Gül, Sarkozy, Talat ve sigara

Abdullah Gül ve Nicolas Sarkozy! Şu sırada Gül, T.C.’nin 11. Cumhurbaşkanı... Sarkozy de Fransa’nın 4. Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı. İkisi arasında benzerlik var. Gül de, Sarkozy de bu makamlarda, seleflerinden çok farklılar. Sarkozy pervasız bir çapkın. Gerçi “çapkınlık ve metres” Fransız toplumunun ve siyasetinin yapısında vardır; eski Fransız Cumhurbaşkanlarının, Başbakanlarının maceraları pek yadırganmaz, ama Sarkozy’ninki biraz fazla aleni. “Kız arkadaşı” yla, kameralardan kaçmıyor ve ekranlara çıkmaktan da kaçınmıyor.
Abdullah Gül’ün, muhakkak ki böyle bir “ayıbı” yok. Eşi Hayrünnisa Hanımla mutlu bir evliliği var.
Ancak Gül, Sarkozy’nin kendinden evvelki başkanların, 4. Fransız Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Başkanı Charles de Gaulle’ün tam zıddını yaptığı gibi, T.C.’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in ve O’nun emanetine sonuna kadar sadık kalan, kendinden evvelki Başkan “adam gibi adam, Cumhurbaşkanı gibi Cumhurbaşkanı” Ahmet Necdet Sezer’in yaptıklarının, tam aksini adeta hınç alırcasına, inadına yapmakta!
Sezer’in imzalamadığı bütün kararnameleri ve tayinleri imzaladı, imzalıyor. Sezer’in Çankaya’ya davet etmediklerini, mesela KKTC’nin, daha doğrusu, kendi deyimiyle “Kıbrıs’ın Türk Tarafının” başı Mehmet Ali Talat’ı, Çankaya’da birinci derecede protokolle ağırladı... Bu, herhalde aynı şeyi yapmaya zorlanan Yaşar Büyükanıt Paşa’yı çok rahatsız etmiştir! Hatırlardadır; O Talat ki, Kıbrıs’taki Türk Birliğinin Komutanı Kıvrıkoğlu Paşa’ya adeta meydan okumuştu!
Gül, şimdi de “Bir milyon Ermeni kestik” dediği ve Türklüğe alenen hakaret ettiği için, Nobel Ödülünü alan Orhan Pamuk’u da, Çankaya’ya Gül-hanesine davet etmiş... Adeta Pamuk’un iddialarını tasvip edercesine! Bu hareketi liboşları çok memnun edecek, ama burada Sarkozy ile bir farkı var; Sarkozy, herhalde “Cezayir’de katliam yaptık” demez.

Neden?
Şu dönemde Gül, Sarkozy gibiler, neden devletlerinin başına gelebiliyorlar? Akıllı eşim, cevabını verdi; “dünyada genel bir değerler erozyonu ve yozlaşması var” diyor!

Taraf
Mehmet Ali Talat, “hasbel kader” ve “hasbel keder” Başkanı olduğu KKTC’ye “Kıbrıs’ın Türk Tarafı” demekte ısrar ediyor. Rumlar da kendileri için, “Rum tarafı” deseler ve böylelikle “Türk tarafını” işgalci göstermek isterler! Ama Talat böyle derse, “tarafımız” pazarlığa açık olur! Asla!
Şimdilerde “taraf” kavramı revaçta! “Değirmenin suyunun” hangi “taraftan” geldiği belli olmayan -bana göre belli olan- ve herhalde “Birinci Atatürk Cumhuriyetine” taraftar olmayan ve fakat düşmanların “tarafında” olan bir gazete var. Spordaki kulüp “taraftarları” gibi, AB fanatiği ve de Cumhuriyet ve Ordu düşmanlığı “fanatiği” !

Sigara yasağı
Sigara yasağı gündemde. Ben, sigaranın sağlığa zararlı olduğunu, hem içenlerin, hem de “duman altı” olanların korunması için sıkı tedbirler alınmasına “taraftarım” ... Hatta sigara imalatının tümüyle yasaklanmasına da!
Günahımı itiraf edeyim; bir dönem sigara işi yaptım, ama ömrümde hiç sigara içmedim ve içmem! 16 yaşımda iken rahmetli babam, cebimde gösteriş olsun diye koyduğum sigara paketini görünce, bana nadir tokatlarından birini attı ve bundan sonra da sigaraya el sürmedim!
Evet, sigara yasağına taraftarım, ama uygulama konusunda “mülahazat hanelerim” var. Bu yasak, ne kadar sürecek, nereye kadar ve nasıl uygulanacak? Yeni rüşvet ve kaçakçılık kapıları açmayacak mı? Devletin sigara tekelinden varidatı ve ünlü Türk tütününün ihracatı azalmaz mı? Tekel satılsa da sigaranın “tek elde” tutulması çelişki olmaz mı?
Yeni film ve dizilerde vs.. sigara içenlerin gösterilmemesi ve böylelikle gençlerin özendirilmemeleri, yerinde bir önlem; ancak halen TV’lerde gösterimde olan eski filmlerdeki sigara sahneleri nasıl kaldırılacak?
Bu arada Mustafa Kemal’in, sigaralı fotoğraf ve filmlerine de sansür konacakmış... Bu da bir bakıma Atatürk’ün de “kötü alışkanlıkları” olduğu ima edilmek, anlamına gelmez mi?

Yazarın Diğer Yazıları