Önceki,  “Proje Türkiye”  başlıklı yazım için, çok sayıdaki okuyucum, yazının sonunda kullandığım,  “Biz bu projeleri, Türkiye’de yaşadık”  cümlesini açıklamamı istemiş.  Hem haklılar, belki daha açık yazmalıydım. Projeyle ilgili, daha önce, birçok kez, ayrıntı vermiştim. Hatırlayın, ABD’nin 20 yıllık projeleri üzerine yazılarımı.  Olay, orada. 
Kısaca özetleyeyim. Konu 1995 öncesi, Washington’da geçti. Beni, ya yanlışlıkla veya kasıtlı, ABD Dışişleri Bakanlığında, az sayıdaki gazetecinin çağrıldığı bir bilgilendirme toplantısına davet ettiler. Konu  “ABD’nin, önümüzdeki 20 yıl içindeki dış politikaları” .  Her kıtadan, bir gazeteci çağrılmış, bense, hangi kıtaya dâhilim belli değil.  Bir Bakan yardımcısı, yazılmamak kaydıyla anlatacaklarının  (off-the-record), ileride yazacaklarımıza ışık tutabileceğini söylemişti. Herkes, kendi kıtasını sordu. Ben de, dekor olmamak için, Türkiye’yi. 
ABD’nin enerji çıkarlarının, Ortadoğu’dan, Orta Asya’ya kaydığı ve enerji çıkarlarının bekçisinin, İsrail olduğu, anlatıldı. Ben, Türkiye ile ilişkiyi sorduğumda, yeni Ortadoğu da, yeni İsrail, Türkiye olacak dendi. Amerikalı yetkili, konuşmada, Türkiye’de istikrarlı yönetimin altını ısrarla çizerken, işin koalisyonla olmayacağına da dikkat çekmişti. Durumu, zamanın Başbakanına aktardım, ama arkadaşın kafası almamış, bana neden bu mesajı verdiklerini sormuştu. Belki mesajı benim taşımamı uygun buldular demiştim. 
Proje, anladığım kadarı ile 1995 yılında, Erbakan’ın partisi içinden, Erdoğan ve Gül’e parti kurdurarak, uygulamaya kondu. Konuyla ilgili görüşmeleri yürüten, Amerikalı bakan yardımcısından aldığım yanıtlar, halen resmi kayıtlarda. Hani sizin gurur duyarak seçtiğinizi sandığınız bu parti, 2001 yılından sonra iktidar oldu ve son 10 yıldır başımızda. Ancak Amerikalılar, Afganistan’da, El Kaide konusunda yaptıkları hatayı, Türkiye’de de tekrarladıklarını fark etti. Bir süre sallamadılar, nasıl olsa zarar gören Türklerdi. Bıçağın ucu kendilerine dönünce, kalan pislikleri de yaptırıp devreden çıkarmaya hazırlandılar. 
Türkiye’ye gönderilen, yeni, çok sayıda diplomat, Ankara’ya atanan federasyon uzmanı yeni Büyükelçi ve para kaynaklarının kapatılması, Beyaz Saray ile siyasi gerginlik, hep bunlara işaret ediyor. Ayrıca iktidarın, giderek tehlikeli olmaya başlayan çıkışları, bölgeyi ateşe verdiği batılıların kafasında netleşmiş durumda. Avrupa bizimle yolunu, Ermeni tasarısı ile ayırdı. ABD açıkladı, Esat kalıyor ama Proje 2015 yılında sona eriyor. 
Şu anda, yaşananları görmemek için, görmezden gelmeniz, sonucu değiştiremez. Sonuçların sorumlusu, sizlersiniz. 3 kuruş avanta uğruna, oğulların katledilmesine göz yummak, kızların çocuk yaşta gelin edilmesine susmak, adalet terazisinin şaşmasına bakakalmak, rant uğruna ülkede cahillerin iktidarı ele geçirmesini alkışlamak, topraklarımızın başkalarına peşkeş çekilmesine susmak, askerlerin subayların, kısaca ordunun parçalanmasına duyarsız kalmak. Şimdi kalkıp, elin adamını, beni yıkıyor diye ağlıyorsunuz. Şükredin, şimdiye kadar her ilde bir ülke kurmadılar. 
Sorun, yabancılar değil, biziz. Geçen gün, bir arkadaşım, üzerindeki İngilizce yazıların ne anlama geldiğini bilmeden giyen fanilalı kişileri gösteren resimler yollamış. Neler yok ki o yazılarda. Bu, Mustafa Kemal’e özenip, Tayyip Erdoğan olmaya benziyor. Laf aramızda, o da artık ona özeniyor, ama vasıflar tutmuyor. Mustafa Kemal, modern Türkiye, Erdoğan ve partisi ise Arap dünyası. Mustafa Kemal Türk ve Türkiye demek. Tayyip Erdoğan ve Müslüman kardeş. Mustafa Kemal toprak aldı. Erdoğan toprak dağıtıyor. 
Ama biliyorum,  sizler Amerikan müziği ve rap dinleyip, Amerikan yarışma programları ve dizilerde, Şarki Amerikancı Holding Dallas dizileri izleyerek, binalara, alışveriş merkezlerine İngilizce isimler takacak, Amerikalı gibi giyinip, Amerikan doları üzerinden borçlanacaksınız. Sonra kalkıp, Amerika’ya küfredecek,  küçük kızların evlenmesine izin verecek, kadının ağzına çarpıp, anne olsun, okuma ve çalışmasına ihtiyaç yok diyecek, sonra miting meydanlarında onların hakkını koruyacağını söyleyeceksin. Allah kadınlarımızı, onlardan korusun. 
Şimdi de, yeniden iktidar olabilmek için, bir katile, başka katillerden sekretarya veriyor. Ve siz hala, süreç falan yalanıyla yatıp kalkıyorsunuz. O süreç yalanı, sizi çoktan afyonlayarak öğüttü, uyanın, uyanın, hala olanların farkında değil misiniz?