Elle oynamaların hangisi?

Ülkemizde topun elle buluşmalarında çelişkili kararlar veriliyor. Bu standardı olmayan kararları üst seviyedeki hakemler veriyor. Onları izleyen binlerce genç hakeme iyi örnek olmuyorlar. Sadece hakemlere mi? Futbolculara, seyircilere hatta basına...
Kural ne diyor?
Kısaca: Bilerek topa elle müdahalede bulunursa.
Genç hakemlere hocalık yaptığımda ilk dersteki söylemim şöyleydi: “El topa ceza, top ele kaza.” İşin özeti; bazı istisnalar dışında kural emri ile budur. Yanlış yorumlar nedeniyle bırakın ele-kola topun çarpmasını, vücuda çarpan top için bile her zaman futbolcular ve tribünlerden itiraz sesleri duyuyoruz.
Çok yakından vurulmuş bir top için futbolcu kollarını açmış, topun geçmesine mani bir hareket içinde değilse bu çarpmalarda oyun devam eder. Uzaktan vurulan topta kolunu çekme zamanı varsa ve çekmiyorsa o zaman cezalandırılır. Her topun elle buluşmasında düdük çalınmaz. Standart kararlar uygulanırsa bununla ilgili itirazlar da biter.

 

Galatasaray-Karabük
(Tolga Özkalfa)
Genelde iyiydi, yalnız ilk yarıda Deumi’nin Burak’a ceza alanında arkadan yüklendiği pozisyon penaltı olmalıydı. O bir şarj olamaz. Şarj sadece omuz omuza yapılan harekettir.

 

Eskişehir-Fenerbahçe
(Fırat Aydınus)
Caner’e verilen kırmızı kartta mutlaka yardımcı veya dördüncü hakemin yardımı var. Bulunduğu mesafeden Fırat’ın o sözleri duyması imkansız. Aynı yardımcıların Tello’nun Sezer’e dirseğini önlerinde olmasına rağmen bildirememeleri, Caner kartının yanlışının altında kalmalarındandı. Hasan Ali’nin Kamara’ya çelmesini iyi değerlendirdi ve penaltıyı verdi. Fırat, kırmızı kart sonrası faul ve kartlarda hatalar yaptı. Sahaya giren Aykut Kocaman’ı hatasını anladığı için tribüne gönderemedi.

 

İstanbul BB-Elazığ
(Cüneyt Çakır)
Belediye aleyhine verilen penaltıda top Metin Depe’nin eline çok yakın mesafeden çarpıyor. Kasıt olmadığı için yanlış bir penaltı kararıydı. Elazığ’ın gole giden pozisyonunda da faul yoktu.

 

Bursaspor-Mersin İ.Y
(Bülent Yıldırım)
Batalla’nın ayağına arkadan basma ceza alanı dışındaydı. Penaltı değil, serbest vuruş olmalıydı. İkinci penaltıda Murat Erdoğan’ın ceza alanı içindeki faulü doğru. Birinci ihlalde sarı kart var, ikinci de kart olmamalıydı.

 

Kayserispor-Gaziantep
(Çağatay Şahan)
Ele çarpmalarda devam kararları doğru; ceza sahası içinde Kayserisporlu futbolcunun elleri havadayken topa temas etmesi penaltıydı. İkincisinde pozisyon kapalıydı, yardımcı hakem daha net görüyordu. Tıpkı çizgiyi geçen Antep golünde aynı yardımcının tespit edemediği gibi.

 

Gençlerbirliği-Sivas
(Hüseyin Göçek)
Hurşut’un pozisyonunda Gençlerbirliği lehine penaltı verilmeliydi. Sivas’ın golü öncesi yardımcı hakem ofsaytı değerlendiremedi.

 

Akhisar-Kasımpaşa
(Kuddusi Müftüoğlu)
Müsabakanın genelinde iyi bir yönetim gösterdi.

 

Antalya-Beşiktaş
(Yunus Yıldırım)
Sekiz gollü müsabakada oynatma düşüncesi ve avantajlar ile iyi bir müsabaka yönetti. Kendisine tavsiyem devre arasında iki takım da sahada değilse sahaya çıkmasınlar. Hakem takımı beklemez.

 

Orduspor-Trabzon
(Özgür Yankaya)
Özgür iyi bir müsabaka yönetti fakat yardımcısı Trabzon’un ofsayt olmayan 2 pozisyonunda yanlış bayrak kaldırarak iyi not almadı.

Yazarın Diğer Yazıları