"Ilımlı Türk"

“Büyük Ortadoğu Projesi”  için  “Ilımlı İslâm’ın”  yeterli olmadığını, hedefe varmak için Osmanlı gibi bir Devlet-î Âliye inşa ederek Asya/Afrika ve Avrupa’da 22 milyon kilometrekareye yüzyıllarca hükmetmiş,  “Hasta Adamken” bile Çanakkale destanını yazmış ve ölüsüyle dahi  “Milli Mücadele” yi kazanmış Türk milletini devre dışı bırakabilmek için bir de,  “Ilımlı Türk Projesi” nin şart olduğunu gören Neocon/Evangelist ittifakı, görünen o ki, amacına ulaşmış veya ulaşmaya ramak kalmış bir noktada.
“Ilımlı İslâm”  demek, Kur’an’daki  “Cihat âyetlerini”  yok sayan, Kâfirler, Hıristiyanlar ve Yahudilerle ilgili Kur’an âyetlerini yalnızca inzal olduğu gün ve hâdise ile sınırlayan ve Hıristiyanlarla Musevilerin de pekâla cennete girebileceklerini  “İbrahimi Dinler” ambalajı altında Müslümanlara pazarlamak demek. Peki biz bunun böyle olduğunu kimden ve nereden öğreniyoruz? Biz bunun böyle olduğunu,  “Ilımlı İslâm Projesi” için düğmeye basıldığı ilk günden bugüne kadarki uygulamalardan öğreniyoruz.  “Ilımlı İslâm” da Müslümanlara Hıristiyanların, Müslümanlara Musevilerin, Siyonizm’in, Müslümanlara Ortodoksluğun, Fener Patrikhanesi’nin ekümenikliğinin propagandası var fakat Müslümanların Filistin’de, Irak’ta, Karabağ ve Çeçenistan’da çektikleri acının Hıristiyan ve Musevilere anlatılması yok, çünkü  “Ilımlı İslam’da”  Müslümanlık yok. Evet, Müslümanlık yok, çünkü,  “Ilımlı İslâm” da Hz. Muhammed(s.a.v) yok. Hz. Muhammed’in olmadığı, kabul edilmediği yerde kim  “İslâm ve Müslümanlık vardır”  derse, biz onu muhatap bile almayız.
Sonra bizzat  “Ilımlı İslâm”  demek dahi tek başına Allah’ın biz kulları için seçtiği tek din olan İslâm’ı  “tek”  olmaktan çıkartıp  “birden fazla”  hâle getirmektir. Çünkü  “Ilımlı İslâm” der demez akla gelen,  “Demek ki bunun bir de ılımlı olmayanı var” duygu ve düşüncesidir ki, bu durumda akla ilk gelen,  “Radikal İslâm” dır. Zâten  “Ilımlı İslâm Projesini”  üretenlerin amacı da Müslümanlara bunu dedirtmek, bunu kabul ettirmektir. Oysa,  “Ilımlı İslâm”  mefhumunun muhalifi  “Radikal İslâm” değil, sadece  “İslâm” dır. Yani Kur’an’ın İslâm’ı, Hz. Muhammed(s.a.v)’in İslâm’ıdır. Daha doğrusu İslâm,  “Ilımlı İslâm’ın”  muhalifi değil, “Ilımlı İslam” İslamiyet’in muhalifidir. Çünkü Hz. Muhammed(s.a.v)  “Ilımlı İslâm” , Hz. Ebubekir(.r.a)  Hz. Ömer(r.a.), Hz. Osman(r.a.) ve Hz. Ali(r.a)’in dert ve dâvâları,  “Ilımlı İslam”  değil,  “İslâm” dı. Peygamber(sav)’imiz ve cümle ashabı üzerine çiğ düşmüş bir gül yaprağı kadar nârin ve duygusal ve fakat bir ayağına bir deve diğer ayağına başka bir deve bağlatılıp ortadan ikiyi ayrılsalar bile Hakk ve hakikati haykırmaktan zerre taviz vermeyecek, Bedir’den, Hendek’e, Uhud’tan Kadisiye’ye kadar her alanda kafirlerle karşılaştıklarında  her birinde bin kılıç yarasıyla bin kere şehit olsalar bile, ’dirilip tekrar şehit olmak’ için can atacak kadar da Mücahit’tiler.
“Ilımlı İslâm”  diyerek Filistin’deki, Afganistan’daki, Irak’taki, Lübnan’daki, Mücahitleri “Radikal İslâm”  gösterip  “öteki” leştirenler, yani bir  “Müslüman” dan  “Ilımlı”  ve  “Radikal”  olmak üzere  “iki post”  çıkartanlar, benzer şeyi, adını koymadan Türk için, Türkiye’de yaşayan, Çanakkale ve Milli Mücadele ruhu taşıyan Türk evladı için servise verdiler de, kimse farkında değil.
Yalnız burada oyun sahneye farklı kondu.  “Ilımlı İslâm”  gibi  “Ilımlı Türk” denilmedi.
Ya ne yapıldı?  Tersi yapıldı, önce  ortaya  “olumsuz”  bir Türk portresi atıldı,  “olumsuzdan”  hareketle,  “Ilımlı/olumlu(!?)” ya varma yolu tercih edildi.  Onun adı bazen  “Radikal” , bâzen  “Faşist”  bâzen,  “Ulusalcı” ,  bâzen  “Irkçı” olarak yazıldı, söylendi. Böylece Çanakkale ve Milli Mücadele’de bir bütün olan Türklük, “Ilımlı İslâm” ve  “Büyük Ortadoğu Projesi”  sahip ve taşeronları tarafından ikiye ayrıldı. Yani Türklüğün bir bölümü olumsuz sıfatlarla genelin gözünde ve dünya kamuoyunda  “öteki” leştirildi.. Türkiye’ye biraz uzaktan ve mümkün olduğunca tarafsız bakmayı becerebilenler Müslüman Türk milletinin  “Ilımlı İslâmcılar”  ve  “diğerleri” diyerek imân/inanç yönüyle,  “Ulusalcı/Milliyetçiler”  ve  “diğerleri”  diyerek de siyaseten ikiye bölündüğünü görecek ve.. “-Eyvah, yine bir tuzağa düştük!” diyerek irkileceklerdir... Şunu belirtelim ki  “Ilımlı Türk” asla “Radikal Türk” ün değil, “Şuurlu Türk’ün” alternatifidir. Neocon/Evvangelist ittifakının tercih ettiği Türk de, “Ilımlı İslam” gibi, “Ilımlı Türk” tür. Zâten “Radikal Türk” olarak  “öteki”  ve  “kötü” leştirilen Türk de, aslında, “şuurlu Türk” ten başkası değildir..

Yazarın Diğer Yazıları