En rahatsız olduğum cümle

PKK’nın şehit ettiği Mehmetçik isimleri okunur, söndürdüğü ocaklar hakkında bilgi verilirken söylenen, “Son günlerde iyice kan kaybeden PKK” cümlesi var ya, işte ben bu cümleye yıllardır sinir olurum.
Bu zihniyet PKK’nın 1984 yılında ilk tetiği çekip masum insanların kanına ilk defa girdiğinde zamanın Başbakanı Turgut Özal’ın söylediği, “Üç-beş çapulcu” zihniyetinin bir yansımasıdır ve bu tuzağa düşmeyen hemen hiç kimse yok gibidir. Israrla ve inatla 25 yıldır PKK terörüyle ilgili her habere işte bu “yanlış teşhisle” girilir, giriliyor. Bu ne biçim “Kan kaybetmedir” ki Türkiye’yi neredeyse 20 GAP bedeli bir ekonomik bedel ve on binlerce cana mahkûm etmiş, karşılığında ise “kan kaybeden” bu PKK Avrupa’da şehirler kurmuş, Türkiye’de Meclis’e girmiş; şu günlerde de İran dolayısıyla arkasına ABD’yi, Türkiye’nin ABD’ye teslimiyeti dolayısıyla da Rusya’yı almış!
PKK’nın Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD dahil, Afrika’dan Asya’ya teşkilâtlanmadığı bir tek ülke var mı!
Bu örgüt her yıl dünyanın her ülkesinde yaşayan milyonlarca Türk ve Kürt’ten yüz milyonlarca dolar haraç toplamıyor mu? Ve bu örgüt insan kaçakçılığından eroin ticaretine kadar el atmadık kirli bir iş bırakmış mı? Bütün bunlar, Türkiye içersinde siyaset, ticaret ve devlet eli, Türkiye dışında yabancı örgüt desteği olmadan sürdürülebilir işler midir? Sen bir yandan onlarca yıl insan kanı dökeceksin, diğer yandan legal dernekler, gazete ve televizyonlar kuracaksın, Avrupa Parlamentosu’nda destekçin milletvekilleri olacak, yetmeyecek, Türkiye’de belediye başkanları çıkaracak, o da az gelecek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne milletvekili sokacak, her gün kanına girdiğin Türk milletinden maaş alacaksın, İstiklal Marşı ve Türk Bayrağı’ndan nefret edecek, şehirlerde içi insan dolu belediye otobüslerini cayır cayır yakacaksın, fırsat buldukça Mehmetçiğin kanına gireceksin ve biz bu haberleri verirken, “İyice kan kaybeden PKK” demeyi sürdüreceğiz öyle mi!
Beyler bayanlar ve ey millet, kan kaybeden Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kan kaybeden Türk milleti, kan kaybeden sensin, kan kaybeden benim, kan kaybeden biziz, biz...
Bizi, güvenlik güçlerinin öldürdüğü PKK militanı sayısıyla teselli ediyorlar. Oysa PKK’nın ölenler için canının sıkıldığı falan yok. Zâten asker vurmadığı zaman onlar kendi aralarında birbirlerini katlediyorlar, çünkü ölen Kürt’ün evladı, PKK’nın değil.. Ve PKK’nın derdi Kürt falan da değil.. O artık öyle bir hal almış ki, sahibi kimse o, onun tetikçisi.
Peki PKK’nın sahibi kim?
PKK’ya göre PKK’nın sahibi, kurduğu bu kan, kurşun, insan ve eroin ticaretini sürdürmesini temin edecek her kimse, işte o..
Peki onlar kimler?
Onlar, PKK’nın varlığından kimi yerde Türkiye aleyhine, kimi yerde İran’ın zararına, kimi yerde Irak’ın kuzeyindeki oluşuma PKK’dan medet uman herkes ve tabii PKK’nın yaptığı bu kirli ve kanlı ticaretten Türkiye içi ve Türkiye dışında para kazanan ağasından aşiret reisine, devletin hain evladından siyasetin pis mensubuna kadar bütün unsurlar...
Halk artık bunu görsün, millet gayrı bunu fark etsin...
Ve bu vatanı seven ve kendini bu millete mensup hisseden herkes artık sivrisinekleri değil bataklığı gündeme getirsin ve bu pis oyun artık son bulsun.
Yedi düveli yenen Türk milleti birkaç bin PKK çapulcusuyla baş edemiyor, niye?
Çünkü, “Kan kaybediyor” dediğimiz PKK’nın arkasında işte o yedi düvel var da onun için’85
Bunu asker biliyor...
Bunu siyasetçi biliyor...
Bazen söylüyorlar da...
Ama bir türlü cesaretle üzerine gidemiyorlar. 
Türkiye’yi yönetenlerin basiretsizlikleri yüzünden biz bir kere ölmek yerine 25 yıldır her gün ölüyoruz. Velhasıl, PKK’nın arkasındaki güçlerle el sıkışarak, onlarla yüzleşmekten korkarak PKK ile mücadele, işte ancak bu kadar olur...
Bu pısırıklıkla biz PKK ile mücadele ediyoruz diye daha çok “yüz milyar dolarlar” döker, daha çok “onlarca şehit” verir ve daha çok, “Her geçen gün kan kaybeden PKK” ninnileri dinleriz...
Ne diyeyim...
Aklıma “İyi uykular Türkiye” demekten başka bir şey gelmiyor maalesef...

Yazarın Diğer Yazıları