Aman gerginlik yaratmayın, ödenekler kesilir!

Son zamanlarda bir anlayış toplumun geneline kabul ettirilmeye çalışılıyor! Deniliyor ki,  “Bakın ne güzel, 367 krizi tatlı tatlı aşıldı, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi. Şimdi Anayasa’yı da temelinden değiştirecekler. Demokrasi yolunda ilerliyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, MHP, DSP ve BBP’nin, Meclis’e girerek Abdullah Gül’ün seçilmesine zemin hazırlamaları,  gerginliği sona erdirmiştir. Osmanlı’nın kuruluş yıldönümü şenliklerinde Başbakan Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birbirlerine ’önden buyrun’ jestinde bulunmaları da bu ılımlı ortama katkıda bulunmuştur. Aman gerginlik yaratmayalım!”

* * *

İyi güzel de Anayasa’nın başlangıç ilkelerine ve değiştirilemez maddelerine yönelik saldırı ne olacak?  “Gerginlik yaratmayalım” diye devletin temellerini çarpıtan bir girişime seyirci mi kalınacak?
Şu ana kadar, CHP, İP ve son anda DSP dışında rejime yönelik bu saldırıya karşı diğer partilerden bir ses çıkmadı. Sükût ikrardan gelir ya; demek ki MHP, DP, ANAP, SP, BTP ve BBP sözcüleri, taslak TBMM gündemine gelene kadar konuşmayacak!
Kimilerinin tavrı da  “Zaten Abdullah Gül, MTTB kökenlidir, hatta biraz zorlarsanız, milliyetçi bile sayılabilir. ’Ne mutlu Türküm diyene anlayışı ilkelliktir’ mi demiş! Yok canım dememiştir. Ben duymadım!”  şeklinde!

* * *

Siyasi partilerin tepkisizliğini anladık da bu ülkenin milliyetçi sivil toplum kuruluşlarına ne oldu? Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi diye yeni duruma göre kendi konumlarını gözden geçirmek ihtiyacı mı hissediyorlar? Milliyetçi kurum ve kuruluşlar, sendikalar, vakıflar, dernekler ne diyor bu Anayasa meselesine?
Karşı çıkarsanız ne yapacaklar size? Ses çıkarmazsanız, size düşük fiyatlarla kiralanan vakıf binalarını elinizden almayacaklarını mı zannediyorsunuz? Veya Başbakanlık Tanıtma Fonu’ndan faaliyetlerinize verilen desteği mi kesecekler?
Evet kesecekler! Bu topraklar üzerinde Türk Milliyetçiliği çizgisindeki bütün kurum ve kuruluşları susturmaya çalışacaklar! Bu görünüyor!
Soros Anayasası, sahipleri tarafından açıklanmadı ama Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkiye Cumhuriyeti yapan bütün temel direkleri yıkmak istedikleri belli? Zaten Cumhuriyet’in ele geçirip yayınladıkları taslağa sadece laiklikle ilgili maddeler yönünden itirazları var.  “Biz laikliği güçlendiriyoruz”  diyorlar. Bu iddiaları da doğru değil ama ya diğer maddeler ne olacak?

* * *


Devlet, Türk devleti olmaktan çıktıktan sonra sizin vakfınızın, okulunuzun veya faaliyetinizin ne kıymeti kalır?
O zaman işinizi, gücünüzü hangi devlete vereceksiniz?
Osmanlıcılık edebiyatına mı kandınız? Bir dahaki seçime yatırım mı yapıyorsunuz?
Amerika ve Avrupa güdümlü Osmanlıcılık mı olur? Hem Osmanlıcılık dedikleri de Büyük Ortadoğu Projesi’nin; Türk-İslam dünyasını köleleştirmenin hatta yok etmenin kamuflajı, örtüsü değil midir?
Devletin parasıyla, örtülü veya açık ödeneklerle milliyetçilik yapmak ne kolaydı değil mi?
Aman gerginlik yaratmayın; ödenekleriniz kesilir!
Milliyetçilik asıl bugün gerekiyor! Karşılık beklemeksizin!
Gerginlik yaratmayalım da teslim mi olalım?
Seçim bitti, tatil bitti, okullar açılıyor, gençlere ne diyeceksiniz, onların yüzüne nasıl bakacaksınız?
Kaldırın üzerinizdeki ölü toprağını, yeter artık!

Yazarın Diğer Yazıları