Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada kurulun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandığı belirtildi ve  “Terör örgütünün komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak önümüzdeki süreçte, gerektiğinde sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması, terör ve teröristlerle etkili yöntemlerle kararlı bir şekilde mücadeleye devam edilmesi konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir”  denildi.

* * *

Kararı birlikte radyodan dinlediğimiz bir AKP yanlısı vatandaşın ilk tepkisi şöyle oldu:  “Tayyip, askere sınır ötesi harekat yetkisini verdi, artık bahane kalmadı, bugünü kadar sınır ötesi bunca harekat yapıldı da ne oldu, bitirebildiler mi? En iyisi uzlaşmak!”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ise 27 Haziran 2007 günü yaptığı açıklamada şöyle demişti: 
 “Şunu biz iddia edemeyiz, Kuzey Irak’a girip PKK’yı bitiririz diyemezsiniz. Ama ne yaparsınız? Bundan önce yaptığımız gibi darbe vurursunuz. Bu da çok büyük fayda sağlar. Ama dediğim gibi, terörü tüm boyutlarıyla ele aldığımız zaman, bu süreç içinde etkisiz hale getirmek de mümkündür. Bu, ilgili ortamlarda izah edilmiştir. Hudut ötesi yapılacak her harekatın bir siyasi hedefi vardır. Askeri hedef bunun altında kalır. Askeri hedef bu siyasi hedefi ele geçirmek için yapılan bir mücadeledir. Bu mücadeleyi yapacak kuvvetimizi saptarken, siyasi hedefin bilinmesine ihtiyaç var. Ben örnek olarak o toplantıda da aynısını söyledim. Şimdi Kuzey Irak’a PKK ile mücadele için gitmek başka şey. Mesela bunu yaparken bir saldırıya uğradınız, Kürt gruplar tarafından. o ihtimali dikkate aldığım takdirde kuvvet ihtiyacını tespit etmek başka şey. Dolayısıyla bu siyasi hedef elde edilmek istenen amaç belli olursa. O zaman TSK o hedefi ele geçirecek şekilde bir kuvvet oluşturur. Resmen de bu işi bu kadar kuvvetle yapmak istiyorum der. Bunun normal planlama işi bu.”

* * *


Demek ki kurulun açıklaması ile vatandaşın algıladığı durum arasında çok büyük fark vardır. Kurul açıklamasında sadece sınır ötesi operasyon için yetkiden bahsedilmiyor ki!
Açıklamada,  “Hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir!”  ifadesi var!
Peki nedir bu tedbirler?
Onları bilmiyoruz!
Bu itibarla, açıklamayı sadece  “askerlere talimat verildi”  diye algılamak doğru bir yaklaşım
değil.
Hukuki, ekonomik ve siyasi tedbirleri alacak olan hükümettir, TSK da hükümetin emrindedir.

* * *

Peki bu açıklama bir kararlılığı ifade ediyor mu? CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a göre etmiyor. Açıklamadan önce konuşan Baykal’a göre AKP hükümeti, terörle mücadeleden çok, son terör olaylarının yurt çapında meydana getirdiği infialin kendi aleyhine dönmesini önlemeye çalışıyor.
Sen, egemenlikle ilgili Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemeyecek maddelerini dahi değiştirmek için bir Anayasa profesörüne Anayasa taslağı hazırlat, sonra da aynı hedef için teröre başvuran PKK’ya karşı hukuki, ekonomik ve siyasi tedbir alınması için talimat ver!
Talimat verdiniz de siyasi hedefiniz nedir
Sayın Erdoğan?

* * *

Hayır, hayır, Türkiye bu iktidarla kendi bindiği dalı kesmektedir. Ekonomik, siyasi ve hukuki terörle birlikte psikolojik operasyon niteliğinde bir medya terörü varken, Türkiye terörle mücadelede başarılı olamaz.
Terörle mücadeleyi ancak milli bir iktidar
başarabilir!