Doğu Türkistan’dan dehşet raporu!

Kırım, Kıbrıs, Kerkük ve Musul gibi hassas topraklarda meydana gelen trajik gelişmeler, iyi kötü Türk kamuoyuna yansıtılıyor.
Her ne kadar, büyük bir sessizlik içinde yürütülen Kıbrıs müzakereleri ve Irak’ın Kuzeyi’nden haberler alınıyorsa da, ne yazık ki medyamız tarafından gerektiği şekilde kamuoyuna pek aksettirilmiyor.
Bu arada, Doğu Türkistan’dan atılan çığlıklar hiç ama hiç yankılanmıyor.
Özellikle, Doğu Türkistan’da yaşayan milyonlar, sanki unutulmuş bulunuyor.
Her an öldürülme tehlikesi ile yaşayan, Uygur Türklerinin çektiği acı ve ızdırap devam ediyor.
Bilindiği gibi, 1949’da Kızıl Çin ordularınca işgal ve istila edilen Doğu Türkistan’da 65 yıldan beri Müslüman Uygur Türklerine karşı baskı, zulüm, şiddet ve asimilasyon, etnik ayrımcılık ve benzeri uygulamalar sürdürülüyor.
Çin işgal yönetimi bu ülkenin tarihi sakinleri olan Türkleri imha etme ve topraklarına sahip olma amacına yönelik politikalarına devam ediyor. 
Son zamanlarda Çin, bu uygulamalarını toplu tutuklamalar ve sürekli idamlar yaparak zulmünü daha da artırıyor.
Çin Hükümeti, bu insanlık dışı uygulamalarını, uluslararası kamuoyundan ve insanlığın vicdanından kaçırmak için ekonomik, siyasi ve kültürel etkisini kullanmaktan da kaçınmıyor.
Ne yazık ki, Doğu Türkistan’dan fazla bilgi ve ayrıntılı haber sızdırılamıyor.
Ancak, Uygur Haber ve Araştırma Merkezi raporlar yayınlayarak, hem medyayı hem de kamuoyunu haberdar etmeye çalışıyor. 
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi’nden Hamit Göktürk’ün ulaştırdığı, son raporunun da medyaya pek yansımadığı görülüyor. 
İnsanı dehşete düşüren raporu özetleyerek yayınlamamız da bize düşüyor:             
“21 Mayıs 2014’te Kuçar şehrindeki çatışmada 2 Uygur öldürüldü.
21 Mayıs 2014’te Çin Mahkemesi 39 Uygur’un 2-15 yıl arasındaki cezalarını onadı. 
22 Mayıs 2014’te Urumçi’de intihar saldırısı, 43 ölü 94 yaralı.
25 Mayıs 2014’te yaşları 25-35 arası 200 Uygur tutuklandı.
27 Mayıs 2014’te Kaşgar’da etnik çatışma: 1 Uygur genci öldürüldü. 
28 Mayıs 2014’te Urumçi Temiz Mahkemesi 3 Uygur gencin idamını onayladı.
28 Mayıs 2014’te Aksu’da çatışma 4 ölü, 5 yaralı.
29 Mayıs 2014’te dini nikâh yasa dışı ilan edildi.
29 Mayıs 2014’te Aksu’da polis 1 Uygur genci öldürdü.
1 Haziran 2014’te 81 Uygur genci tutuklandı.
5 Haziran 2014’te Hoten’de 29 Uygur’a tutuklama.
5 Haziran 2014’te  Urumçi’de 1000 Uygur tutuklandı.
6 Haziran 2014’te Ramazan’da oruç yasaklandı.
10 Haziran 2014’te Kaşgar’da çatışma polis 3 Uygur’u öldürdü.
10 Haziran 2014’te Çin Mahkemesi 33 kişiyi çeşitli cezalara çarptırdı.
13 Haziran 2014’te Aksu’da 5 Uygur askerlerce vurularak öldürüldü.
15 Haziran 2014’te Çin mahkemesi 3 Uygur’a idam cezası verdi.
15 Haziran 2014’te Hoten’de 2 Uygur genci polisçe vurularak öldürüldü.      
16 Haziran 2014’te İdam cezaları onanan 13 Uygur infaz edildi.
21 Haziran 2014’te Kargalık’ta 13 Uygur polislerce öldürüldü.
23 Haziran 2014’te Son bir ayda 315 Uygur’un yargılandığı açıklandı.
25 Haziran 2014’te Yarkent’te 1 Uygur öldürüldü.
25 Haziran 2014’te Kaşgar’da 133 Uygur çeşitli cezalara çarptırıldı.
30 Haziran 2014’te Kunming intihar saldırısı şüphelisi 4 Uygur yargılandı.   
Son bir ay içinde idamları infaz edilen veya Çin polisince yargısız infaz yapılan Uygur sayısı 61 kişidir.” 
Görülüyor ki, Çin yönetimi Doğu Türkistan’da bütün zulmünü uygulamaktan asla çekinmiyor. 
Çünkü uluslararası girişimler yapılamıyor. 
Üstelik, Çin’in hem ekonomik hem de siyasi ve askeri bakımdan çok güçlü olması yüzünden, Batı ve uluslararası kuruluşlar sözlerini geçiremedikleri için susmayı yeğliyor.
Sadece, zaman zaman ABD’nin bazı istekleri, temennileri veya uyarıları gündeme geliyor.
Bütün umut yeni “İpek Yolu”na bağlanıyor.

Yazarın Diğer Yazıları