Türk'ün ise Allah'ı var

Bugün İngiltere’nin masasında Türkiye’de koparılacak çıkarlar listesi var. Aynı liste Fransa’da var, Almanya’da var, İsrail’de var, Hollanda’da var. ABD’de var, Yunanistan’da var. Yetmedi, PKK’da var.
Ermenistan’da var.
Fener Patrikhane’sinde var.
Vatikan’da var..
Kıbrıs Rum Kesimi’nde var.
Irak’ın kuzeyindeki yeni oluşumda var.
İstanbul’u isteyenler, Boğazları Türkiye’den koparıp uluslar arası bir yönetime devretmek isteyenler, Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de Türkiye’ye ait petrol yataklarına bir oldu bitti ile el koyma hesabı yapanlar, hava sahamızı makaslamak, Fırat, Dicle, Kızılırmak sularını zimmetine geçirmek, GAP’ı kapmak isteyenler var. Karadeniz’de Pontus’u hortlatmak isteyenler, Doğu ve Güneydoğu’nun bir bölümünü Türkiye’den Ermenistan adına, Barzani adına, PKK adına, İsrail adına kopartmak yahut para ile satın almak isteyenler var.
Şimdi herkes elini vicdanına koysun ve şu soruya cevap versin:
“- Dünyada bu durumda başka bir ülke var mı?”
Türkiye’nin Ermenistan’dan istediği ne:
“- Ne olur bana dokunma!
Peki, İngiltere’den, Fransa’dan, Fener Patrikhane’sinden, Irak’ın kuzeyindeki yeni oluşumdan, PKK’dan, İsrail’den, Yunanistan’dan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nden istediği ne Türkiye’nin?
Sadece: “- Lütfen benden böyle taleplerde bulunma!”
Meselâ  PKK’ya diyor ki: “- Mehmetçiği öldürme!”
Yunanistan’a: “- AB sürecinde engel olma da ne yaparsan yap!”
İsrail’e: “- ABD’deki Yahudi lobilerine rica et de bizim tezlerimizi savunsunlar. Ben de senin Irak’ta yaptıklarına göz yumarım, el altından Urfa’ya yerleşmeni görmezlikten gelirim, uçak ve tanklarımı sana modernize ettiririm, Konya ovasında jetlerin savaş talimi yapar.. Hatta Suriye’yi vuracaksan F 15’lerin Türkiye üzerinden geçip yakıt tanklarını topraklarımıza bırakabilir..”
ABD’ye: “- Askerimin başına çuval geçirsen de bir şey demem, Kerkük ve Telafer’de Türkmenleri katletsen de. Irak’ın kuzeyinde PKK’ya hami olsan da sana laf yok, Türkiye’deki görevlilerin Güneydoğu’daki vatandaşlarımıza her gün, ‘Türklerle ayrılıklarınızı öne çıkarın’ aklı verse de..  Ben  BOP’ta senin taşeronunum, yeter ki kullan, yeter ki süpürme..”
Kıbrıs Rum kesimine: “- Sen haklısın, suçlu Denktaş, keşke Annan Plânına evet deseydin de, ben de askeri Kıbrıs’tan çekseydim, çözümsüzlük çözüm değil, çözümsüzlüğün müsebbibi de siz değil biziz..”
Uzatmayalım, Türkiye’yi eline geçirmiş olanlar, Türkiye’den toprak dahil her şeyi isteyenleri haklı ve fakat, toprak dahil dünkü müstevlilere verecek hiçbir şeyimiz yok diyenleri haksız görüyor, dışlıyorlar..
Türkiye’de kendini “çağdaş ve laik” kabul edenlerin Türkiye’den böylesine arsız isteklerde bulunan ülkelerle hiçbir meselesi yok, onların tek derdi “başörtüsü”, “laiklik” ve biraz da Suudi Arabistan ve İran.. Ve yine Türkiye’den Türkiye’yi tarihten silecek taleplerde bulunan bu mihraklara karşı kendini “dindar” ve “muhafazakâr”  kabul eden kesimler ise, “Asker, Atatürk’e karşı meşruiyet için” onlarla el ele, kol kolalar..
Hani “savaş zenginleri” vardır..
Hani, “zor günler” karaborsacılar için münbit günlerdir... Türkiye bugün işte  böyle ‘zor bir dönem’ yaşıyor.
Millet, devlet ve vatan işte böylesine can derdinde iken, “karaborsacılar”, tıpkı “savaş zenginleri” gibi, can derdindeki devlet, vatan ve milletten, kendi hayat alanlarına dair şeyleri kotarmaya ve koparmaya; bu bahiste de “dişini devlet, millet ve vatanın canına geçirmiş mihraklarla” işbirliği yapar hale gelmişler. “Dişini Türk milletinin devlet, vatan ve canına geçirmiş” mihrakların keyfi yerinde, çünkü, her iki taraf da onların müttefiki..
Burada garip ve kimsesiz görünen milletin ta kendisi.. Amma bilinsin ki.. Birilerinin İsrail’i, Mason locaları, ABD ve AB’si olabilir.. Türk’ün ise Allah(c.c.)’ı var..

Yazarın Diğer Yazıları