Hazreti İsa yeryüzüne niçin inecek?

Soru:
“- Aksiyon dergisi,  ’İnsanlık O’nu bekliyor’diye kapak yapmış... Kapağa da Hz. İsa aleyhisselama ait olduğunu ima eden bir resim koymuş. İnsanlık gerçekten İsa’yı bekliyor mu?”
Derginin o kapağı hatalı bir kapak.
Resim elbette ki İsa aleyhisselamın resmi değil.
Ve kimse İsa’yı beklemiyor.
Çünkü Müslüman,  “Kıyamet kopsa bile elinde bir fidan mevcutsa ve fırsatı varsa o fidanı dikmekle”  mükelleftir. Siz  “Fidan”  denildiğinde meseleyi sadece ağaç ile sınırlarsanız, elbette yetersiz kalır, yanılırsınız. Kastedilen, kıyamet kopmuş olsa dahi o anda insanlık için eğer yapacağın bir şey varsa yapmandır.
Mesleğin yazarlıksa ve yazman gereken bir kelime varsa yazmalısın; söyleyecek bir sözün varsa, söyleyip kayda geçirmelisin. Yapılacak bir şahitliğin varsa o şahitliği ifa etmelisin; bir hayır murat ettiysen yerine getirmelisin; bir harf öğrenme zamanın varsa, öğrenmelisin; bir yetim başı okşayacaksan, okşamalısın; bir aç doyuracak, bir çıplak giydireceksen İsa’yı bekleme lüksün yoktur. Onun için  “İki günü eşit olan ziyandadır” ve öyle olduğu için Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam günde en az yetmiş yahut yüz defa tövbe ederdi.
Günah işlediği için mi?
Hayır..
O, her tövbesinde, tövbe öncesi haline tövbe ederdi.
Böylece her gün kendini en az yetmiş veya yüz defa geliştirirdi.
Bu meselenin bir boyutu.
Evet, Hz. İsa aleyhisselam yeryüzüne inecektir.
Konuyla ilgili yüze yakın hadis rivayet edilir.
Al-i İmran suresinin 46’ncı, Nisa suresinin 159’uncu Zuhruf suresinin 61’inci ve Meryem suresinin 33’üncü ayetlerini de İsa aleyhisselamın yeryüzüne ineceğine dair işaretler olarak tefsir eden alimler de vardır. Konuyla ilgili ayet ve hadislerdeki anlam genişliği sebebiyle İsa aleyhisselamın yeryüzüne inişini değişik şekillerde yorumlayanlar olmuştur. Kimi alimler  “fiziken inecek”  demişlerdir.  “Manen inecek, yani Hıristiyan âleminin kalplerine nüfuz edecek, onları İslam dinine dahil edecek”  diyenler de vardır.
İster maddi ister manen yeryüzüne inecek  olsun, bu iki görüşten de anlaşıldığı üzere, İsa aleyhisselam İslâm’a hizmet gayesindedir.
O zaman şöyle dense yeri olur:
“- İnsanlık Hz. İsa’nın Hz. Muhammed aleyhisselama ümmet olacağı günü bekliyor!”
Rahmetli Halûk Nurbaki, “İmanla Gelen İlim”  isimli kitabındaki   “Hz. İsâ’nın(a.s.) Dünyaya Gelişindeki Sır”  başlıklı yazısında özetle şöyle der:
Hayat zinciri dört halkadır.
1. Yaratılmadan önceki ezel ve elest devresi.
2.Cennet hayatı
3.Dünya hayatı
4.Ahret hayatı.
Cennet hayatımız sırasında dünyaya gelişimiz takdir olunduğunda Allah (c.c.) önce peygamberleri tespit etmiştir. Bu tespitten sonra ismini bildiğimiz bilmediğimiz ve kitaplarımıza sayıları 124 bin olarak geçen peygamberler büyük bir seviç coşkusu yaşamaya başlar.
Yalnız Hz. İsa bu sevince katılmaz.
Bu coşkuya iştirak etmez.
Bu coşku ve sevince niye katılmadığını soran diğer peygamberlere ise şu cevabı verir:
“- Keşke Fahr-i Kâinatın (S.A.V.) ashabı olarak hizmet etseydim!”
İşte Hz. İsa’nın Hz. Muhammed aleyhisselama olan bu sevgisi onun yeryüzüne gönderilmesi duası olarak Allah tarafından kabul edilmiş ve Hz. İsa aleyhisselama  peygamberliğinin yanında Hz. Muhammed’e ümmet olma nimeti de verilmiştir.
Nitekim Sahih-i Müslim’deki bir hadisi şerifte Peygamberimiz konuyla ilgili olarak ümmetini şöyle bilgilendirmiştir:
“- Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona, ’Gel bize namaz kıldır’der. Bunun üzerine İsa, ’Hayır, Allah’ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersiniz’der.”
Yani İsa aleyhisselam için esas olan Hz. Muhammed’e ümmet olmaktır ve Allah O’nun bu duasını kabul etmiştir.
İster fiziki, ister mânevi..
Doğrusunu elbette ki Allah(c.c.) bilir.

Yazarın Diğer Yazıları