Bizim Ermeniler

1915’de Birinci Dünya Savaşı esnasında, Osmanlı Devleti tarafından Ermeni’ye soykırımı yapıldı iddiası, Türkiye’de, iç sorunların artması ve iktidarın gevşemesi oranında gittikçe artıyor! Ermeni Diasporasının (dışarıdaki Ermeni topluluklarının) Amerika’da, Fransa’da vb iç siyasette oy potansiyeli ve lobilerinin faaliyetleri yetmiyormuş gibi, kendi içimizdeki soykırımı iddiaları ve bazı sözde aydınların; Baskın Oran, Halil Berktay, Elif Şafak, Orhan Pamuk’un destekleriyle, bütün dünyada, “soykırımı yapıldı” anlayışı  adeta kaziye hükmü oldu! Hrant Dink’in öldürülmesiyle bu iddia ivme kazandı! Dışarıdaki “diasporaya” içerdeki bazı Ermeni yazarları ve “Ermeni Muhipleri Diasporası”da  katıldı... Bu diasporada, Etyen Mahçupyan ve Eseyan, Sevan Nişanyan gibilerden başka bizim liboşlar da var!
 19. asırda Türkiye üzerinde oynanan “Büyük oyunun” bir parçası, Osmanlıyı yıkmak için Kürtlerle Ermenileri karşı karşıya getirmekti... Sonraları bu değiştirildi; Ermenilerle Kürtleri, Türklere karşı birleştirdiler! Bu suretle Türkiye Cumhuriyeti’ni zayıf düşürmek ve Türkiye’yi bölmek, Ermenistan’a  toprak ve tazminat vermek istiyorlar! Ermeni soykırımı da “Ergenekon işiydi” derlerse  şaşmayın... O zaman iktidarda Ergenekonun kökeni “İttihat ve Terakki” vardı ya!   

Ermeni dostlarım
Çok Ermeni dostlarım, sınıf arkadaşlarım vardı. Hepsi bu vatana yürekten bağlı kişilerdi hele, Atatürk’ü çok severlerdi. Ve aramızda, Soykırımından söz ettiğimizi hatırlamam. Bir sınıf arkadaşım Arto Ayvazyan, 40 yıl Amerika’da yaşadıktan sonra, bana mükemmel Türkçesiyle yazdığı mektupta “Ne yaptınız güzel Türkçemize” diye hayıflanıyordu... Amerika’dayken, onun evine gider annesinin yaptığı yemekleri yer, çok keyiflenirdik! Arto’nun iki oğlu kucaklarımıza oturur, bize   “amca”  derlerdi. Daha sonra büyüdüklerinde,  gene Artolara gittiğimizde, artık bize  “amca” demiyorlar, ters ters bakıyorlardı! Arto  “Bakmayın bu bızdıklara, bunların kanına girmişler, beyinlerini yıkamışlar! Onlar bizim aramızdaki sevgiyi ne bilirler” diye dert yanıyordu! 
Arto’nun oğullarının değişiminde, Ermeni-Türk ilişkilerinin nasıl değiştiğinin, değiştirildiğinin şifresi var...

Tesadüf mü? Hrant Dink “zehirli Türk kanı” diyebildi ve Etyen Mahçupyan karşı cephede hizmetlerine devam ediyor, adeta hınç alıyor... Şimdi bir de Sevan Nişancıyan çıktı! Hani, şu Türk asıllı eşinin başından aşağıya barsağını temizleyen, dışkı döken, sözde entelektüel “öğretim üyesi” !  Ve aralarındaki aydın olmaya yakışmayan tesanüte bakın; Etyen efendi bu olayı mazur gösteriyor, Murat Belge gibi onu savunuyor! Herhalde ortak davaya zarar gelmesin diye... Velhasıl, aydın olmanın ortak zemini de bir kavanoz dışkı! 
Bu “dışkı” olayından önce Nişanyan Efendi Neşe Düzel’e (başka kime olur ki)Atatürk hakkında neler söylüyor:

“Atatürk, mutlak iktidarı terk edebilirdi, ama etmedi. Memlekette her meydana heykelini diktirme işiyle şahsen ilgilendi. Bu putlaştırma hâlâ süren bir ’kültürel-siyasi’yıkım getirdi... Cumhuriyet, ’gerçek laikliği’getirmedi.? Bizde laiklik tasfiye hareketiydi. Dinin, devletin mutlak gücünü kısıtlama potansiyeli ’laiklikle’yok edilmek istendi. Çünkü amaç laiklik değil, mutlak iktidardı... Emperyalizme karşı savaştığımız yönünde hayret verici görüşü, 1960’larda Doğan Avcıoğlu ve Mihri Belli icat etti. Aslında Kurtuluş Savaşı, Türkiye-Yunanistan savaşıdır...  Cumhuriyet diktatörlüğün kod adıdır. Cumhuriyete demokrasi için değil, şahıs diktatörlüğü için geçildi.”
Nişanyan profesördür ağzına geleni söyleyebilir... Tabii bu herzeleri  tartışmak bile abes... Ama bunları bir  “Türk”  Ermeni söyleyince, faturası bütün Ermenilere çıkıyor. Tanıdığım Ermeniler de çok rahatsız oldular...

Bizim güzel Ermenilerimiz
Soner Yalçın  “Bizim güzel Ermenilerimiz”  başlıklı yazısında,   Türklüğe bağlı ve ülkeye çeşitli sahalarda hizmet eden Ermenilerimizi saymış! Ama bir şeyde yanılıyor: Hrant Dink öldürüldükten sonra, cenazesindeki  “Hepimiz Ermeniyiz” pankartı ve sloganı, ülkede bazı kesimlerde Ermeni karşıtlığını tahrik etti! 

Varlık Vergisi ve 6/7 Eylül olayları, sadece Ermenilere karşı değil, Yahudilere, Rumlara karşı anlamsız, haksız ve sonunda Türkiye’ye zarar veren olaylardı ama buna rağmen çoğu Ermeniler, Museviler hatta bazı Rumlar, Türkiye’ye bağlılıklarını kaybetmediler!

Bizim Ermenilerimiz
Bizim güzel Ermenilerimiz saymakla bitmez: filmlerin Horoz Nuri’si Vahi Öz’ü, Türk sinemasının sevimli, iyiliksever tonton amcası Nubar Terziyan’ı, Yeşilçam’ın en sıcak bakan garsonu  Sami Hazinses’i, bir dönemin jönü Turgut Özatay’ı, güldüren, kantolarıyla herkesi eğlendiren Toto Karaca’yı, Kirkor Cezveciyan yani Kenan Pars’ı, musiki  alanında “Sen ağlama”, “Haydi gel benimle ol”, “Kavaklar” gibi onlarca şarkımızın bestecisi Onno Tunç’u... ve  Garo Mafyan’ı unutabilir miyiz?.. Mine Koşan ve daha da eskiler... Mesela udi Hrant, Bimeciyan, dünyaya kendisini Türk olarak tanıtan sevgili Ara Güler!

Ve de MHP’de de Ermeniler vardı; Levon Panos Dabağyan, 1969 senato seçimlerinde aday olmuştu! Yassıada’da, koğuş arkadaşım Şelefyan. Dans hocamız Panoysan... 
Ve Atatürk’ün dil danışmanlarından Agop Dilaçar ve niceleri! 
Allah onlarla ve Kürt kardeşlerimizle aramıza nifak sokanların belasını versin!

+++++

Karagöz
kolleksiyonundan
20 Mayıs 1931

Duyunu Umumiye

Bütün yabancı ülkeler Türkiye’nin başına üşüşmüşler. Osmanlı döneminden kalan (Duyunu Umumiye) borçları tahsile uğraşıyorlar.
Karagöz diyor ki: Ey çorbacılar, sizin alacak torbasında bizim verdiğimiz paralardan başka birşeycikler yok! Anlaşılan, öteki borçlulardan metelik alamıyorsunuz. Bir de karşımıza geçmiş, azdı, çoktu, olurdu, olmazdı diye nazlanıyorsunuz ha. İnsaf yahu!..

+++++

FIKRA

Haklısın ama...
NATO eski Başkomutanı General Alexander Haig komutanlara konferans veriyormuş. Dinleyicilerden biri sormuş,  “Komutanım Orta Asya’da milyonlara kişilik Türk toplulukları var... Sovyetlerden kurtulmak için onları neden kullanmıyoruz?..” Haig’in cevabı çok manidar:  “Haklısın ama, sonra bizi Türklerden kim kurtaracak?” 

Yazarın Diğer Yazıları