Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU

Hulki CEVİZOĞLU

Asker mesajında ısrarlı..

Vaktiyle “Her tarafa Ne mutlu Türküm diye yaza yaza ilkelleştirdiler” diyen yeni Cumhurbaşkanı Gül ile, “Ne mutlu Türküm diyemeyen haindir” biçiminde açıklama yapan Genelkurmay arasında yumuşama olduğu haberleri çıkıyor.
Önceki günkü 30 Ağustos resepsiyonunu da yanlış değerlendirenler oldu. Bence, mevcut görüntünün analizi şu: Asker gerekli mesajı verdi, şimdi bu mesajın yıpranmamasını istiyor.
30 Ağustos resepsiyonundan vereceğim bilgiler, hem bu konuda hem de diğer siyasi gelişmeler konusunda şok edici olabilir.
Böyle ortamlar yanıltıcı da olabiliyor, eğer yaşananları doğru okumazsanız. Örneğin, yeni hükümet listesi hakkında üç gün önce, Başbakan Erdoğan, “Bir iki değişiklik oldu”  diye açıklama yapmıştı. Cumhurbaşkanı Gül ise, resepsiyonda  “Hayır”  dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, hükümet listesiyle ilgili sorular yöneltilince Gül, önce  “Kabineye müdahale etmedim”  dedi. Sonra, “Erdoğan’la aramızda gerginlik olursa yandık o zaman” dedi.

KRİZE PAŞA YANITI: “AMUDA MI KALKAYIM?”

Askerlerin yeni cumhurbaşkanına ilk gün GATA’daki törende  “Cumhurbaşkanım”  diye hitap etmemeleri krizi, Gül ve Büyükanıt’a farklı ortamlarda soruldu. Abdullah Gül, buna hiç doğrudan cevap vermedi ve  “Önemli olan memleketin iyiliği, birlik beraberlik önemli. İstikrarımız belli zaten. Hedefimiz çağdaş medeniyet, güçlü demokrasi, güçlü ekonomi ve güçlü ordu”  dedi..
Aynı soru, uzun bir süre sonra, gazetecilerin uzaklaştığı bir sırada Mehmet Ali Birand tarafından Büyükanıt’a sorulunca, gelen yanıt şöyle oldu:
 “Kriz mriz yok. O günkü törende önümde merdiven vardı. Amuda kalkacak halim yoktu!..”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Cumhurbaşkanı Gül’ü yolcu ederken ise, kendisine, “Sayın CumhurbaşkanıM.. Sizi kaybetmeyeyim de, yanlış anlaşılmasın” diyerek aracına kadar eşlik etti.

SÖZLER FARKLI, DAVRANIŞLAR FARKLI..
Bir yıl önceki 30 Ağustos resepsiyonu fotoğraflarını çıkarıp yan yana koyunuz. Aradaki farkları görürsünüz. Her yıldan farklı olarak bu yıl yaşananları ben söyleyeyim.
Cumhurbaşkanını aracının kapısında karşılayan Büyükanıt, Gül’ü bahçedeki bakanların olduğu bölüme götürdükten sonra,  “Hanımlar nerede?”  diyerek eşinin olduğu bölüme gitmek üzere hemen ayrıldı.
Gül, gazetecilerle sohbet etti. Bir süre sonra protokol için ayrılan ve Başbakan ile Genelkurmay Başkanının oturduğu bölüme yaklaşırken Erdoğan ayağa kalktı. Büyükanıt ise Gül hemen önüne gelince kalktı, kendisine sandalye arandı. (Gül’ün yerine acaba bir başkası mı oturmuştu?..)
Protokol bölümüne hiçbir Kuvvet Komutanı gelmedi. Genelkurmay Başkanının eşi de gelmedi. Yalnızca bir kez eşini valse davet etmek için geldi. (Bu arada, Başbakan Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanına gülümseyerek söylediği şu sözler, komplo teorisyenleri tarafından çok farklı değerlendirilebilir: “İyi oynarım dediniz ya, duydu!..”) (Eşi davet edilmeyen Cumhurbaşkanı Gül’ün o sırada aklından ne geçtiğini bilemem ama, Büyükanıt eşiyle danstan sonra yerine oturunca, kendisini tebrik etti.)

ORGENERAL BÜYÜKANIT: “KİMYASAL SİLAH  PALAVRA!..”

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Cumhurbaşkanı Gül’ü yolcu ettikten sonra yanına yaklaştım ve protokol bölümüne doğru yürürken, “DTP, Türk Ordusu’nun güneydoğuda kimyasal silah kullandığını söylüyor” dedim.
Paşa, “Palavra” dedi, “Tamamen yalan.”
 “Resmi bir açıklama yapacak mısınız?”  diye sordum.
“Talabani’nin resmi internet sitesinde yayınlanmış. Onu muhatap alır mıyım?.. Onlar terörist. Teröristleri muhatap almam” yanıtını verdi.
Bu konuşmadan sonra, diğer gazetecilerin bulunduğu yere geldik. Bir meslektaşımız, Cumhurbaşkanı Gül’ün Meclisteki yemin törenine niçin katılmadıklarını sordu. Genelkurmay Başkanı,  “Prensiplerimiz var” dedi,  “Değerlerimiz var. Onlara göre davranıyoruz. Sürekli söylersek, millet bize kızar..”

“HESAP SORMAKTAN”, “BİRLİK MESAJINA”..

Başbakan Erdoğan, resepsiyondan Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte ayrılırken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye döndü.
Gazetecilerin duyacağı biçimde, kendisine teşekkür etti. Seçim kampanyasında milliyetçi ve ulusalcı kesimlerden oy alabilmek için, “Hesap sormazsam namerdim” diye bağıran, “Oğluna gemi aldın, APO canisini asacak ip alamadın mı? Al sana ip” diye ip atan Bahçeli; Erdoğan’a  “Hay hay”  diyordu!..
Başbakan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye, “Heyetler oluşturalım. Ortak çalışsınlar. Biz de birlik mesajı verelim” diyordu. “Hesap soracağım” diyen Bahçeli de, “Hay hay!..”

Yazarın Diğer Yazıları