Meydan boş değil

Varsın Atatürk devrimlerini kenarından köşesinden kemirenler her geçen gün çoğalmış olsun; bir öğretmen çıkar ortaya perişan eder hepsini...

VARSIN karşı devrim başlamış olsun, varsın Atatürk devrimlerini kenarından köşesinden kemirenler çoğalmış olsun, varsın “ılımlı İslam” yutturmacasıyla Türkiye’yi şeriat hükümlerine göre yönetmek isteyenler olsun, bir öğretmen çıkar ortaya, perişan eder hepsini...
Adı:Halil İbrahim Özçimen
Görev yeri: Isparta; ilköğretim okulu
Suçu:13 Mayıs 2007’de İzmir’de yapılan cumhuriyet mitingine katılmak, 19 Mayıs törenlerinde de öğrencilerine, ön yüzünde Atatürk portresi ve Türk bayrağı, arka yüzünde de, “Cumhuriyete sahip çık” yazısı bulunan fanilalar giydirmek...
Cezası:Maaşının otuzda biri oranında, 40 YTL para cezası...

***

BURAYA kadar tamam, ya bundan sonrası...
Öğretmen susup bir kenarda otursun mu?

***

BU öğretmenlerin kanında, canında, ruhunda Atatürkçülük ve Atatürk devrimleri vardır:
 “İzmir’deki mitinge, devlet memuru olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak katıldım, katıldığım için de büyük gurur duydum” diyor.

***

YA öğrencilere cumhuriyet ve Atatürk yazılı fanilalar giydirmek?
Bu büyük suçlamayı (!) elinin tersiyle soranın suratına çarpıyor:
 “Ben bir Atatürkçüyüm, cumhuriyet çocuğuyum. Anayasamızın vermiş olduğu, cumhuriyeti, Atatürkçülüğü öğrencilere öğretme tavrını 19 Mayıs’ta gerçekleştirmiş oldum. Eğer bu bir suçsa, Atatürk, cumhuriyet ve ilkeleri hakkında bilgilendirme yapmamız gerektiği konusu neden müfredatta yer almıyor? Asıl suçlu olanlar, bu ilkelere sahip çıkmayanlar, sahip çıkanları suçlu olarak yargılayanlar. Gelecek cezayı dosyamda onurla taşıyacağım.”

***

ŞİMDİ diyeceksiniz ki:
 “Hâlâ mı?”
Ne demek hâlâ mı?
 “Karşı devrim başladı, ılımlı İslam geliyor, bu devrimciler hâlâ ortada dolaşıyor mu?
” Hâlâ mı? “ deyişiniz bundan değil mi?
Siz daha avucunuzu çok yalarsınız.
Öğretmen Halil İsmail Özçimen’ler bu memlekette yaşadıkça...
Hep yaşayacaklar...
Meydan sandığınız kadar boş değil!
Bu meydandan onları sürüp çıkarmak da kolay değil...
* Hasan Pulur / Milliyet

+++++

Çelik’e sorular
“Okul idaresinin haberi olmadan il dışına çıkarak, 13 Mayıs Pazar günü İzmir’de yapılan Cumhuriyet mitingine katıldığınız, okul idaresinin karşı çıkmasına (rağmen) yapılan uyarıyı hiçe sayarak İzmir’den getirdiğiniz, ön yüzünde ’Atatürk’, arka yüzünde ’Cumhuriyete sahip çık’yazılı 12 tişörtten 11 tanesinin üzerindeki yazının kapatılarak okulda kutlanan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarında spor kulübü öğrencilerine giydirdiğiniz sübut bulmuştur. Bu nedenle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gereğince tevhiden 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziye edildiniz.”
Isparta’nın Selçuklu İlköğretim Okulu beden eğitimi öğretmeni Halil İbrahim Özçimen, İl Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz tarafından yukarıdaki gerekçelerle cezalandırıldı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e birkaç soru yöneltelim:
Bir öğretmene yukarıdaki gerekçelerle ceza ve
rilmesini doğru buluyor musunuz?
Ulaşım ve seyahat imkânlarının son derece geliştiği günümüzde tatil günü şehir dışına çıkmayı izne bağlamak sizce hâlâ mantıklı mıdır? Mantıklıysa 5 yıllık bakanlığınız döneminde bu yasa maddesi hiç uygulanmış mıdır? Uygulanmışsa kaç kişiye uygulanmıştır?
Üzerinde “Atatürk” yazan tişört giymek ya da öğrencilere giydirmek hangi yasanın hangi maddesine göre suç teşkil etmektedir?
* Melih Aşık / Milliyet

+++++

GÜNÜN TEHDİDİ
Yakarım ha!..

İnternetin denetimsiz ortamına güvenip küfür maili atmaya kalkışmayın, yakarım. Kararımı değiştirdim, terbiyesizlik yapanları artık  mahkemeye vereceğim, kazandığım parayı da bazı ’huysuz’ eşhasla çatır çatır harcayacağım.

* Ahmet Kekeç / Star

++++++

Uçak
Isparta’da ILS var mı?
Yok.
Uçak düşer.
**
Diyarbakır’da ILS var mı?
Yok.
Uçak düştü.
**
Van’da ILS var mı?
Yok.
Uçak düştü.
**
Gerisi fasa fisodur...
**
Efendim, dağ varmış da, pilot görmemiş olabilirmiş, kuyruğu tepeye vurmuş, filan...
Peki, İsviçre’de niye kuyruğu tepeye vurmuyorlar, o kadar dağın arasında?
ILS var çünkü.
**
ILS, Insrument Landing System, yani, aletli iniş sistemi.
Düşen uçak dahil, “bindiğimiz” tüm uçaklarda bu ILS cihazı var. Ama “indiğimiz” her havaalanında bu ILS cihazı yok. Onun için, mesela, Lufthansa’ya desek ki, gel Isparta’ya in... İnmez.
**
Çünkü...
Başbakanların, bakanların memleketlerine pist yapıp, yanına kule dikmeyi biliyoruz ama, bu işin sadece pist yapıp kule dikmekle olmadığını kavrayamıyoruz!
Devletin orasına burasına yandaş sokuşturup, eşşek yüküyle maaş vermeyi biliyoruz ama, cihaz almaya paramız yok!
Bilet alırken, “Pencere kenarı var mı, yanımdaki koltuk boş mu, ekonomi sınıfımı business yapabilir miyim” diye sormayı biliyoruz ama, “İneceğimiz alanda ILS var mı” diye sormu-
yoruz!
**
E kuş değil bu... Düşer.
* Yılmaz Özdil / Hürriyet

+++++

Vatan
Mustafa Mutlu

Sayın Başbakan
neden suskun?

Yazarımız Sabahattin Önkibar’ın, AKP’nin gazetecileri kendine yakınlık derecesine göre ‘not vererek’ değerlendirdiği haberinin yankıları sürüyor. Vatan yazarı Mustafa Mutlu Başbakan Erdoğan’ı konuyla ilgili açıklama yapmaya çağırdı. İşte Mutlu’nun çağrısı:
***
Sabahattin Önkibar’ın önceki günkü yazısından söz etmiştim. Bu yazıda, AKP MKYK’sında gazetecilere, partiye yakınlıklarına göre not verildiği iddia ediliyordu. Ben de “kalanlar” arasında bulunuyordum.
Aradan üç gün geçti; hemen her iddiayı anında yalanlayan iktidar, nedense bu konuda susuyor!
Haydi Sayın Başbakan, gazeteciler arasında ayırım yapmadığınızı ve bu yazının yalan olduğunu söyleyin.
Neden susuyorsunuz?

Yazarın Diğer Yazıları