Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU

Armağan KULOĞLU

Askerlik satılık hak ve ödev değildir

Bedelli askerlik konusu, ortaya çıkan siyasi ihtiyaca istinaden, bundan elde edilecek siyasi rantla birlikte elde edilmesi düşünülen ekonomik imkân da dikkate alınarak zaman zaman gündeme getirilmektedir. Geçen hafta bu konu yeniden ısıtılarak kamuoyuyla paylaşılmaya başlanmıştır.

Askerliğin bir vatan hizmeti olduğu bilinmektedir. Vatan hizmetinin de her Türk’ün hak ve ödevi olduğu, bu hizmetin silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği de T.C. Anayasası’nın 72. Maddesinde belirtilmiştir. Zaman zaman uygulamaya sokulan bedelli askerlik konusunun da anayasanın bu maddesi gereğince kanunla düzenlendiği malumdur.

***
Ancak 1111 sayılı Askerlik Kanununda T.C. vatandaşı olan her erkeğin askerlik hizmeti yapmakla hükümlü olduğu, askerlik yapacak yükümlülerin de kanunun tespit ettiği esaslar dışında olması veya muvazzaflık hizmeti yapmadıkça askerlik çağından çıkarılamayacağı belirtilmektedir. Bu durumda bedelli askerliğin kanunla düzenlenmesi hususu anayasanın 72. maddesine uygun görünmekle birlikte, askerlik kanunuyla çeliştiği de göz ardı edilmemelidir.
Diğer taraftan bedel ödeyerek askerlik hizmetinden, dolayısıyla vatandaşlık hak ve ödevinden muaf tutulmanın, yine T.C. Anayasası’nın 10. Maddesinde belirtilen “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda bedelli askerliğin hukuki açıdan anayasanın eşitlik ilkesine ve askerliğin ne şekilde düzenleneceğini gösteren askerlik kanununa uyum sağlamadığı görülmektedir. 

***
Toplumun huzuru ve vicdani kanaati açısından, konunun bir de sosyal yönünün olduğunun dikkate alınmasında da fayda vardır. İşini, rahatını ve konforunu bozmak istemeyen, biraz olsun sıkıntıya giremeyen, hatta askerlik yapmamayı takıntı haline getiren ve parası olan kişilerin, bedel ödeyerek askerlik hizmetinden muaf tutulması, hem etik, hem de sosyal olarak uygun olmayacaktır. Ayrıca bedelli askerliğin, parası olsa da, bunun ödenmesi gereken bir vatan borcu olduğunu kıymetlendiren vatandaşlarla, bedelli askerlik yapmak isteyen ancak parası olamayan vatandaşlar ve onların yakınları üzerinde oluşturacağı olumsuzluğun ve toplum vicdanında açacağı yaranın da dikkate alınmasının gerekli olduğuna inanılmaktadır.
Bedelli askerlik yapmak isteyenlerin artmasına, geçtiğimiz yıllarda TSK üzerinde bilerek uygulanan psikolojik propagandayla halkın askerlikten soğutulmasının sebep olduğu da bir gerçektir.

***
Konunun yine önemli bir seçim öncesinde gündeme getirilmesi manidardır. Bundan sonra genel seçim atmosferine girilecektir. İktidarın bu seçimlerde yüksek oy alarak kendi ideolojik düşüncesine uygun yeni bir anayasa yapma beklentisi söz konusudur. Bu nedenle bedelli askerlik ümidi içinde olanlardan siyasi bir rant elde etmenin hesaplandığını değerlendirmek mümkündür.
Ayrıca özelleştirme kapsamında artık satılacak fazla bir şey kalmadığından, iktidarın ekonomik imkân elde etmek için bu konuya eğildiği de bir gerçektir. Hatta bedelli askerlik bekleyen 800.000 kadar kişinin olduğu, bunun 500.000’inin müracaat etmesi ve kişi başı da 20.000 TL. ödemesi halinde, 10 milyar TL. kadar bir gelir elde edilebileceği hesaplanmaktadır. Bir noktada askerlik satışa çıkarılmaktadır.

***
TSK’nın da kadro boşluğu yaratılmaması için yaptığı çalışma sonuçlarını hükümete sunması doğaldır. Ancak iktidarın alacağı siyasi karara uyum sağlayacağı beklenmektedir. 
Her ne kadar bu konuda, seçim öncelerinde kamuoyu oluşturmak için güdümlü olarak yapılan anketler gibi bir anket yapılıp, halkın % 65’inin bedelli askerliğe sıcak baktığına ilişkin haberler çıkarılsa da, bunun anayasa ve ilgili kanun açısından uygun olmayacağı, sosyal, vicdani ve etik açıdan yerine oturmayacağı, özellikle siyasi ve ekonomik rant için askerliğin kullanılmasının da aklıselim sahibi vatandaşlar nezdinde sıkıntı yaratacağı değerlendirilmektedir. 

Yazarın Diğer Yazıları