Milliyetçilerin beklentileri

İdeolojik görüşlere dayalı siyasi kuruluşların yöneticilerinin görevi diğerlerine göre çok daha zor oluyor. Çünkü o siyasi kuruluşun üyelerinin evvelce belirlenmiş, değişmeyecek belirgin görüşleri vardır. Zaman dilimi içinde, yöneticilerinin aldığı kararların ve uygulamaların taraftar toplumunda yarattığı hoşnutsuzlukları ifade etme görevi de, aynı görüşü savunan tecrübeli ve siyaset dışı kalmış insanlara düşmektedir.
Türk Dünyasında, Devletine karşı boyunları kıldan ince bu insanlara  “Aksakal”  unvanı verilir. Onlar soy şuûruna sahip vatanına-milletine-bayrağına-diline ve kültürüne hürmetkâr, milli değerlerine karşı hassas, gerektiğinde fedakârlığı ilk önce kendinde arayan, yaşlı Türklerdir.
İşte bu günlerde, mubarek Kurban Bayram’ından da istifade ederek her yaştaki Türk Milliyetçilerinin görüşlerini ve beklentilerini dinleyerek böyle bir yaşantının içine girdim ve sizlere, mandacıların yerli işbirlikçileriyle sermaye kuruluşlarının yurdumuzun ve halkımızın rengini değiştiren, hepimizin bildiği uygulamalar karşısında, Türk Milliyetçilerini siyasi platformda temsil eden siyasetçilerimizin ve siyasi teşekküllerimizin durum ve davranışlarında dikkat etmeleri gereken uygulamalardan bahsetmek istedim. Bu arada da siyasi platformda Türk Milliyetçilerinin temsilcilerinden MHP’ye de düşen görevleri belirlemeye çalıştım.
Osmanlı İmparatorluğu’nun da dağılmasından sonra, cevher-i aslimize dönerek kurduğumuz Genç Türkiye Cumhuriyeti’miz “az zamanda çok ve büyük işler yapmış” ve “yaptıklarını asla kötü görmeyerek, on yılda onbeş milyon genç yaratmış”, “her türlü güçlüğü yenmesini bilmiştir”. Oniki milyondan yetmiş milyona ulaşan, en genç nüfusa sahip, bu yıl ilköğretim çağındaki yavruları ile onyedi milyonu bulmuştur. Ulu Tanrı, güneşini-denizini, dört mevsimini içeren güzel coğrafyasını bu aziz millete laik görmüştür. İkiyüz elli milyon soydaşımızın çoğunu iki asır sömüren Sovyetler dağılmış ve beş yeni Türk Cumhuriyeti daha meydana gelmiştir. Artık, bundan sonra kaynaklarımız Türk’e göre, Türk için ve Türkler tarafından paylaşılacaktır.
Ancak bu uygulamaları yapma girişiminde olma mecburiyeti bulunan Türkiye’mizin Milliyetçilerini temsil eden siyasi kuruluşun Merkez yönetimindeki fikir yapısının derhal bir köklü değişikliğe tabi tutulması gerekmektedir. Çünkü bu siyasi kuruluş, kırk yıldan beri Türk Milliyetçilerinin temsilcilerinin fikir yapısı tarafından yönetilen MHP’dir. Pasif değil aktiftir. Dokuz Işık’ta görülen Türk Milliyetçiliği görüşüne sahip, cevher-i aslisi sağlam, mazisi temiz, konusunda ihtisas sahibi, iyi uygulayıcı olmuş, üstün yetenekli kişilerce yönetilmiştir. Yapılan yanlışlıklar da Türk Milliyetçiliğini siyasi platformda taşıma becerisini gösteren rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’imizin uygulamaları ile önlenmiştir. Menfaat beklemeden hizmet etmeyi, milleti ve memleketi için faydalı olmayı düşünen insan için en çetini, nankörü, masraflısı, üzüntülüsü, devamlı fedakarlık isteyeni hiç şüphesiz siyasetle uğraşmaktır. Bu mukaddes hizmeti milli davamız adına sırtlanan ve bu yolda dürüst çalışma imtihanı vermiş insanlarımızla ne kadar övünsek azdır. Türk Milliyetçisine yakışan da budur.
Halkın içine girip onun meseleleri ile tanışmamış, devletin hiçbir kademesinde hizmette bulunmamış, daha güzel günler için fikir üretmemiş, hiçbir işletme kurmamış beceriksizler, bizim yöneticimiz olamazlar ve olmamalıdırlar. Son yıllarda bu konuda bize yakışmayan birçok yanlışlıklar ve çirkinlikler yapılmıştır.
Bu konudaki görüşleri aydınlatacak bilgilerimi tedbirleri ile birlikte, gelecek haftaki yazımda sunmaya çalışacağım.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları