Kerry, Davutoğlu’nu niye öptü?

Bayramdan önce; Erdoğan’ın adı hızlı, kendi hızdan yoksun treni, eşsiz oyununu sergilediği futbolu ve 15 dakika içinde, “Hat-trick”, kıyak zorla attırılan 3 golü, stada Fatih Terim adını vermesini izledik. Ancak tüm bunlar, hesaplanan sempatiyi yaratmadı. Kaynadı gitti. Aslında, amaç, kamuoyu oluşturmak, son günler için seçmene verilmek istenen mesajlardı. 
Mesela Çankaya’da, Erdoğan’ın seçilmesi halinde, köşkle bağlantılı hastane ve Çamlıca Camisi’ne türbe söylentileri, Erdoğan’ın sağlığı konusunda, tedirgin etti. Futbol gösterisi; sağlık sorunu olan Erdoğan’ın, hâlâ etkili, yetkili ve yeterli olduğu mesajı. Eşi yanında hızlı tren ise kadına verdiği değer, tren, Atatürk’ten hızlı ülkeyi demir ağlarla örme. (Aradaki fark, Atatürk, kadına özgürlük vermiş ve ülkeyi satma yerine, hem ülkeyi satanların borcunu ödeyip, kimseye borçlanmadan ülkeyi demir ağlarla örmüştü.) 
Oysa perde arkasında; kafamız okşanırken, tehlikeli şeyler cereyan ediyordu. Mesela Paris’te, Kuzey Irak’ta, Brüksel’de, Libya’da. ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin Paris’e, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Katar Dışişleri Bakanı El-Tani’yi çağırması. İleri bir çözümleme anlayışına sahip Türk basını, daha önce yaptığı gibi, durumu fotoğraf üzerinden değerlendirdi.  
Toplantının ardındaki sır perdesi, yabancı basına sızdı. Amerika neden, Paris’te bu tür bir toplantı düzenledi? İsrail’in, Arapları bombalaması, gerçekten ABD için önemli miydi? Amerika, bu saldırıyı gerçekten durdurmak istiyor mu? Amerika bombalayıp, Kaddafi’yi devirdiği Libya’da elçiliğini neden kapatıyor?
Suriyeli Arap göçmenlere kapısını açan Türkiye’nin, Kuzey Irak’ta, yerinden yurdundan edilen, soydaşı Türkmenleri içeri almaması dikkat çekmişti. Erdoğan sayesinde, dünya bizi Arap ve Hamas’ın hamisi olarak biliyor. Ayrıca Ankara’nın kankası, IŞİD’in elinde, aylardır rehin diplomatlarımız, sanki Irak’ta, zevk ve sefa içinde, Türkiye’ye gelmek istemiyorlar. Zaten, adımız Türk, vatanımız Türkiye, ama ülkeyi, Türkler değil, Araplar yönetiyor. Para, petrol, telefon, köşkler, konaklar, bankalar, yalılar falan, her şey onların, tabii ki karar da onların. Parayı veren düdüğü çalar. İktidarın gözyaşları da, şehitlerimize değil, onlara akıyor. Adımız da yakında, Anadolu Arap Cemahiriyesi olarak değişir. Yenilik, değişiklik. Hat-trick bu işte. 
Basın, Paris işinin aslı yerine, şekliyle ilgilendi. Kerry’nin, ayak ayak üstüne atışı, Davutoğlu’na mesajmış. Amerikan tarafı, acıtmamak için, öperek kazık atar. Erdoğan kazığını da bize, ılımlı İslam, BOP eş başkanı gibi laflarla boyayarak satmadılar mı? Amerikalı bakanın, çiçek bahçesi çıkışı önemli. Mesela hangi çiçeği kokladı? Bence, son resim, birinciden daha tehlikeli. Ne oldu ki Kerry, Hamasçılarla bahçeye çıktı, balayı gibi, el ele merdivenden indi. Katarlı şeyh, konu mankeni. Ertuğrul Özkök gibi pirlerimiz ve öteki bilge yazar-çizer takımımız, bunu yakında yorumlar. 
Gelelim işin aslına: Toplantı, bekleniyor ve isteniyordu. Ateşkes görüşmelerinde, baştan beri, Katar ve Türkiye devre dışı, tüm Arap ülkeleri ve İsrail devre içi. Hamas dışında Arap dünyası ve İsrail Türkiye’yi görüşmelerde istemiyor. Duyduğumuz kadarı ile ABD, Davutoğlu ile Hamas’a mesaj verdi. Hem de gülerek. Bence son mesaj, bu ülkenin desteklediği Hamas’tan çok, Türkiye ve Katar’a. Davutoğlu geçen hafta Katar’daydı. Katar Emiri’nin, Dışişleri Bakanı yaptığı dahi oğlu şeyh, devlet yönetiminde de çok deneyimli. Her şey var. Erdoğan gibi belediye işlerinde de tecrübeli. Daha ne olsun? Demokratik Katar, Erdoğan’dan övgü alan, ifade özgürlüğü zengin ülkelerden biri. 
Anlatılan Kerry, toplantıda uyarıyı, Hamas’a değil, Katar ve Türkiye’ye yapmış, olaydan elinizi çekin demiş. Mısır’ı desteklemelerini ve tahrik edici konuşmalardan kaçınılmasını istemiş. Bizimkilere, uyar mı uymaz mı, ne olur, onun hesabını yaparlar herhalde. Bu toplantının temel noktaları, Washington’da ABD Dışişlerinde, Müsteşar Sinirlioğlu ile yapılan çalışma grubunda etraflı dile getirilmiş. Bu konudaki gelişmelerin, Erdoğan’ın baş rolü oynadığı Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de etkileyebileceği de ima edilmiş. Her iki ülke IŞİD konusunda da suçlu. IŞİD’in son marifetlerinin yarattığı hoşnutsuzluk dillendirilmiş. Son olarak Kürt devletinin bağımsızlığı için çalışmalar formüle edilmiş. Yakında ayrıntılar uygulamaya konulur. Hep bildiğimiz, ancak sallamadığımız önemsiz şeyler. 
Bu arada bayramınızı kutlar, tüm okuyucularıma, sevdikleriyle birlikte, sağlıklı ve mutlu nice bayramlar dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları