Asena'yı neden çağırmadı

Köşk’ün Özel Kalemi Hacı Ahmet Sever, Çankaya Sofraları’na davet kriterini açıklasın

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Atatürk’e atıfla başlattığı Çankaya Sofraları’nda bu kez sanatçılar ağırlandı. Sanat dünyasından seçilen özel davetliler Orhan Gencebay, Zara, Sertab Erener, Mazhar Alanson, Neşet Ertaş, Ahmet Özhan ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen oldu. Atatürk döneminde, Çankaya Sofrası her alandan ’uzman’ları ağırlardı. Dönemin alanındaki en etkin isimleri bu sofraya oturur memleket meseleleri üzerine düşüncelerini açıklarlardı. Gül döneminde Çankaya’ya davet edilen isimler de ayrıcalıklı oldu. Ama bu isimlerin ayrıcalığı gördüğümüz kadarıyla ’yetkin’liklerinden kaynaklanmıyor.
Amaç sanatçı ağırlamaksa, bu ülkede sanatını icra eden, bu işten kazandığının vergisini veren binlerce sanatçı var. Bu elit neye göre belirleniyor. Mesela ’sahneye çıkıp sanatını icra eden, kazandığının vergisini ödeyen Asena’yı, sahneye çıkıp ’sanatını icra eden Zara’dan ayırıp köşk dışında bırakan ayırıcı özellik ne? Hepsi ayrı telden çalan bu sanatçılar hangi kritere göre seçildi? Veya bu ayrı tellerde bizim bilmediğimiz tek nota basan bir ortak nokta mı var?


Daha önce kimler ağırlandı
Prof. Dr. İlber Ortaylı,Yılmaz Öztuna, Talat Halman, Halil İnalcık Doğan Hızlan, Selim İleri, Adalet Ağaoğlu, Hilmi Yavuz, Elif Şafak, Rasim Özdenören...


Abdullah Gül’ün “Çankaya sofrası”nın sanatçı konuklarından Sertab Erener mazeret bildirerek Köşk’e çıkmadı.


+++++++


Saraylı olmanın maliyeti

Köşkün tadilatı için aylardır harcanan 30 milyon YTL’yle neler yapılabileceğine bakalım:
 1,5 milyon YTL’den, her biri 16 derslikli 20 ilköğretim okulu... 2 milyon YTL’den 16 derslikli ve laboratuvarlı 15 lise... Orta ölçekli vakıf üniversiteleri büyüklüğünde 2 üniversite... Her biri 70’er yataklı ve tam donanımlı 23 hastane... Bir buçuk kilometrelik metro...
Peki, neden yapılıyor bunca harcama? Aynı Köşk’te bugüne kadar oturan cumhurbaşkanları, harabe haline mi getirip bıraktı bu çok önemli yapıyı?
Bu paralar, Köşk’ü “Orta Doğu Sarayı” na dönüştürmek için harcanıyor...
* Mustafa Mutlu / Vatan



+++++++


Middlesex Üniversitesi’nden Birand’a fahri doktora
Birand’ın ’dolandırıcılık’ suçundan hüküm giydiğini bilselerdi fahri profesörlük ünvanını da verirlerdi.

Avrupa’nın en prestijli üniversitelerinden Middlesex Üniversitesi, Mehmet Ali Birand’a, Türkiye-Avrupa İlişkilerine katkılarından dolayı fahri doktor ünvanı verilmesini kararlaştırdı. Kanal D Haber Grup Başkanı ve Posta gazetesi yazarı Mehmet Ali Birand bu ünvanı, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesine olan inancı ülkesini uluslararası ülke toplumlarının küresel ilişkilerinde güçlü bir rol oynarken görme isteği ve bu yönde gösterdiği çaba” nedeniyle alacak. Birand’a fahri doktor ünvanını 29 Mayıs’ta İngiltere Başkonsolosluğu’nda düzenlenecek törende, Middlesex Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Michael Driscoll verecek.       
* Milliyet


+++++++


Sat; kurtul

Şeref Oğuz, Sabah’taki köşesinde, bir araştırma şirketinin Türk patronlara yönelttiği ilginç soruyu değerlendirmiş. Soru, “global bir oyuncudan iyi bir teklif alsanız şirketinizi satar mısınız?” Cevap, devleti ihya edecek karlar yapan koca koca kamu kurumlarının satışıyla başlayan hastalığın
bulaşıcı olduğunu gösteriyor. Patronların %78’ “evet satarım” diyerek, iktidarın sat;kurtul
politikasına katılıyor.



+++++++



VİZYONDAKİ FİLM
Osmanlı Cumhuriyeti
Taraf’ta, “ Önce devletin kapılarını her dinden, her mezhepten insana açacakısnız. Ermeniler, Rumlar, Yahudiler de devlette çalışacak. Bütün mezhepleri de kabul edeceksiniz.... Yapabilirler mi? Asla yapamazlar!”  diyor Ahmet Altan. Türkler de hükmü veren azınlıkların tebaası mı olacak? Gaz verme Ahmet, biz bu filmi izlemiştik.



+++++++



Son dönemin en popüler mesleği haline gelen din tacirliği kurumsallaşır!
Profesyonel camicilik
New York’ta şirket gibi işletilen bir kilise gördükten sonra “ Bir ibadethane sıradan bir şirket gibi yönetilebilir mi? Yönetilmeli mi?” diyen Ertuğrul Özkök, Hürriyet’teki köşesinde cevabı da veriyor: Bence yönetilmeli.  Bu modeli, Türkiye’de camilere de uygulamayı öneren Özkök’e uysak ne olur? Hiç! Din üzerinden ticaret yapanlar, başlarını sokacak meşru bir çatı bulur.



+++++++


‘Eurovision’da AB çökmüştür!
İlk 10’a bakın... Bir tane AB üyesi ülke yok. “Yunanistan var” derseniz... Ben de size, “İlk 4’e biraz daha yakından bakın” derim... 4’ü de Ortodoks! İlk 10’da 5 Ortodoks, 3 Müslüman, 1 Evanjelik, 1 Musevi var.
Hani, Katolik Avrupa?
Kabul edilse de, edilmese de, ulus devletleri tespih gibi etrafına dizen Rusya’nın borusu ötüyor AB topraklarında...
Bize gelince...
Sınırlarını korumak için Mehmetçik gönderdiğimiz, liman sattığımız İsrail’den “sıfır” aldık... “KKTC size feda olsun” dediğimiz Kıbrıs Rumu’ndan “sıfır” aldık... “Hepimiz Ermeniyiz” dediğimiz Ermenistan’dan “sıfır” aldık... “Dostum Kosta” dediğimiz, banka sattığımız Yunanistan’dan “sıfır” aldık... Medeniyetler İttifakı yaptığımız İspanya’dan “sıfır” aldık...
* Yılmaz Özdil / Hürriyet



+++++++


İşte şimdi olmadı

Eurovision söylediğin dile değil, izlediğin siyasete ödül veriyor. Kaldı ki verdiğiniz örnek bile tezinizi çürütmeye yetiyor, Fransa, İngilizce söyleyip ilk 10’a bile giremedi!
EUROVISION Şarkı Yarışması’nda 7. olan Mor ve Ötesi grubu üyeleri “şarkılarını Türkçe söylemekten gururlu olduklarını” söylemişler.
 “Fransa bile İngilizce söylerken, biz Türkçe söylediğimiz için mutluyuz” demişler.
 İlkokul düzeyindeki bir milliyetçilikle bakınca o şarkıyı Türkçe duymak belki güzeldi ama işe yaramadı!    
* Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet



+++++++



Biyonik adam: İbrahim Şahin
Türk Telekom ve Avea’da yönetim kurulu üyeliği yapan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in Golf Federasyonu Yönetim Kurulu ile Türk Telekom Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı’nın mütevelli heyeti üyesi olduğu ortaya çıktı.
Türk Telekom Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı’nın kurulduğuna ilişkin bilgi, 14 Şubat 2008 tarih ve 26787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.  Vakıf senedinin huzur hakkı ve diğer ödemelerle ilgili 15. maddesinde, “mütevelli heyet üyeleri ile yönetim ve denetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenip ödenmeyeceğinin ve ödenecek miktarların vakıf mütevelli heyeti tarafından belirleneceği” ifade ediliyor.
Şahin’in ayrıca Türkiye Golf Federasyonu’nun da yönetim kurulu üyesi olduğu ortaya çıktı. Şahin’in TRT Genel Müdürlüğ’ne atanmasından sonra kurumun makam aracı yerine Telekom’um tahsis ettiği aracı kullanmaya başladığı da öğrenildi. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre Türk Telekom, Audi a6 model “06 TJL 73” plakalı aracı şoförü ile birlikte İbrahim Şahin’e tahsis etti. Şahin ve Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu, 12-14 Mart’ta İngiltere’deki IPTV World Forum toplantısına katılmış, masrafları da Türk Telekom tarafından karşılanmıştı.
Şahin’in Türk Telekom ve Avea Yönetim Kurulu üyeliğine ilişkin bilgilerin RTÜK’e sunulan özgeçmiş bilgileri arasında yer almadığının ortaya çıkması üzerine RTÜK üyeleri Şaban Sevinç, Mehmet Dadak ve Hülya Alp, üst kurula başvuruda bulunarak, Şahin’in, TRT’deki genel müdürlük görevinin geçerliliğinin tartışılmasını istemişti. RTÜK’ün, Şahin’le ilgili bu yeni bilgilerin de dosyaya ekleneceği öğrenildi.
* Fırat Kozok Cumhuriyet



+++++++


MİNİ YORUM
Yalnız ama güzel ülkem

Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’da ödül alması ’herkes’i sevindirdi. Çünkü ödülünü ’yalnız ve güzel ülkem’e ithaf etti. Böylece ödül ’herkes’in oldu. En Avrupacısı da, en Ortadoğucusu da, en Turancısı da, en etnikçisi de, en kafatasçısı da, en dincisi, en dinsizi de ‘kendi yalnız ve güzel ülkesi’ adına gururlandı. En yardakçısı da, mandacısı da, teslimiyetçisi de, dalkavuğu da, en millisi, en liberali, en sağı ve en solu, en merkezi de... hepsi yalnızdı aslında. Ve hepsi birgün ’görevlerini tamamlayıp bir kenara atıldıklarında’ bu ülkenin insanlarının yalnızlığını paylaşmaya mahkumdu. Ve Ceylan, zamanın nihai hükmünü peşinen verdi: güzeldi benim ülkem!
* Selcan TAŞÇI

Yazarın Diğer Yazıları