Ve şimdi reklâmlar!

“Bir reklâm arası da ben vereyim...” Televizyon programlarında bu söz öylesine rutin hale geldi ki, nerdeyse haberlerde  “Üçüncü Dünya Savaşı çıktı... Ama şimdi kısa bır reklâm arası!”  denecek! Şaka söylemiyorum; Amerika’da, televizyondan New York’taki 11 Eylül felaketini, uçakların  “İkiz Kulelere”  çarpmasını aynen seyrederken ve sunucu dehşet içinde bunu anlatırken aynen böyle oldu... Fakat hemen toparladılar!
İtiraf edeyim; ben şimdiki çoğu TV reklâmlarını ve mesajlarını anlıyorum- daha doğrusu bir ürünü “sattıkları” anlaşıyor da, neden ürünle ilgisi olmayan büyük, masraflı prodüksiyonlar yapılıyor, anlayamıyorum.. Her halde,  bir mantığı olmalı! Ürün - ürünler böyle satılabiliyorsa, mantığa ne hacet!
Tabii, bu arada gerçekten güzel, mantıki, espritüel reklâmlar da var...
Bazı reklâmlar da, birbirine eklenince, neredeyse Türk filmi olacak.

Kısa bir tarihçe
Türkiye’de  “reklâmcılıkta” , nereden nereye geldik! İlkel gazete, dergi ilanlarından radyo reklâmlarına ve şimdi de TV reklâmlarına!
Reklâmcılık uzun süre Kemal Salih Sel’in  “İlancılık”  şirketinin, adeta tekelinde idi... Tiraj ölçütünden ziyade biraz hatır işi dağıtılırdı. Şekil, sunuş pek önemli değildi... Rahmetli, İhap Hulusi’nin ünlü İş Bankası,  Ziraat Bankası, Kulüp Rakısı ve Hacıbekir reklâmlarındaki çizgileriyle bir devrim oldu... Sonra rahmetli Eli Acıman çıktı bu tekeli bozdu, modern reklâmcılığı başlattı.
Resmi ilanlar ayrı bir konu: Bir dönem bu ilanların gazetelere dağıtımı gazete ve dergilere siyasi baskı aracı oldu... Basın İlan Kurumu da böylece kuruldu!
Önceleri radyolarda reklâm yoktu. Galiba 1950’lerden sonra başladı. Radyo reklâmcılığının öncüsü de, rahmetli Faruk Yener’di... Reklâmları nefis bır şekilde seslendiren rahmetli Orhan Boran, nurlar içinde yatsın!

Televizyonda
Televizyon -TRT kurulunca- reklâmcılığı da başladı.  İlk TV reklâmları ilkeldi. Burada da sorunlar çıktı.
Reklâmların muhtevası sıkıca denetlenirdi... Ben de TRT Yönetim Kurulu’nda üyeyken, bu sorunlar sonunda bu kurula gelirdi.  Mesela kadın bağları ve seks imalı reklâmlar, kesinlikle yasaktı!
Hatırlarım: Denetçi, İngiliz Hava Yolları’nın bir reklâmını geri çevirmiş...Konu yönetim kuruluna geldi! Reklâmda bir kamyondan balonlar sokağa dökülüyor. Denetçi  “Mantık dışı, böyle bir şey olamaz... Olsa da tehlikeli -insanları özendirir”  diyor! Bazı arkadaşlar da aynı düşüncedeler! Galiba ben, Genel Müdür Tunca Toskay, rahmetli Ayhan Songar ve Profesör Zeynep Korkmaz, direndik ve bu reklâm vizeden geçti!
Acaba, o denetçiler şimdiki - seks imalı, doğum kontrolü hapları reklâmlarına, gerçekten mantık dışı reklâmlara ne derlerdi!
Şimdi de “kısa bir reklâm arası!”


+++++

FIKRA

Woody Allen diyor ki: “Her sabah gazetelerde ilk olarak ölüm ilanlarına bakarım. Eğer adım yoksa yaşamaya devam ederim!”

+++++

ÖZDEYİŞ

Reklâmlar en satılamayacak malları satmak sanatıdır!
MARK TWAIN

Reklâmcılık, insan zekâsını yeteri derecede durdurup, bundan para çıkarmak bilimidir...     STEPHEN LEACOCK


+++++

Karagöz Kolleksiyonundan
6 Haziran 1931

İşten çıkarılanlara 15 günlük tazminat verilecekmiş!
İnhisar (tekel) memurlarından işten çıkarılanlara sadece 15 günlük tazminat veriliyor. Kapakta işlenen konuda memur diyor ki: İnsaf et yahu, ben bu kadarcık parayla hayatımı nasıl devam ettirebilirim?

Yazarın Diğer Yazıları