Amerika, Türkiye’nin tam üç katı toprak satın aldı

Önce, “Toprak satışı ve misyonerlik faaliyetlerini ajite ediyorsunuz” ve  “Dünya tarihinde İsrail parantez içi bir uygulamadır, artık toprak satmakla vatan küçülmez, toprak satın alınarak da vatan büyütülemez”  diyen okuyucucumuza, kendilerinin de çok iyi  bildiğine inandığımız bir hatırlatmada bulunacağız.
Ne diyordu Kenya’nın Kurucu Devlet Başkanı, 1963-64 yılları Kenya Başbakanı ve 1964-1978 yılları Kenya Cumhurbaşkanı Jomo Kenyatta:
 “- Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapayarak dua etmemizi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde ise bizim topraklarımız vardı.”
Kenyatta, Müslüman değil, o da Hıristiyan.
Kenyatta’nın feryadını aklımızın bir köşesine yazalım. Sonra da dünyanın başka köşelerinde toprak satarak vatanını küçülten yahut toprak satın alarak ülkesini büyütenler olmuş mu, ona bakalım. ABD Dışişleri Bakanı William H. Seward Alaska’nın ABD tarafından satın alınmasını onaylayan belgeyi 1867’de imzaladı ve Alaska 3 Ocak 1959’da, 49. Eyalet Olarak ABD’ye katıldı.
Alaska tam 1 milyon 481 bin 347 kilometrekare. Şimdi biz bu 1 milyon 481 bin 347 kilometrekarelik Alaska toprağını Teksas’ın 695 bin 622 kilometrekarelik alanı ile toplayalım. İşte o zaman ortaya 2 milyon 176 bin 962 kilometrekare gibi uçsuz bucaksız bir toprak parçası çıkıyor. Teksas’ı niye zikrettik?
Çünkü Teksas da Fransa, İspanya ve Meksika arasında gidip geldikten sonra 1836’da Bağımsızlığına kavuştu. Kavuştu amma ABD’liler Teksas’tan sürekli toprak satın alıyorlardı. Teksas toprakları ABD’liler tarafından satın alına alına 1845’e gelindi ve o yıl Teksas bağımsızlıktan vazgeçerek ABD’nin bir eyaleti haline geldi.
ABD’nin Alaska Eyaleti ile Teksas eyaletlerinin 2 milyon 176 bin 962 kilometrekareyi bulan yüzölçümlerini Türkiye’nin yüzölçümü olan 780 bin kilometrekareye böldüğünüzde yaklaşık olarak ortaya 2.8 gibi bir oran çıkar ki, bu da bizi, ABD’nin satın alarak ülkesine kattığı toprak miktarının Türkiye’nin neredeyse üç katı büyüklükte olduğu gerçeğiyle yüzleştirir.
Bir okuyucumuzun, “Bir ülke toprak satarak küçülebilir mi?” sorusu yüzünden sizleri bu rakamlara boğduk, özür dileriz. Görüldüğü gibi ABD, denizler hariç, toplam alanı 2 milyon 176 bin 962 kilometrekare olan, nerdeyse  Türkiye’nin üç katı büyüklükteki Alaska ve Teksas’ı önceki sahiplerinden satın alma stratejisiyle kendi eyaletleri haline getirmiştir.  ABD toprak satın alarak 2 milyon kilometrekarenin üzerinde büyümüş olduğuna göre, ABD’ye bu toprakları satan Rusya ve Meksika demek ki sattıkları toprak kadar küçülmüşlerdir. Öyleyse, toprak satın alarak vatan haline getiren tek örnek İsrail değildir.
Gelelim Türkiye’mize..
Velev ki  yabancılara toprak satışı gelecekte vatanın satılan kısımlarından bir bölümünün elden çıkması ile neticelenmesin, amma, söyler misiniz Allah aşkınıza, bu ahlâki bir şey midir?
Toprağı satan ve elde edilen geliri istediği gibi kullanan şu anki iktidar, bugünkü nesil değil midir? Öyledir. Peki, satılan bu topraklar Çanakkale’de siperlere gömülenlerin, Yemen’de toz toprağa belenenlerin ve Sarıkamış’ta buz tutup heykelleşenlerin toprağı değil midir?
Onlar bu satışa razı mıdır, bu bir.
İkincisi, dünkü neslin kan vererek aldığı bugünkü nesil tarafından satılan bu topraklar aynı zamanda gelecek nesillerin yani 2100, 2300 ve 2500 yılında bu topraklarda yaşayacak olan evlatlarımızın toprakları değil midir?
Hiç şüphesiz ki öyledir!
Öyleyse yarın doğacak nesiller toprağı satılmış bir vatanın evlatları olarak doğmayacaklar mıdır? Geçmiştekilerin ağaç  kökü kemirerek ve at pisliklerinden arpa ayıklayarak kurtarıp,  “Torunlarıma devret”  diye kurtardığı toprağı, bugünküler devretmek yerine satıp yerse, bunun neresi iyi bir şeydir!

Yazarın Diğer Yazıları