Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Bir şeyler olmuş

Küresel ısınmaya paralel siyasette ve günlük hayatımızdaki gelişmeler fokur fokur kaynıyor. Kısacası hayat şiddetle devam ediyor. Öğle namazında yakınını toprağa veren insanın bir diğer yakını için akşam düğüne gitmesini bir taraftan garipserken, diğer taraftan kanıksamak gibi ikilem yaşıyoruz.
Hafta sonu Kayseri’de teyzemin cenazesi, aynı akşam halamın oğlunun düğünü beni garip duygulara sevk etti. İster istemez ürperdim. Alanya’daki konferansımı bu çelişkili duygular yüzünden, yaptığımız kaza sebebiyle iptal etmek zorunda kaldım. Bütün bu hengamenin arasında okuyucumuza olan sorumluluğumuzu yerine getirmek için yazmak aynı zamanda insani bir görev.
Pazar günü gazetelerin sayfalarına bakıyorum. Türkmen katliamı, uçak kaçırma olayı, polisin Emin Şirin’i göz altına alışı, Sezen Aksu’nun diyeti, bilmem ne mankeninin selülitleri, Bahçeli’nin Ferdi Tayfur hayranlığı.
İnsanı çileden çıkaran bu tezatlıklar arasında futbol tutkusunun heyecanı da var. Ama Cumhurbaşkanlığı seçimi turları ile ilgili tek satır yok. Güneydoğu’daki şehit haberleri, yerel trafik kazası ölçüsünde itina (!) ile gizlenerek yasak savma ile yayınlanıyor. Yaz sıcağının ortasında memleketin iki önemli partisi, olağanüstü kongre ile delegelerine bir nevi işkence yapıyor. Sanki parti binası yıkılıyormuş, Genel Başkanlık koltuğu haczediliyormuş gibi bu ne telaş anlayamadım.
Memleketin her meselesi bitmiş de partinin altlı üstlü yöneticileriyle muhatap bile olmayan bir Genel Başkan’ın arabesk sevdası beni iyice çileden çıkardı.
“O ne muhteşem parçalar öyle. Ağzına, emeğine sağlık” sözleriyle övgüler düzdüğü sanatçı ile baş başa saatler geçiren zat, partisinin bırakın il başkanlarını, milletvekillerinin bile telefonuna cevap vermiyor.
İnsanlara faydalı olabilme sanatı diye tarif edilen siyasete neler olmuş? Bırakın topluma, ailesine ve kendisine faydası olmayanların geçim kapısı haline gelmiş siyaset.
Hamlelerin çok önceden hesaplandığı satranç oyunu zahmetine katlanamayanlar, günü kurtarma telaşında atıyorlar zarları. Maksat oyun devam etsin. Sürekli iki bir gelen zarların düşeş gelme ihtimali hayaliyle yenik götürdüğü oyunu, sadece uzatma amacındaki kişilerle kim aynı masaya oturmak ister ki?
İşimiz sadece zarlara kalmış değil. Eski göz ağrısı spor toto şimdi revaçta. Siyasi loto oldu. Seçim öncesi tahmin toto, Cumhurbaşkanlığında aday toto, kabine için bakan toto, işine son verilecek gazeteciler için yazar toto gibi aklımıza gelecek her konuda işler totoya havale edildi. Daha önceleri her şeylerini Allah’a havale eden Türk milletine ne oldu diye soranlara önceki verdiğim cevap pek bilimsel! olduğu için itibar görmemişti. Ama ben ısrarla “Genetik şifremizi çözdüler” demeye devam edeceğim.
Genetik şifre sözüne gıcık olanlar yok değil. Öküz altına buzağı aramaktaki mahir eller bu tespitimizde ırkçı bir yaklaşım olduğunu iddia ediyorlar. Biz yine tekrarlayalım. Genetik şifreye illa da biyolojik açıdan bakmayın. Sosyolojik gözlükle seyredin hele. Bütün bu endişe verici gelişmeler karşısında refleks gösteremiyorsak bize bir haller olmuş değil midir?
Bize bir haller oldu a dostlar. Arabesk dinleyip efkâr dağıttıktan sonra kedere sürükleyenlere bile ağzına, emeğine sağlık diye dua edildiğine göre bir şeyler olmamış mı?

Yazarın Diğer Yazıları