Geri adım, devletin intiharıdır!

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, CHP’den milletvekili adayı olmuştu. AKP’yi destekleyen medya, Öztürk aleyhinde haberler uyduruyor, söylediklerinin, yazdıklarının tam tersini ona mal ediyordu.
Bu arada Yaşar Nuri Öztürk, bir konuşmasında  “Sosyal demokrasinin esin kaynağı peygamberlerdir”  dedi. AKP medyası, bu sözü,  “Yaşar Nuri Öztürk, ’Bütün peygamberler sosyal demokrattı’ dedi”  diye yansıttı.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, elindeki kozun CHP’ye kaymakta olduğundan endişelenmiş olacak ki 24 Ekim 2002 ’deki Elazığ mitinginde sesini yükseltti.
Erdoğan dedi ki,  “Ben buradan bir duyuru yapıyorum; Peygamberlerin sosyal demokrat olduğu kararını bir milletvekili adayının meydanlarda istismar etme yetkisini hangi yasaya, hangi anlayışa sığdırıyorsunuz? CHP hakkında kapatma davası açılmalıdır!”

* * *

Erdoğan, partisi laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmaktan yeni kapatılmış ve yeni parti kurmak zorunda kalmış bir politikacıydı. Dolayısıyla o sıkıntı içinde CHP hakkında da kapatma davası açılmasını istemiş olabilir. Ancak, bugün  “demokrasilerde parti kapatılmaz”  görüşünü savunuyor. Çünkü, iktidarda olmasına rağmen, son partisi hakkında da kapatma davası açılmıştır. O gün Yaşar Nuri Öztürk’e iftiralar atan kalemler de bugün demokrat kesilmiştir!
Şimdi bu eski konuşmayı ve tutumları niçin hatırlattım?
AKP medyasında yazan arkadaşların demokrasi konusunda samimi olmadıklarını göstermek için! Erdoğan,  “CHP hakkında da kapatma davası açılsın”  dediği zaman akıllarına demokrasi filan gelmemişti!

* * *


Demek ki böyle içi boş söylemleri bir kenara bırakıp, esasa gelmek gerekir. Esas şudur: AKP, cumhuriyetin temel nitelikleri olan Anayasa’nın başlangıç ilkeleri ve ilk dört maddesi ile oynayacağını,  “Yeni Anayasa”  taslağı adı altında göstermiştir. Bu yönde kamuoyu oluşturmaya çalışmış, tepkileri görünce de  “bu bir taslaktır, henüz bizim taslağımız değildir”  açıklamaları yapmış, biraz değiştirilen metni de ABD’de iki cemaatin düzenlediği toplantıda Amerikalılarla tartışmıştır!
AKP, milli devletin temel dayanağı olan milli ekonomiyi tamamen ortadan kaldırmıştır.
AKP, millet kimliğini tartışmaya açmış, Tayyip Erdoğan, 2007 seçimlerine kadar Türk kimliğini etnik kimliklerden biri gibi yansıtmıştır.
Kısacası, AKP, sadece laikliğe karşı eylemlerin değil, milli, demokratik ve sosyal devlete karşı eylemlerin de odağı haline gelmiştir.
Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bütün veto gerekçelerinde, çıkarılmak istenen yasaların, Anayasa ve cumhuriyetin temel nitelikleri ile bağdaşmadığına dair görüşler vardır. Şimdi, bütün bu yasalar tek tek Meclis’ten geçmekte, Gül de onaylamaktadır.
Son olarak, daha önce iki defa reddedilmiş olan Cargill Yasası da Meclis’den geçmiştir. AKP, Amerikan şirketleri için yasa çıkarmaktadır!
Kapatma davası ise sadece laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmaktan açılmıştır ve eksiktir. Oysa, Türk toplumunda laiklik hassasiyeti son derece zayıftır. Bunun sebebi, laikliğin dinsizlik gibi algılanması ve çoğu zaman bu şekilde uygulanmasıdır.

* * *


AKP’yi kapatma davası ile Ergenekon soruşturması arasında kurulan bağlantı da yargıyı yıpratmış, devlete olan güveni sarsmıştır. Bir görüşe göre, Ergenekon soruşturması kapatma davasına, başka bir görüşe göre kapatma davası Ergenekon soruşturmasına karşı açılmıştır.
Bence  “geri adım” , devletin intiharı olur! Hukuk sistemi düzgün işlesin yeter!
Ergenekon’da işin ucu nereye kadar gidiyorsa gidilsin!
Bu ülkenin aydınlarını kim öldürtmüş, Türkiye’yi zor durumda bırakacak katliamları kim tasarlamış, ortaya çıkarılsın!
Tabii, hukuk dışı yakalama ve sorgulama yöntemleri ile şüphelileri tutuklama talebi hep aynı nöbetçi hakime sevk etmek gibi uygulamalar terk edilsin!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da ek iddianamesinde, AKP hakkındaki bütün gerçekleri belirtsin!

Yazarın Diğer Yazıları