Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Hani katliamı Ergenekon yapmıştı?

Önce Emniyet teşkilatını kutlamak gerekir. Gerek ABD konsolosluk baskınının arkasındakileri, gerekse de Güngören’deki aşağılık, adi ve alçak saldırıyı yapanları çok kısa süre içerisinde ortaya çıkardı. Deşifre etti. Gerçekten de Türkiye giderek bu anlamda İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın da dediği gibi “faili meçhuller ülkesi” olmaktan çıkmak üzeredir.
Son Güngören saldırısıyla ilgili olarak İçişleri Bakanı “Kesin tespitler ve güçlü delillerle tereddüde yer bırakılmayacak şekilde olay aydınlatılmış ve faillerin büyük bölümü yakalanmıştır” açıklamasını yaptı. Bakan açıklamasında eylemi yapanların “PKK terör örgütü mensubu” olduklarından açıkça söz etmedi. Ancak sorulan bir soru üzerine katliamı yapanların “Bölücü örgüt mensupları” olduklarını söyledi. Bakan konuşması sırasında özellikle “PKK terör örgütü” ifadesini kullanmaması manidardır. Sorulan soru üzerine adeta zoraki olarak “bölücü terör örgütü” tabirini kullanmıştır.
Bu arada Güngören’deki katliamı yaptığı iddiasıyla yakalanan ve mahkemeye sevk edilen teröristleri mahkeme, “terör örgütü PKK üyesi olmak” suçundan tutukladığını da hatırlatmış olalım.

PKK’yı masum
gösterme gayretleri!
Ülkede meydana gelen terör olaylarını, provokasyonları, katliamları, komploları, cinayetleri ve mafya çeteleşmelerini “Ergenekon”a bağlamak, gerçek sorumluları gözden kaçırmak içindir. Bu bağlamda işbirlikçi ve yandaş medya ABD Konsolosluğu’na yapılan saldırının hemen akabinden “Bu, Ergenekon terör örgütünün işidir. Ergenekon terör örgütünün dinci kanadı bunu yapmış olabilir” dediler. Bu tür yorumlar olayları, failleri ve arkasındaki güçleri ortaya çıkarmayı zorlaştıran şeylerdir. Adeta birileri farkında olarak ya da olmayarak PKK terör örgütünün kanlı yüzünü “Ergenekon” un gölgesine çekmek gibi bir gayretin içine girmiştir. Birileri toplumun kafasını karıştırarak PKK terör örgütüne olan tepkiyi azaltmak için bir psikolojik operasyon yürütmektedir. Verilen mesaj şudur: PKK eylemi gibi görünen birçok olay aslında “Ergenekon” terör örgütünün işidir.
Halbuki şimdi hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde Güngören saldırısını PKK’lıların yaptığı anlaşılmış ve failleri de ele geçirildiği açıklanmıştır. Olayın yoruma açık hiçbir tarafı da kalmamıştır. Bu canavarca saldırıyla ilgili olarak olay olur olmaz şabloncu medyanın köşe yazarları bu “Ergenekon” un işidir demişti!

Güngören katliamını
Ergenekon’a bağlayanlar!
Türkiye’de henüz konular iddia halindeyken, mahkemeden önce karar ve yorumlarıyla karşıt olduklarını linç eden neoliberal ekibin bu olayla ilgili iddia ve yorumlarına bir bakalım. Birkaç somut örnek: Mümtaz’er Türköne, Güngören’deki vahim katliam üzerine “Katliamın sorumlusu kim?” başlıklı yazısında şunları yazmış: “Öncelikle bombaların PKK’ya mal edileceği, Türk ordusunun bölgede yürüttüğü operasyonların da gerekçe olarak gösterileceğine dair işaretler var.../... Bugünün gündemi içine PKK’nın veya PKK’ya yakın bir başka örgütün, böylesine zalim bir katliamla sağlayabileceği hiçbir fayda yok. PKK’nın ilan ettiği strateji içinde bu eylemin anlamı da yok. Akla en yakın ihtimal bu eylemin Ergenekon gündemiyle yakından alâkalı olduğu.”
Ahmet Altan ise dolaylı olarak Güngören katliamını “Türkiye’nin en büyük hukuki operasyonu olan Ergenekon’u bir anda kenara itmek” için yapıldığını iddia ederek, “Saldırının hemen ardından, saldırgan olarak PKK gösterilmesinin doğru” olmayacağına dikkat çekmişti. Gülay Göktürk de Güngören’de yapılan canavarca saldırıyı “Ergenekoncuların” kaos yaratmak amacıyla düzenlediğini iddia ediyordu. O her tarafa çekilebilecek türden bir cümle de kurmayı ihmal etmemişti: Bombanın üstündeki imza kimin imzası olursa olsun, bu olayın “Ergenekon bağlantılı” olduğunu düşünmeyen var mı? ’Ergenekon’u gündemden düşürmek için’girişilmiş olabilecek bu eylemin Ergenekon’u daha da sağlam bir biçimde gündeme oturttuğunu görmeyen var mı?
Yandaş medyanın neoliberal kanadının tamamı olayı yukarıdakilere benzer biçimde ele almıştır. Ortaya çıkan gerçekler bu kesimin yaptığı değerlendirmelerin ne denli hastalıklı ve önyargılı olduğunu kanıtlamaya yeter. Yalnız bu olay bile bu neoliberal yazar/konuşurların yaptıkları yorumların ne denli yanlı, endeksli, yanlış ve içi boş olduğunu göstermesi bakımından hayati önemdedir!

Yazarın Diğer Yazıları