"Biji Apo!" - "Yaşasın Apo!"

Güneydoğu’da, hatta Batı kentlerinde  “Biji Apo!” - “Yaşasın Apo!”  nidaları -gittikçe artan tonlarda- yükseliyor. Ve 30.000 insanımızın katili T.C. devletinin düşmanı, PKK eşkıya başı Abdullah Öcalan -nam-ı diğer Apo- İmralı adasında sözde tecritte, ama hakikatte çoğu vatandaşlarımızın, şehit ailelerinin nail olamayacakları sıhhi ihtimam altında yaşamakta ve eceli gelene kadar da, yaşayacak...
Apo,  Radikal yazarı Perihan Mağden hanıma göre, zorunlu  “yalnızlıktan”  dolayı ve muhtemelen cinayetlerinin vicdan(!)  azabından ileri gelen had  “Hipokondriya”  (hatalık hastalığı ) ile mustarip! Zehirleneceğini evham ediyor. Avukatları, bu  “evhamı” , AİHM’ye intikal ettirmişler, Mahkeme zehirleme olmadığına hüküm vermiş... Kürt haklarının savunucusu  “Dişi, sözde aydın”  Perihan Mağden bile, zehirlendiğine ihtimal vermiyor... Hatta bunu yazdığı için, kendi deyimiyle  “Kürtlerin gözlerinden, apar topar düşmüş”. Önce sormak lâzım;  “Kürtlerin gözlerine neden girmiş ki?” Sebep gayet basit: PKK’yı, terörü ve Apo’yu hiç telin etmediği, şehitlere yanmadığı ve ama hep “Kürt Haklarına”  sahip çıktığı için... Şimdi, gene  “Kürtçülerin” gözlerine girebilir. Son yazısında, Apo’nun İmralı’da içinde bulunduğu ağır şartları ve müebbet hapis cezasını, ilke olarak,  “İnsan haklarına”  aykırı bulduğu ve “barışçı çözüm”  için, Apo’nun af edilmesini istiyor. Yani, kısacası  “Barış katili, ’Barış için’”  affedilecek!  “Ölüm cezası” önce, AB dayatmaları ve  “sözde aydın” baskılarıyla, kaldırıldı ve böylelikle, terör ve adî suçlarda en önemli  “caydırıcılık” unsuru da ortadan kalkmış oldu... Ve şimdi sıra “müebbet hapis cezasının” da kaldırılmasında. Stalin’in,  “Bize hizmet eden budalalar” dediği liberaller, canilere sahip çıkarlar, mağdurlarına aldırış etmezler. Bugün de maksatları Apo’nun şu veya bu şekilde salıverilmesi... Katlettiği binlerce insanı ve geride bıraktıklarının acılarını unutturarak!


Apo affedilir!
İçlerini artık ferah tutsunlar. Apo, hem yaşayacak, hem de sonunda salıverilecek!
Bakın; Kürtçülerin ve aydınların, “Kürt Sorununu” çözmek için ileri sürdükleri, “Barış şartlarının” başında genel af  yani Apo’ya af var! Bir gün bakacağız ki, Apo çıkmış, PKK’nın Meclis’teki partisinin, DTP’nin başına geçmiş...
Apo yakalanmadan ve İmralı’ya tıkılmadan önce,  “T.C. yıkılmalı”  diyordu. İmralı’da,  “Kürt-Türk Devletinden”  söz etmeye başladı... Yani, küçük harflerle  “türk, büyük harflerle KÜRT” , sözde ortak bir devletten!
 “Af”  onun cinayetlerine yakışmayan bir kelime. Apo’yu, Allah bile bağışlamaz! Fakat “salıverilince”, Parlamentoya da girer ve hatta Mandela gibi, bu  “ortak” devletin de başına geçer!  “Olamaz” demeyin, bütün olmazlar ABD’nin, AB’nin önerileri ve “aydınlarımızın” destekleriyle olmakta... Onlar da bu  “ense” , bizde de bu kadar gaflet ve ihanet oldukça, olur ve hatta T.C. rejimi bile değiştirilir!  


Muammanın parçaları
Apo muammasının parçaları, şimdi yerlerine oturuyor! İlk  “muamma” : Apo, 1999’da Yunanlıların yardımıyla gittiği Kenya’da, Amerikan ajanları tarafından yakalandıktan sonra, ABD onu neden Türkiye’ye teslim etti ve idam edilmemesi şartını koştu? İkinci  “muamma” : O zamanın CHP-MHP Koalisyonu, Amerika’nın bu şartını, görünüşe göre,  sorgusuz sualsiz kabul etti. Ve bütün teamüle rağmen Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin, Yargıtay tarafından da onaylanan hükmünü  “rafa kaldırdı” !  “Görünüşe göre”  diyorum, çünkü hiçbir egemen hükümet,  böyle bir dayatmayı kabul edemezdi. Öyleyse başka bir sebep olmalı... Bu gerekçeyi, kaldırma kararına ortak olan, zamanın Başbakan Yardımcısı Sayın Devlet Bahçeli bugün, Apo konusu gündeme gelince,  açıklamalıdır!
Asıl  “muamma”: Kürtlerin hamisi ABD, Apo’yu Türkiye’ye iyiliğimiz için teslim etmedi. İdam edilmemesi şartını koşmasının sebebi de, herhalde insani duygular ve  “ilke”  değildi. Amerika’da teröristler ve adi suçlular cayır cayır yakılıyor. Oklahoma’da 1996 Nisan’ında 1000 küsur insanın ölümüne sebep olan bombalı katliam yapan terörist Timothy McVeigh elektrikli sandalyede idam edildi... İdam hükmünü veren Yargıç:  “Kamu vicdanı bunu gerektirdi”  demişti... Bizde  “kamu vicdanı yok mu?” Öyleyse ABD, Apo’yu neden idam ettirmedi?
Dedim ya, Kürt konusundaki son gelişmelerle taşlar, yerlerine oturuyor. Anlaşılıyor ki Washington, Irak Devleti yakında muhakkak parçalandıktan sonra, himayesi altında kurulacak Büyük Kürdistan Devletinde,  “Talabani-Barzani”  denkleminde ve  “barışçı çözümde Apo faktörünü” ,  “ihtiyaç halinde kullanılacak ilaç”  gibi rafta tutmak istiyor! Amerikalı da oyun çok! 

Yazarın Diğer Yazıları