İslam kültürünün başkenti

İslam Konferansı’nın (İKÖ) uluslararası bilim din ve kültür konularıyla görevli örgütü ISESKO Özbekistan’ın başkenti Taşkent’i 2007 yılında  “İslam kültürünün başkenti” olarak ilan etti. Bu karar, aynı zamanda İslam kültürünün Türkistan’ın kalbi olan ve iki bin beş yüz yıllık bir geçmişe sahip bu Türk şehrinde İslam kültür ve medeniyetinin ne kadar derinden kök saldığının onaylanması anlamına geliyor.
Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov kente bu unvanın verilmesini “manevi bir olay” olarak niteliyor ve şunları söylüyor:
 “İslam Konferansı Örgütü tüm İslam dünyasını birleştiren ve bünyesinde 57 ülkeyi birleştirmekte olan, önemli güncel sorunların çözümlenmesinde önemli etkiye sahip olan uluslararası bir kuruluştur. Bu sevindirici olay dolayısıyla bir çok ülke ve uluslararası kuruluşların yetkilileri, tanınmış politikacı ve kamu görevlileri, yabancı büyükelçiler ve bilimadamlarından Özbekistan’a kutlama mektupları gelmektedir. İKO Başkanı Ekmelettin İslamoğlu, Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Dr. Abdullah bin Aldülmuhsin el Türki, ISESKO Genel Müdürü Abdülaziz El Osman, İslam Kalkınma Bankası, eski İran Cumhurbaşkanı Hatemi, El Ezher Üniversitesi Müftüsü Seyit Tantavi ve daha bir çok isme teşekkürlerimi sunuyorum.”
Kerimov, Özbekistan’ın bağımsızlığının ilk yıllarından itibaren, dini eğitim kurumlarıyla değerlerini koruma, maddi ve manevi mirasın çağın ihtiyaçları açısından geniş biçimde araştırılması ve kamuoyuna tanıtılmasında Özbek hükümeti tarafından büyük önem verildiğini de belirtiyor:
 “Bu amaçla dini eğitim değerlerimizi inceleme, koruma, gençleri söz konusu değerlere saygılı olarak yetiştirmeye yönelik olarak gerçekleştirilen işler toplumumuzca iyi bilinmektedir. Biz Özbekistan’ın bağımsızlığının ilk yıllarından itibaren, Semerkant, Buhara, Hive Şehrisebz ve diğer tarihi şehirlerimizde Doğu mimarlık sanatının mücevheri olan tarihi abideleri korumak ve yeniden restorasyon işlemlerine büyük önem vermekteyiz. Bazı büyük yapıların tamiratıyla ilgili çalışmalar 15, 20 yıl önce başlatılmış ve günümüzde de devam etmektedir.”
Türk Orta Asya İslam’ı olan Geleneksel İslam’ın merkezi Özbekistan’da Selefi - Vahhabi akımın tahribatına karşı, Kerimov İslamiyet’in manevi yücelme, sanat gibi özelliklerini en öne çıkaran niteliğiyle diğer dinlerden ayrıldığını da vurgulayarak görüşlerini şöyle özetliyor:
 “Önümüzdeki amacımıza ulaşmamızda, milli değerlerimiz ve mutlu hayatımızı sürdürmede kutsal dinimizin özel yeri ve önemi vardır. Çünkü, insanlık, şefkat, helallik, ahireti düşünerek yaşamak, cömertlik gibi halkımızın erdemleri bu zeminde kök salarak gelişir. İslam dinimizi güzel şeklide korumak onu her türlü saldırı iftira ve yalanlardan korumak, öncelikle onun asıl anlamı üzerinde kafa yoran genç kuşaklarımıza sağlam biçimde anlatmak, İslam kültürünün ilerici amaçlarını yaymak günümüzde de güncel görevimizdir. Günümüzde tüm dünyada İslam dinine olan ilgi artmakta taraftarları ve yankıları çoğalmakta. Bu bir sır değil herkesin gördüğü gerçektir.”
Evet böyle diyor Özbek Devlet Başkanı. Taşkent gerçekten de İKÖ’nün verdiği İslam kültürünün başkenti unvanını hak ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları