı! Biraz acele ettiler. Oy kullanırken ellerimize sürülen boya daha silinmeden, püsküllü belalar kovuklarından çıkıyorlar.

Birinci pare...

AKP’nin hukukçusu ve milletvekili Prof. Zafer Üskül, 2. Cumhuriyet kutlamasının 41 pare top atışına başladı ve “Anayasada Atatürk ilke ve inkılâplarına gerek yok” dedi. Üskül Hocaya göre, Anayasanın başlangıç kısmında ve maddelerinde Kemalizm ideolojisinin yansımaları olan “Atatürk milliyetçiliği” ve “Atatürk ilke ve inkılâpları” gibi kavramların yer alması gereksiz. Der ki: “1982 Anayasası Kemalizm ideolojisini yansıtıyor. Anayasanın başlangıç bölümünde ve birçok maddesinde bu var. Yeminde de var. Atatürk milliyetçiliği var, Atatürk ilke ve inkılâpları var. Bütün bu kavramlar, Anayasa Mahkemesi’nin yasaları denetlemesi sırasında temel alınıyor.” Ve ona göre bu ögeler partilerin programlarında yer almalı. Ama hiçbir ülkenin anayasalarında böyle hükümler yok!

Söyledikleri, kendi bakış açısına, tıynet ve meşrebine, zamana, zemine göre tefsir edilen bir hukuk anlayışı! Koca hukuk profesörüyle, anayasa hukuku tartışmasına girecek değilim.

Söyleyeceğim şu; Cumhuriyet’in bu temel ilkeleri, Anayasamızda yer almıştır, çünkü; böyle allameler, sözde aydınlar ve politikacılar tarafından, şimdi olduğu gibi, “AB kriterleri” ve siyasi çıkarlar uğruna değiştirilmesin diye! Kaldı ki, en demokratik ülkelerin “değiştirilemeyecek” yazılı ve yazısız temel ilkeleri vardır. Ama Üskül, “Başka ülkelerde, başka anayasalarda yok” diyor. Cevap; çünkü o ülkelerde bu temel ilkeleri, “Kemalizmi, Atatürk milliyetçiliğini, Atatürk ilke ve inkılâplarını” oluşturan faktörler yok.

Bunlar, Türkiye Anayasa’sında Üskül gibilerce asla değiştirilemeyecek maddeler. Eğer bu ilkeler Anayasa’da yer almasaydı “Atatürk Cumhuriyeti” çökerdi... Ama AKP’nin, Püsküllülerin istedikleri de bu!

Yayla ve Duff

Hatırlardadır, geçen yıl Atilla Yayla adında başka bir profesör de “Kemalizm’in ilerlemeden ziyade gerilemeye tekabül ettiğini” ve “O adam” dediği Atatürk’ün heykellerinin her yerde olmasına itiraz etmişti, tıpkı Avrupa Parlamentosu üyesi İngiliz Duff gibi!

Avrupalılar da hep “Şu Mustafa Kemal’den kurtulun” derler. Neden? Çünkü bu temel ilkeler olmasaydı ve de Anayasada “değiştirilemeyecek maddeler” olarak tescil edilmeseydi, Türkiye kucaklarına daha kolay düşecekti! Sadece bu tavır AB’ye neden üye olmamamız gerektiğini göstermeye yeter!

Üskül kapıyı açtı ya, bunun peşinden, Cumhuriyeti yıkacak ve ülkeyi bölecek “yeni bilimsel talepler” muhakkak gelecektir.

AKP yöneticileri şimdi, Üskül’ü bu “zamansız” çıkışından dolayı -o da belki- azarlayacaklar ama, “Partiyi bağlamaz” diyeceklerdir. Fakat onu partiden ihraç edebilirler mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü kendileri de onun gibi düşünürler. Hem Üskül AKP’den ihraç edilirse, Meclis’te DTP’li bağımsızların saflarına katılır! Siyasi çizgisi SHP’den, CHP’den, AKP’ye uzanıyor.

Benim merakım; kim yetiştiriyor bu “bi perva, püsküllü” sözde aydınları ve “bilim” adamlarını? Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderi ve varoluşu onlara bırakılamayacak kadar önemlidir.

Yazarın Diğer Yazıları