Washington’da elçisiz paralel

Siz, içeride, olmayan demokrasinizin, adı var, kendi yok özgürlüğü altında, “Putin mi cumhurbaşkanı olsun, Medvedev mi” diye tartışırken, dışarıda önemli şeyler oldu, oluyor. Hoş, haberiniz olsa da, önemli değil, nasıl olsa. Çünkü Türkiye artık, bu çağın, bu devrin ülkesi değil. Mağara devrine doğru hızlı bir dönüş içinde. 
ABD başkentinde bir önemli gelişme, Türk basını tarafından geçiştirildi. Hani, ben hep yazıyorum ve sizler de, hep bana, açıkça olmasa bile, gizlice kızıyorsunuz ya, Türkiye devlet olmaktan çıktı, şimdilerde, bir Afrika kabilesinin bile gerisine düştü diye. Hah, işte bu konu, bir kez daha kanıtlandı. Siz ister kabul edin ister etmeyin. 
Düşünün, hafta içinde, ABD Senato Dışişleri Komisyonu’na, ardından Senato Genel Kurulu’na, sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısı getiriliyor. ABD başkentinde herkesin ve hatta devlet olmayan kurumların bile temsilcisi, büyükelçisi var, bizim Büyükelçi, aradan bir ay geçmesine rağmen, başkente teşrif etmedi. Burada, gelecek yeni Büyükelçinin, asli görevinin cemaat kavgasını yürütmek ve paralel yobazlığın, ABD başkentindeki uzantılarını kırpmak olduğu da söyleniyor. 
Hani “one minutes” krizi ardından, Musevi lobisini tavlamak için, yıllar önce Washington’a yolladıkları, İsrail’deki Büyükelçi Tan, en azından, öteki gelene kadar burada kalır, bu kapışmada kapımız açık kalmaz diye düşündüm ama. Ve işte ama amaç Türkiye değil... Devlet denen şey, sadece kabuk. Adam her şey. Hukuk, vali, doktor, koca. Aklınıza ne gelirse o. Eskiden, her derde deva, kocakarı ilaçları vardı. O gibi bir şey. 
Geçenlerde, arkadaşın Azerbaycan seyahatini seyrediyorum televizyondan... Aliyev’in yanında, beli ve dizleri bükük görüntü verdi. Aklıma derhal, tarih kitaplarımızda, İstanbul’dan kaçmak için bir İngiliz savaş gemisine yürüyen Sultan Vahdettin’in görüntüsü geldi. Aynı beli büküklük, (herhalde devletin ağırlığını sırtlamaktan) ayakları büküklük. Benzerlik yalnız görüntüde mi? 
Gelelim, sözünü ettiğim Ermeni meselesine. Komisyondan geçen tasarı, Senato Genel Kurul görüşme gündemine alınmadı. Sebep, bizim başarılı lobi çalışmamız ve Erdoğan hükümetine duyulan sevgi değil. Sebep, bu hafta ABD’de Paskalya tatili ve Kongre üyeleri tatile çıkmadan önce, acilen ele almak zorunda oldukları bir iki tasarıyı çıkarmak için, ertelediler. Tasarı iptal edilmedi. 
Önümüzdeki günlerde, Ermeniler hem bu tasarıyı çıkarır, hem ABD Başkanı, İngilizce değil, Ermenice soykırımı der, Ermeniler, Washington’da temsilcisi olmayan Büyükelçilik önünde gösteri yapar ve ardından Türkiye hakkında tazminat davaları açar. Sizler de sevinirsiniz, Obama soykırımı demedi, “Med Yeghern” dedi, Türkiye yerine Osmanlı’yı suçladı diye. Sonra kaldığınız yerden, Gül mü, yoksa Erdoğan mı tartışın. Sanki bir fark varmış gibi. 
ABD Kongresi, daha önce terör listesine aldığı, Barzani ve Talabani aşiretlerini, listeden çıkarmaya hazırlanıyor. Aslında ders alınması gereken, ABD’nin, terörist ilan ettiği kişi ve gruplarla birlikte çalışması. Sırada kankaları, PKK ve Öcalan var muhtemelen. Zaten Öcalan konusunda PKK’nın siyasi kanadı, yakında çıkacağı yolunda çalışmalar yapıldığını saklamıyor. 
Yurt dışındaki Türkler, sizin yerinize ellerinden geldiği kadar, Türkiye ve Türk düşmanlarıyla mücadeleye devam ediyor. Hafta sonunda, Amerika Atatürk Derneği Türkiye’deki tutuklu subayların çocuklarına yardım için, yemekli bir toplantı düzenledi. İnsanın gözleri yaşarıyor, o kadınların ve katılanların içtenliği ve çokluğu, içerideki yozlaşmaya inat, insana umut veriyor. Aynı grup, Türkiye’de bir dizi okul açıp, çocuk okutuyor. Bunların cemaatle falan da ilişkisi yok. Anlayacağınız paralel falan değil. 
Ama iktidarın el attığı, ABD’deki dernekler, çökme aşamasında. Geçen hafta, Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin geleneksel toplantısı vardı. Son yılların, en sönük toplantısıydı. Ne Obama’dan mesaj, ne de ABD tarafının katılımı. Türkler de iktidara oyuncak derneklerden uzaklaşıyor. Atatürkçü derneklere yöneliyor veya yeni dernekler kuruyor. 
Unutmadan, geçen hafta Amerikalı Hersh’ün Suriye’deki sarin saldırısı konusunda Ankara’yı suçlayan yazısına benzer bir yazı bu kez Londra’dan geldi. İngilizler bu istihbaratta kendi gizli teşkilatları MI6’yı kaynak gösterdi. Sonuçta, bir başka ülke de Ankara’yı gösteriyor. Öyle görünüyor ki arkadaş, iktidardan inince, uluslararası alanda, savaş suçlusu ilan edilecek, bazı arkadaşları gibi.

Yazarın Diğer Yazıları