Hilmi Özkök; akil adam böyle mi olur?

Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, "akil adamlar meseleye el koysun" diye özetlenebilecek bir çağrıyla gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendisini davet etti ve dinledi. Bu arada Özkök, "Kaptanları beğenmeyenlerin esas görevi, onların gemiyi batırmasına değil limana emniyetle sokmasına yardımcı olmaktır" gibi bir ifade de kullandı ama bu sözle bugünkü durumu mu, kendi dönemini mi kastettiği anlaşılamadı!
Öyle ya, şu anda Türkiye neyi tartışıyor?
Hilmi Özkök'ün Genelkurmay Başkanlığı döneminde Türk Silahlı Kuvvetleri içinde olup bitenleri değil mi?

***

Hilmi Özkök döneminde Türk subaylarının başına çuval geçirilmiş ve cevabı halen verilmemiştir! Sadece bu olay bile Türk tarihinde utanç verici kara bir sayfadır.
Fakat ben başka bir hatırlatmada bulunacağım.
Bugün, Mehmet Ali Talat'ın attığı adımlar ile KKTC'den neredeyse vazgeçiliyor? ABD ve AB, Türkiye'ye kendi ülkesinde azınlıklar meydana getirmesi için baskı yaparken, Kıbrıs'ta iki ayrı milleti, tek devlet ve tek vatandaşlıkta birleştirmeye çalışıyor.
Peki bu noktaya nasıl gelindi?
Hilmi Özkök sayesinde gelindi!

***

Özkök, o dönemde bir Yunan gazetesine verdiği demeçte, AB üyeliğinin egemenliğin kısmen devrini öngörmesinin Türkiye'yi AB üyeliğinden caydırmaya yönelik bir unsur olarak konuşulmadığını, çünkü bugünkü dünyada egemenlik tarifinin değişmiş olduğunu söylüyor ve Türkiye'nin AB üyeliğine çok yakın olduğunu tüm kriterlere uyum için elden gelen her şeyin yapıldığını ifade ediyordu.
Demek ki Türkiye'yi Türkiye olmaktan çıkaran AB'ye uyum yasalarının arkasındaki asıl güç kendisiydi!
Oysa bu da siyasete doğrudan müdahale etmek demekti ama AB'cilerin yaygarasından bu konu kimsenin aklına bile gelmedi!

***

Özkök, 8 Ocak 2003 günü "Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden ve güvenlik ihtiyacını sağlamayan bir Kıbrıs çözümüyle 'Türkün Anadolu'ya hapsedilme süreci' hemen hemen tamamlanmış olacaktır" diyordu, ama sonradan Başbakan Tayyip Erdoğan, kendisini makamında kabul etti ve, "Kıbrıs konusunda hükümet ile Genelkurmay arasında mutabakata varıldı" yolunda bir açıklama yaptı.
Derken Annan Planı Tiyatrosu başladı. Plan, Türk askerinin kademeli olarak Kıbrıs'tan çekilmesi, ve 100 bin Rum'un Türk topraklarına yerleşmesini öngörüyordu.
Denktaş, New York'a gitti ve Annan'a boşlukları doldurma yetkisi tanıyan anlaşmayı imzaladı. Denktaş, anlaşmayı sadece Erdoğan'ın değil, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile telefonla konuşarak ve onların da onayını alarak imzaladığını söyledi. Hatta bir televizyon konuşmasında, "Müsteşar, bana Ankara'dan gelen talimatı verince mecburen imzaladım" diyecek oldu. "Böyle olacağını bilseydim gitmezdim" de dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök de görüşmelere bir tuğamiral göndermiş ve anlaşmaya onay vermişti. Genelkurmay Başkanı, tek kurşun atmadan Kıbrıs'tan çekilmeyi kabul ediyordu!

***

O sırada Ege Ordu Komutanı olan Hurşit Tolon, "ver kurtulcu hainler"den bahsediyordu? Ama sonradan ikaz edilince geri adım attı.
Biz o zaman Kıbrıs'dan çekilmek demek olan Annan Planı'na onay verdiği için Hilmi Özkök'ü istifaya davet ettik. Kısa süre sonra, cevabı, bir yazımızdan üç ayrı bölümden üç ayrı cümle alınıp birleştirilmesi suretiyle, yani uydurma bir gerekçeyle hakkımızda 301/2'den dava açtırarak verdi! Sonra şikâyetten vazgeçildi ve beraat ettik ama Hilmi Özkök'ün 2004 yılında verdiği Kıbrıs tavizi ile açılan yara bugün büyüyor!
Akil adam böyle mi olur?
Haksız isek, doğrusunu Hilmi Özkök açıklasın!

Yazarın Diğer Yazıları