CHP, Erdoğan ve AKP gerçeğini öğrendi

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Washington çıkarması bitti. Akşam otelden ayrılırken, arkasından çok sayıda kadın, tekrar gelmesi için su dökerek uğurladı. Kim ne derse desin, bu ziyarette başından beri yazdığımız her şeyin gerçek olduğunu, en azından CHP’liler, kendi kulaklarıyla duydu. Amerikalı siyasetçi ve hükümet yetkililerinin Erdoğan’ın üzerini çizdiği gerçeği, artık sır değil, onlar da öğrendi. Kemal Bey, ‘sizler yazdıkça inanmak güçtü, ama şimdi kendimiz duyduk yazdıklarınızın doğruluğunu’ dedi. Bu gerçeği MHP Genel Başkanı Bahçeli de, ABD’ye gelseydi öğrenecekti.
Ha, bu arada bazı yorumlar var ya, Obama, Erdoğan’a ihanet etmedi diye. Doğru değil. Aslında Obama, Erdoğan’ı satalı çok oldu. Ama içerideki bilgi kirliliği veya iktidar yalakalığı, insanların, görmeleri gerekeni görmesini önlüyor. Zira hangi ülkeden bir muhalefet parti lideri gelse, Amerikan protokolü bu. Devlet görevlileri ve yetkililere ayrı, yetkisizlere ayrı. Üşenmedim, açtım Amerikalılara yeniden sordum. Onlar da doğruladı. Belki bir iki ekstrası olurmuş, gerçi bunlarda da varmış, ama sonra bir şekilde çıkarılmış. Durum ve kural bu, yerseniz, konuyu da çarpıtmanın gereği yok.
Gelelim CHP Genel Başkanı’nın temaslarının ayrıntılarına. Size, tek, tek, kim ne dedi, bunları yazmayacağım, bunlar, ajans haberlerinde ve ajans muhabirleri gibi çalışan Türkiye’den gelen meslektaşlarımızın yazılarında var. Yazının sonunda CHP ekibinin yaptığı hatalara da yer vereceğim.
CHP heyeti, Washington ziyaretindeki temaslarda, görev bölümü yapmış. Bazı yerlere, yalnız bir iki milletvekili, bazı yerlere de, toplu olarak gittiler. Washington’da toplu gidilen her yerde, kendilerine en fazla sorulan soru, “Gezi olayları” oldu. CHP’lilerin muhatapları, konuyu ayaklanma olarak görmediklerini, tam tersine barışçı bir protesto eylemi olarak değerlendirdiklerini söyledi. Bir de AKP’li yetkililerin Gezi olayları konusunda kendilerine yanlış bilgi verdiğini söylediler. Yani AKP’ye güven olayı bitmiş artık.
Tabii Gezi çerçevesinde, basın özgürlüğü, adli sisteme duyulan güvensizlik, siyasetin adaleti kullanması, hep bu toplantılarda dillendirildi. Bir anlamda, AKP iktidarının insan hakları ihlalleri ve son polis baskılarını da kapsıyor. Türkiye’de ifade özgürlüğünün, kendilerine Tayyip Erdoğan ve takımının anlattığı gibi olmadığı biliniyor. Anladığım kadarıyla, Silivri de gözlerine batmaya başlamış.
İkinci konu, İsrail ile ilişkiler. Bunun içinde, İran’ın nükleer silah ve enerji çabaları da var. Biz, Tayyip Bey İsrail konusunda esip uçtukça, “tabutuna çivi çakıyor” diye yazmıştık. Bu ne İsrail hayranlığı, ne de İsrail politikalarını desteklemek. Ama sizi iktidara taşıyan ABD ise ve aldığın talimatlarla, iktidarını sürdürüyorsan, İsrail konusunda ABD’yi kızdıramazsın. Böyle bir lüksün yok. Bunu anlatmıştık. Ama anlaşılan, hâlâ anlayamamış. Ya da tam bir Orta Doğu kurnazlığı ile yuttururum mantığı.
Son önemli konu ekonomi. Bir hafta önce IMF, Türkiye konusunda satır aralarında uyarılar içeren bir rapor yayınladı. CHP heyetinden IMF ile görüşenler de oldu. Bu işte, temas edilen yetkililer, Kemal Kılıçdaroğlu’na kendi ekonomik programlarının ne olduğunu sormuş. Aslında Türkiye dışında herkes, Türk ekonomisini bekleyen tehlikeleri biliyor. Bugünlerde zaten, hem dolar hem de likit gazdaki artışlar bunu doğruluyor.
Gelelim hatalara. Bir kere CHP heyetinin Washington’a getirdiği gazeteciler seçimi. Aralarında muhalefet gazeteleri yoktu. Açıklama; “davet ettik ama kabul etmediler” . İkinci hata görüşme programı içinde cemaatle kahvaltı. O konuda ise “bize oy verecek herkesle görüşürüz” diye savundular kendilerini. Son, Türkiye’deki bazı belediye başkan adaylarının adlarının buradan yani Washington’dan açıklanması. Bu açıklamalar otomatikman ABD’de yapılan görüşmeleri biraz gölgeledi.
Ama sonuç, muhalefetin, Türkiye dışında güçlü bir destek grubuna sahip olduğu gerçeği. İkinci büyük ve önemli nokta, Türkiye’deki Gezi olaylarının muhalefet partileri için bir milat oluşturması. Anlaşılan, dışarıda, halkın AKP gibi bir partiye karşı diklenebileceği sinyali vermiş. Ayrıca, Türkiye’de muhalefetin de AKP’den korkmaması gerektiğini ve iktidar partisinin aynı askerler gibi kâğıttan kaplan olduğu ortaya çıktı. Umarız şimdi daha cesur mücadele ederler.

Yazarın Diğer Yazıları