Ormanları, suları satmaya kalkışan bir partiye güvenilir mi?

AKP hükümeti, akarsuları özelleştireceğini açıkladı. Peki böyle bir hükümetin yaptığı anayasaya güvenilir mi? Köksal Toptan boşuna kefil olmaya çalışmasın. Ayrıca TBMM Başkanı olmakla tarihi sorumluluktan kurtulmuş değildir.

Hükümetin suları nasıl satacağını Prof. Dr. Uçkun Geray, yıllar önce açıkladı.
Geray, hükümetin Ormancılık Yasası’nda yaptığı değişikliklerle su havzalarının işletilmesini özel sektöre açtığını ve şimdiden birçok firmanın bu iş için kolları sıvadığını belirterek, bu değişikliklerin yasalaşması halinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere su kaynaklarımızın yabancıların eline geçeceğini söyledi.

Mevcut anayasada bulunan ’devlet ormanlarını devlet yönetir ve işletir’hükmüne hükümetin ‘işlettirir’ kelimesini de eklediğine dikkat çeken Geray,  “Bu ’işlettirir’ kelimesi öyle masumane bir kelime değildir ve Türkiye’nin başına çok büyük işler açar. Ormanlar çok boyutlu hizmet ve mal üretiyor. Bu hizmetlerin ve malların bir kısmı parasız veriliyor. Mesela su. Suyun fiyatı şu anda var mı? Yok. Ama bekleyin, yakında gelecek. Yani biz ormancılar, ormanların ve dağların yöneticisi olarak su üreten makina durumundayız. Suyu dağıtan var, nakleden var, depolayan var, kullanan var. Bunlar ayrı. Su üretimin fiyatı şu anda yok. Ormanlardaki, dağlardaki havzalardan parasız geliyor. Suyun üretildiği yer, su toplama havzaları, ormanlar ve dağlardır. Devlet bunu bedelsiz olarak işletiyor. Bu kaynak yönetimidir. Fakat suya fiyat verirseniz, bir etiket tutturup satılır haline getirirseniz bu işletmecilik olur. Bir havzadan su üretimi bir işletmecilik haline getiriliyor. Hükümetin hazırladığı Orman Yasasına göre havzalardaki su üretimi işletmecilik adı altında özel sektöre verilecek. Bu işletmecilik işine yabancı şirketler de girer ve bu işi yapar. Yabancı şirketlerin içinde Yahudiler de var. Bu şirketler Güneydoğu Anadolu’da potansiyeldir. Su kaynaklarımız böylece bu şirketlerin eline geçer. İşte bu ’işletme’ ve ’işlettirme’ kelimesi Türkiye’nin başına bu kadar büyük işler açabilir”  dedi. 

***

Hükümetin iş bilmezliği yüzünden dokunduğu herşeyi yıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Uçkun Geray şunları söyledi:  “Benim bir bilimadamı ve akademisyen olarak bu hükümetten bir dileğim var: Hiçbir şeye dokunmasınlar. Bu memlekete faydalı olmak istiyorlarsa hiçbir şeye dokunmasınlar. Neye dokundularsa yıkıyorlar. Devleti tanımıyorlar, ehil kimseleri bilmiyorlar, tayin etmesini bilmiyorlar, görev vermesini, tekmil almasını, rapor almasını bilmiyor. Kanunları, yasaları müzakere edip, topluma mal etmesini bilmiyorlar.”

Mevcut anayasada orman niteliğini kaybetmiş arazilerin orman rejimi dışına çıkarılması ve sadece orman köylüsüne tarım ve hayvancılık için tahsis edilmesi imkânının zaten varolduğunu belirten Geray,  “Mevcut anayasamıza göre orman rejimi dışına çıkarılabilen arazilerin satış imkânı hükümetin elinde yok. Ancak orman köylüsüne tahsis edilebiliyor. Yani orman köylüsünden para almak suretiyle, ’al araziyi kullan’diyemiyorsunuz. Bu araziler sadece orman köylüsüne tahsis edilebilir. Demek ki anayasada yapılan değişiklikler bu iki engeli aşmak için yapıldı. Yani köylünün dışındakilere tahsis de değil, satış imkanı verilmek isteniyor. İşin özeti budur. Yani orman arazilerini birilerine peşkeş çekmek için orman köylüsü kullanılıyor” dedi.

Yazarın Diğer Yazıları