Karayılan yaşıyormuş! ROJ TV öyle diyor! Ama biliyoruz: APO yaşıyor ve yılanın ne başı, ne kuyruğu, kuyrukları  -beyazı- karası  ezilemedi. “Bölücü Terör” yaşıyor!  Neden?  Can Dündar kardeşim TV programında uzmanlara “Neden” diye  boşuna sormasın! Kafalar karışık, rivayet muhtelif. Ama ben “nedenini”  kısaca söyleyeyim:  “Gaflet ve İhanet!” “Gafletin” son kanıtı: bunca kan ve gözyaşından sonra “Çözümü” hâlâ siyasette - diplomaside, ABD’de AB’de ve Barzani’de Talabani’de- hatta AO’da aramaktalar. Son MGK toplantısında Kürt konusunda “Yeni açılım” kararı alındı... Kapatma davasının yol açtığı psikolojik atmosfer ve 1 Mayıs geriliminin gölgesinde, AKP Hükümetinin ısrarıyla Türkiye tarihî bir adım attı. Önemli bir tabu sessiz sedasız yıkılmış oldu. Talabani Ankara’ya’davet edildi... Türk Devletinin temsilcileri, bir zamanlar peşmergelerinin postalları  ile kendilerine kırmızı  pasaport verdiğimiz aşiretbaşının huzurundalar... PKK’yı, terörü bitirmek için ondan, onlardan medet umuyorlar... Peki, ne değişti de dün birbirine düşman kardeşler gibi davranan taraflar, TC Devletinin temsilcileri, gelecek  “Büyük Kürdistan’ın”  başlarıyla masaya oturmaya razı oldular ve böylelikle de Büyük Kürdistan “realitesini”, zımnen tanımış oldular!   Gaflet, bu anlayış ve yaklaşımla başlıyor. Bazılarına göre “Büyük Kürdistan”  Türkiye toprakları pahasına da olsa  “değiştirilemeyecek” bir realite;   “Verelim kurtulalım, Anadolu’nun batısı bize yeter!”   Gaflet mi istersiniz;  yılanın kuyrukları PKK/DTP TBMMye sokuldu... Ahmet (Neden Türk?) de sözde arabuluculuk için Barzani’nin huzurunda! Bu, Türkiye için “teslimiyet” ötekiler için “Zafer habercisi”! Satranç tahtasında, “piyon”  biz, “kaleler ve Şah”  onlarda!

Tam zamanıdır!
Ve bu teslimiyet, tam  TSK’nin Türk Hava Kuvvetleri’nin PKK’ya öldürücü darbeler vurduğu sırada... “Dostlarımız”,  “yeter artık fazla ileri gitmeyin  - sıra siyasi çözüme geldi”  dediler. Ancak, hamdolsun TSK bunu dinlemiyor, karadan ve havadan vurmakta devam edecek?  Ve tam bu sırada da Talabani ve adamları, DTP’liler, ağız değiştirdiler... Barzani ve diğerleri , “TSK’ye mezar hazırlıyoruz... PKK terör örgütü değildir” demişlerken, acaba şimdi neden bu kadar yumuşak konuşuyorlar? Türk Ordusunun gücünden korktukları ve PKK’nın bitirilmesini istemedikleri için!  Barzani “Psikolojik engeller kalktı”  diyor; önceki gün yazdım, daha açık söyleyeyim: O  “psikolojik engeller”, yani Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü için mücadele iradesini, zaten yok etmek için elinden gelenleri, çoktandır yapıyor! AB ve ABD’nin yardımıyla! 

Çatlak-fay
Şimdi  “barışçı çözüm” den söz edilirken bazı aklıevveller, zeminin müsait olduğunu iddia ediyorlar... Kürt cephesinde çatlaklar, Barzani, Talabani ve PKK arasında rekabet varmış. Mümkündür, ancak bunlar, o çatlaklar bir yere kadar;  Türkiye dize getirilene kadar! Büyük Kürdistan bir defa kurulsun sonra kozlarını aralarında paylaşacaklardır. Onlarda kafa karışıklığı  yok. Amaçları aynı! Ama bizim tarafımızda, “çatlak” değil, derin “fay” lar var!  Onlar. Operasyonlardan korktukları için şimdilik ağız değiştirdiler. Biz ise, adeta operasyonların başarısından dolayı adeta mahbubuz, adeta “artık ayıp oluyor... Bölücülerle uzlaşalım” demekteyiz! Kısacası, TSK’nin başarısını zafere kadar götürmek yerine, teslimiyet bırakışması imzalamaya hazırız!  Kısacası operasyonlar balarılı oldu, ama yetti: Artık barış zamanıdır! Ne barışı, kimin barışı ve ne pahasına? Evet, “barış” olacak ama barış şartları üniter Türk Devletinin sonu demek olacak! O kadar açık! 

Karayılan meydan okumuş!
Eğer doğruysa, gaflet ve ihanetin bir delilini Karayılan vermiş; meğer ateş kesilmesini  bizim hükümet ABD ve AB ile birlikte, PKK’ya teklif etmiş, fakat PKK bu öneriyi elinin tersiyle geri çevirmiş! Hiçbir şeye yanmam, yılanların aslana, Bozkurt’a böyle meydan okumasına yanarım!