Terör değil istihbarat savaşı!

Ergenekon soruşturması gündemdeyken ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na saldırıda bulunulması ve üç genç polisimizin şehit edilmesi manidardır!
Saldırganların, binanın ana kapısında Türk polisi ile çatışmaya girmesi gariptir. Saldırıda bulunulan yer Amerikan Başkonsolosluğu ama şehit olanlar Türk polisleri!
Garip bir eylem!

* * *

Biz 30-35 yıldır terörist saldırılarla başı dertte olan bir ülkenin vatandaşları olarak artık biliyoruz ki bugün terör,  “asimetrik savaş” adı altında klasik savaşların önüne geçmiştir!
Türkiye, kendi başına musallat edilen terörist örgütle mücadeleden başarıyla, hatta silahlı kuvvetlerini geliştirerek çıktığı halde bütün enerjisini bu konuya ayırmasından dolayı büyümesi frenlendiği için özellikle Sovyetler’in dağılmasından sonra ortaya çıkan imkânları değerlendirememiştir! Yani, Türk Birliği durdurulmuştur!
Üstelik, bir Amerikalı komutanın ifadesiyle  “PKK Türkiye’yi angaje tutarken” Türkiye’yi yönetenler, Barzani ve Talabani’nin ordu kurmasına yardımcı olmuştur!
Demek ki terörle bir yere varılabiliyormuş!

* * *

Fakat, terör esas olarak insan kitlelerinin algılamasını değiştirmek amacına yöneliktir. En önemli örnek Amerika’daki 11 Eylül saldırısıdır. Bu olaydan sonra Amerika, dünyadan ciddi bir tepki görmeden Afganistan ve Irak’ı işgal edebilmiştir.
Daha dün, İtalya’nın eski Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga’nın geçen yıl yaptığı açıklamaları hatırlatmış ve  “1960, 70 ve 80’lerde Avrupa’daki bombalama olaylarından sorumlu tutulan ve temel uzmanlık alanı ülkelerdeki yerel politik muhalefetin üzerine yıkılacak eylemler gerçekleştirmek olan NATO himayesindeki Gladio örgütü” nün varlığını ifşa ettiğinden söz etmiştik. Cossiga aynı açıklamasında  “Ön safta İtalyan merkez solu olmak üzere, Amerika ve Avrupa’nın bütün demokratik unsurları gayet iyi biliyor ki 11 Eylül saldırıları CIA ve MOSSAD tarafından, Arap dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Irak ve Afganistan’a müdahaleye tahrik etmek için planlanıp gerçekleştirildi”  demişti.
Demek ki önemli terör eylemleri, köpeklerin koyunları ağıla sürüklemesi gibi insanları  belirli bir düşüncü tarzına doğru itmek için  düzenleniyor. 

* * *


Bir de şu var ki, arkasında bir devlet desteği bulunmayan terör örgütü yıllarca ayakta duramaz, dağılır gider. Devlet desteği, terör örgütlerinin istihbarat örgütleri tarafından kurulması, ardından her türlü desteğin verilmesi demektir.
Nitekim eski istihbaratçı Mahir Kaynak, arkadaşımız Ceyhun Bozkurt’a yaptığı açıklamada   “Artık PKK diye bir şey yok. Türkiye’ye karşı yürütülen bir operasyonun kod adıdır PKK. Birçok istihbarat yapısı operasyon, eylem yaptırıp PKK adını veriyor. Terör örgütü bitmiştir. Gümüşhane ve Giresun’daki son olaylar da bunu gösteriyor. Birileri eylem yapıyor ve PKK gündeme getiriliyor” dedi.
Kaynak, artık Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde büyük bir istihbarat savaşı yaşandığının altını çizerek  “Bölgede güvenlik zafiyetinin oluşması dolayısıyla büyük bir istihbarat mücadelesi başlamıştır”  tespitini hatırlattı. 

* * *


İstanbul’daki saldırıdan sonra Başbakan Erdoğan’ın hemen MİT Müsteşarı ile görüşmesi, İstanbul’daki saldırının bir istihbarat savaşının  parçası olduğunun siyasi düzeyde artık anlaşıldığını göstermektedir. Şimdilik tek olumlu işaret budur.

Yazarın Diğer Yazıları