MHP adını İHP olarak değiştirmeli

Türkiye’de tartışılan konular ve yaşanan olayları, içeride yaşamadan, camdan seyreder gibi dışarıdan seyretmek, inanın sizlere öneremeyeceğim kadar acı ve ızdırap veren bir şey. Belki sizler yaşadıkça, yahu bunu nasıl kabulleniyorlar diye benim tüylerimi diken diken eden olayların topluma ne kadar kolay enjekte edildiğini görmek, inanın insanın yüreğini sokulan bir bıçak gibi dağlıyor.

Başbakan çıkıyor siyasi simge olsa ne olur diyor türban için. Şu olur Sayın Erdoğan, o zaman teröristlerin bayrakları ve liderleri olan bebek katili Öcalan da siyasi simgedir ve yarın birisi çıkıp sizin sözlerinizi temel göstererek, PKK bayrakları ve APO resimleri yüzünden yargılanırken, Başbakan böyle dedi derse ne yapacaksınız. Peki ya Almanya’dan Yeşil Bayrak açan Cemalettin Kaplan’ın hilafet bayrağı bir siyasi simge değil midir?
Geçen yıl seçimlerden önce Türkiye’ye gelip, en azından elimden bir şeyler gelir mi diye kapı kapı dolaşıp nabız yokladım ve karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalıştım. Ancak seçim gecesi gerçekten de şoke oldum. Birincisi, TRT deneyimlerime dayanarak, sandıklar açıldıktan 3 saat sonra gibi hızlı bir sayımla sonuçların alınması, ikincisi de kimsenin oy verdiğini açıkça söyleyemediği bir partinin yüzde 47 oyla seçimi kazanması olmuştu.

Bu seçim dönemi içinde CHP’ye küskünlerin ve çok sayıda bu parti yandaşlarının, sırf MHP barajı geçsin diye oy verdiğini gördüm. Yani gerçeği söylemek gerekirse; MHP bazı ödünç oylarla bugünkü durumuna gelmiştir. Ama eminim ki o gün MHP’ye ödünç oy verenler bugün, MHP’nin izlediği politikalardan dolayı ellerim kırılsaydı demekteler.

Geçen gün Bekir Coşkun’u okuyordum. Yazısında yerden göğe kadar haklıydı,  “MHP milliyetçi bir partidir, İslamcı bir parti değildir”  diyordu. Aynı görüşteyim. Bu gidişle Abdullah Gül’ü oylarıyla Köşk’e çıkaran, Öcalan’ın idam ettiremeyen ve PKK’ya siyasi çözüm sözünü türban ile birlikte öneren bir hükümete destek vereceği anlaşılan ve son olarak da laiklik karşıtı türban olayındaki tutumuyla bu sözleri hak etmedi mi? 

12 Eylül 1980 darbesi sırasında çok sayıda milliyetçi genç cezaevlerine alındığı gibi kanlarını akıtan o günün milliyetçi gençleri, bugün küstürülmüş değil mi? Ülkücü gençlik içinde parti genel merkezine saygınlık yok. Ben gazeteciyim tüm bu kişilerle fırsat buldukça geçen yaz konuştum. Gördüğüm kadarıyla, milliyetçi gençlik, partisine darılmış durumda. Parti içinde bir etnik grubun etkinliğinden söz ediliyor. Milletvekili adaylıklarının bile bu grubun onayı ile saptandığı ileri sürülüyordu.

Bunun ne kadar doğru olduğunu bilemem. Ancak bildiğim, adaylık için o günlerde başvuran çok sayıda sapına kadar sağlam kişi, aday listelerinde yoktu. Peki, o zaman bir yerde bir yanlış yok mu? Tabii ki var. Partinin adının başına milliyetçi demekle milliyetçi olunmuyor ne yazık ki. Özellikle İslamcı bir hareketin figüranı olduğunuz sürece. Hepimiz Elhamdülillah Müslümanız. Ama her şeyin başında da bizler, Türk milliyetçisiyiz ve bununla da gurur duyuyoruz. Unutmamak lazım, aynı zamanda en büyük Türk milliyetçisi olan Atatürkçüyüz de. 

İşte bu nedenle MHP’nin oturup, yeniden kendisine yeni kurallarını ve şablonlarını çizmesi gerek. Özellikle Türkiye üzerinde Sevr oyunlarının oynandığı, Atatürk’ün kurduğu kurum ve kuruluşlarla devrimlerinin üzerinden silindir gibi geçildiği bir dönemde, bunu yapmak zorundalar. Bu arada hazır elleri de değmişken partinin Milliyetçi denilen isminin başındaki kelimeyi de İslamcı diye değiştirmelerinde yarar var. İslami Hareket Partisi diye. Erdoğan sizlerle gurur duyuyor.

Yazarın Diğer Yazıları