"Ergenekon yapmıştır"

ABD İstanbul Başkonsolosluğu önündeki saldırıyı duyunca, bazı gazetelerin başlıklarını görür, yapacakları yorumları okur gibi oldum; özetle “Ergenekon yapmıştır”! Bu sabah gördüm ki pek o kadarına cüret edememişler, ama ima yoluyla, şüphe tohumlarını ekiyorlar. Mesela, mâlum TARAF’ta mâlum Ahmet Altan, bir sürü laftan sonra “Bu saldırı Türkiye çok kritik bir noktadayken, gerçekleşti” diyor “kim olduğunu, kimin hesabına çalıştığını, görünenin ardında neler olduğunu bir türlü bilemiyorsunuz, bu saldırıda soru işaretleriyle ve kuşkularla, onun için her şeyi kuşkuyla karşılamak lazım.” Doğru da Ahmet Altan’ın ve diğerlerinin, dillerinin altında, şüpheden öte umutlarının ne olduğu belli: “Ergenekon bağlantısı” 
Fesat üreticilerinin diğer imalarına bakın: Birisi, “Amerikan Büyükelçisi Ross Wilson’ın, olayı,” acemi “bir saldırı olarak nitelemesi ve Ergenekon’la ilgisi yoktur demesi düşündürücü” diyor. Her karanlık olaya maydanoz Mahir Kaynak, “ABD Büyükelçisi Ross Wilson’ın terör saldırısıyla Ergenekon Örgütü’nün bağlantısı olmadığı yönündeki açıklamasına katılıyorum” dedikten sonra, ekliyor: “Saldırıyı ’Radikal İslamcılar yaptı’diye bir algı oluşursa, bu Ergenekon Örgütü’nün işine yarar.” Saldırganın kimliğine bakarak yorum yaparsanız yanılırsınız. Saldırganlar Radikal İslamcı çıkarsa tuzağa düşmüş olursunuz.” Ne mana? Kimsenin aklına,  bu saldırıyı şu sırada Ergenekon davasına bağlayarak kanıt, en azından karine oluşturmak için yapılmış olması ihtimali gelmıyor!  Umuyorum ki bu saldırıda üç şehit veren Emniyet teşkilatı, saldırıyı planlayan ve gerçekleştiren örgütü hiçbir şüphe ve imaya meydan vermeden ortaya çıkarır!


Ve Ergenekon
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, -bir değişiklik olmazsa iddianameyi bugün kameralar önünde açıklayacak Şimdiye kadar dışarıya sızdırılan haberlerin ve iddiaların yalan olduğunu, bunlara itibar edilmemesini istedi Emri altında olması gereken, Savcı Zekeriya Öz’le arasında, en azından bir yöntem farkı-çelişkisi olduğu anlaşılıyor!
Gerçek iddianame nihayet ortaya çıkınca, kasten ortaya yayılan kesif şüphe bulutları dağılacak ve zanlılar da, nelerle suçlandıklarını öğrenecekler, gerçek yargıçlar önünde, kendilerini savunabilecekler!
 Asıl önemlisi-tarihi bir “milli efsanemizin” adını karalayan “Ergenekon Masalının” kökleri, başlangıç noktası anlaşılacak Sonra? Murat Yetkin’in dediği gibi “Ergenekon soruşturmasında ‘dağ fare doğurursa’ne olur? Bunun sorumlusu da işi geç başlatıp, usulünce yürütmeyenler olur”.
Hani bir tekerleme vardır: “Birbiri üstüne kırk küp koymuşlar Sonra en alttakini çekmişler, siz seyredin gümbürtüyü. 
Bu davanın şerrinden bir hayrın çıkmasını umuyorum; yıllardan beri ülkemizin havasını kirleten bulutlar belki dağılır! Türkiye bu “Ergenekon’dan” da çıkar! Ve Türk Ordusu’nun onuru da korunur!


Milli egemenlik
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Kuntz, AKP’ye yönelik Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davasının yanlış olduğunu belirterek yüzde 47 oy oranıyla iktidara gelen bir partinin kapatılmasına anlam veremediklerini vurgulamış ve Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir” sözlerini hatırlatmış! Ben de, Sayın Büyükelçi cenaplarına hatırlatırım: “Evet egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”... “AB kayıtları ve Kopenhag şartlarıyla” değil! Sayın Büyükelçi’ye tavsiye ederim; Mustafa Kemal’in bütün sözlerini ve “Büyük Nutuk” unun tamamını, Almancasından okusunlar! Belki gerçek “Milli egemenliğin” ne demek olduğunu- ve yabancıların, yabancı elçilerin içişlerimize müdahale etmemeleri olduğunu da anlarlar!

Yazarın Diğer Yazıları