Rahmetli Uğur Mumcu’nun bir sözü vardır: “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” . Ben de ekleyeyim: “Yarım bilgi kadar tehlikeli bir şey yoktur” .

Bugün, bu revaçta! TC’yi yıkmak, yerine 2. Cumhuriyeti getirmek, Anayasa’dan Atatürk Milliyetçiliğini çıkarmak için, yarım bilgileriyle -ve de ihanetle- faaliyetteler. Üskül-Özbudun-Oran yetmedi bu kervana, bir de Fransızların deyimiyle “tanınmamış bir ünlü” -celebre inconue- Profesör Ömer Çaha katıldı. Cehaleti önce şu uydurmasından belli: “Altı ok, faşizmden gelir. Atatürk’e atfedilmesi yanlıştır. Recep Peker altı oku, Mussolini’nin faşist partisinden, ambleminden esinlenerek, CHP’nin amblemi yapmıştır... Zaten Latincede, ‘fasce’ ok demektir.”

Neresini düzelteyim? Sayın Profesör, kulaktan dolma konuşacağına ansiklopediye baksın. Fasce, “ok” demek değildir; biri birlerine sıkıca bağlanmış tahta değnekler ve aralarından çıkan baltadan oluşan ve eski Roma’da iktidar -otorite- sembolü olan bir alamettir... Bu sembol, aynı amblem Fransız Cumhuriyetinin armasında ve ABD madeni paralarında, iktidar sembolü olarak vardı. Mussolini “Fasce” yi, Faşist Partisinin amblemi yaptı.

CHP’nin okları

CHP’nin amblemi olan “6 ok” , Recep Peker tarafından değil Partinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından, koyduğu ilkeleri temsilen, CHP’nin amblemi yapılmıştı. Atatürk, Onuncu Yıl Nutku’nu söylerken göğsünde; TBMM salonunda ve CHP Kurultayında konuşurken de, arkasındaki panoda “altı ok” amblemi vardı. Mustafa Kemal’in “altı oku” kendi kabul etmeksizin Cumhurbaşkanlığı boyunca yakasında taşıyacağına inanmak ve iddia etmek önce O’na saygısızlıktır, O’nu hiç tanımamaktır! Ancak doğrudur; Recep Peker, Atatürkçülüğü ve CHP’yi, “Kemalizm” olarak zamanın “faşist” partileri gibi bir “izm” örgütü yapmak istemişti. Öteki tarafta da solcular Kadro hareketiyle, Atatürk hareketini ve Partisini sola çekmek istemişlerdi. Ancak Atatürk, bunların ikisini de şiddetle reddetmiş; “İşte o zaman donar kalırız” demişti. Tıpkı bağnaz milliyetçiliği, kafatasçı ırkçılığı ret ettiği gibi!

Çaha ve CHP

Ne var ki, bu gerçeğe rağmen, Atatürk’ün “altı oku” ve özellikle önde gelen “milliyetçilik oku”, birilerinin bir yerlerine batıyor. “Altı oku”, faşist diye kaldırmak ve temsil ettiği ilkeleri Anayasadan çıkarmak Atatürk’e, emanetine ihanettir.

Bir metafor

Prof, Çaha’nın metaforu: “CHP, 1930 model bir arabayla 2000’li yıllarda yarışıyor”. Ona göre CHP, Baykal’ın yönetimde, “altı oka ve milliyetçiliğe sadık kaldığı” için yenilmiş... Baykal, AB’ye ve dayatmalarına boyun eğmeyi ret ettiği için günah keçisi. Sağdan soldan vuruyorlar... O olmasa, CHP ne olacak? Hangi tarafa çekilecek? “Sorosçu” Sarıgül tarafından halkçı, ilkesiz bir parti yapılacak! Veya CHP, diğer başkan adayı Hikmet Çetin’in istediği gibi, “ortanın solu” ndan da daha sola çekilecek. Bu, Nihat Erim’e karşı, aydınlar takımı tarafından yapılan direnişin devamıdır. Ve CHP’nin Atatürk’ten, Atatürkçülükten uzaklaştırılması, rejim tehlikesidir! Bugün medya köşelerinde Baykal’a vuranlara bakın: hepsi ya AB’ci, ya da parti içindeki umutları -Genel Başkanlık umutları- hüsrana uğramış veya o makamda başarısız olmuş kişiler. Sorarlar; Pekâlâ siz ne yaptınız, yapacaksınız? Atatürk ve Atatürkçülük size göre, 2000’li yılların şartlarında yarışan demode bir otomobilse, yıkın Atatürk’ün “köhne Birinci Cumhuriyetini” ve kurun 2. Cumhuriyetinizi. Bu “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” olabilir. Sizlere göre ne gam, yeter ki Atatürk’ün Cumhuriyeti yıkılsın!

“Atatürk’ü artık rahat bırakalım” demekten asıl maksatları “artık Atatürk’ün onları rahat bırakması” ve Anıtkabirinde yan gelip yatması, sözlerinin Hitit kitabeleri gibi, arkeolojik kalıntı haline gelmesi!

Gene Hasan Cemal küstahlığını artırıyor. “Asker abiler kızar” teranesiyle, ihanet kusuyor. Evet Hasan; “asker abilerimiz kızarlar” çünkü onlar Atatürk’ün “muhafızları” !