Uyuyan iktidar ve medya!

Kim ne derse desin, Ermeni yalanının başımızı böylesine ağrıtmasında iktidarın büyük gafletinin yanı sıra  “uyuyan”  çoğu medyanın da hataları yer alıyor.

Gerçekten de, Ermeni yalanının gelişmelerini ve tahribatını, tabandan zirveye kadar, iktidar bir türlü kavrayamadığı gibi medyanın da, durumu ciddiye almadığı gün geçtikçe anlaşılıyor.

Oysa; başta iktidar olmak üzere, diplomatlarımız, bürokratlarımız, iş insanlarımız ve özellikle üniversitelerimiz ile medyamız, Ermeni yalanına karşı dik durmaları, en azından Doğu Perinçek kadar  “ayaklanmaları” gerekiyordu.

Böyle bir ithamı sadece tarihe ve tarihçilere bırakmak yetmiyor.

Daima pasif kalan Türkiye ve kamuoyu, sert beyanlar ve kararlar karşısında ancak hareketlenebiliyor.

Aslında dünyamız, insanoğlu tarafından yine insana yapılan katliamlara  “mekân”  olmaktan yorulmuş, bezmiş bulunuyor.

Özellikle, yoksul bölge ve ülkelerde yaşayan geniş halk tabakalarına, en vahşi bir şekilde girişilen soykırımların bir türlü hesabı sorulamıyor.

Söz gelimi; Fransa’nın, Cezayir’de giriştiği soykırım, hâlâ  “bir insanlık ayıbı” olarak duruyor.

Sonra, Amerika’nın kuruluş günlerinde, Kızılderililere reva görülen vahşetten pek bahsedilmiyor.

56 yıl önceki  “Kerkük Katliamı”, adeta gizlenmek isteniyor.

Soydaşlarımızın  “adalet” beklentisi yıllardan beri sürüyor.

Hele, Ermenilerin Karabağ’daki soykırımın acıları halen çekiliyor.

Ne var ki; Azerbaycan elinden ne geliyorsa, esirgemediği halde  “Haçlı İttifakı”nın engelleriyle karşılaşıyor.

Şimdi, Türkiye’nin karşı karşıya bırakıldığı durumun yıllardan beri hazırlandığını unutmamak icap ediyor.

Gerçi, böylesine bir  “saldırı”  bekleyenlerin, bunu yıllardan beri dile getirip, uyardıklarını da belirtmemiz öne çıkıyor.

100. yılın öncelerinde, medyada Ermeni yalanının az işlenmesi, kamuoyu ve bilhassa iktidarın uyanmaması şimdi daha da üzüntü yaratıyor.

İşte 17 yazımız

Gerçi, bazı tarihçi ve yazarlarımızın Ermeni yalanına karşı mücadeleleri unutulmuyor.

Bir “kişisel muhasebe” yapılırsa; sorun, Yeniçağ Gazetesi’ne yazmamızdan yani son 5 yıldan beri tarafımızdan en az 17 kez dile getiriliyor.

Başlık ve tarihleriyle dökümü yapılan, bazıları belge niteliğindeki yazılarımıza Yeniçağ Gazetesi’nin internet sayfasından ulaşılabiliyor:

Soykırımcı Fransa’nın bitmeyen kini! (22.12.2011), Ermeni Diasporası’nın kalleşliği! (26.12.2011),   “Hocalı bir soykırımdır!” (02.02.2012), Dünya  “Hocalı katliamı” ndan utanmalı! (23.02.2012),

 “Hocalı” hiç unutulur mu? (27.02.2012), Soykırım dünyası! (15.03.2012), Ermeni yalanının tahribatı büyük! (02.04.2012), Ermeniler sinsi sinsi hazırlanıyor! (28.04.2013), Ermenilerin yaptığı katliamları da unutmayalım! (16.09.2013), Ermeniler 2015’te  “toprak talep”  etmeye hazırlanıyor! ( 22.09.2013),  “Hocalı Soykırımı” Ermenilerin yüz karasıdır! (02.03.2014), Ermeniler’e yine  “savunmasız” yakalandık! (20.04.2014), Diaspora ham hayal peşinde! (21.04.2014), Yine gaflet yine dalalet ve yine hüsran! (27.04.2014), Ermeniler ve seçime dalan iktidar! (16.02.2015), Ermeniler “Hocalı Soykırımı” nın hesabını vermeli! (02.03.2015), İktidar, Ermeni yalanını anlatacak fırsatı tepti! (13.04.2015)

Tabii ki, 55 yıllık gazetecilik hayatımızda, Ermeni yalanı defalarca dile getiriliyor.

Hatta, Fransızların Cezayir’deki vahşetleri kitaplaştırılıyor.

“Toprak isteyecekler” uyarısı

Sadece, 22 Eylül 2013’te kaleme aldığımız,  “Ermeniler 2015’te ’toprak talep’etmeye hazırlanıyor!” başlıklı yazımızdan aldığımız bazı paragraflar, iktidarın ve çoğu medyanın nasıl uyuduğunu gösteriyor.

 “Ermeni diasporasının  “kalleşliği”ni sık sık dile getirmenin elbette  “zorunlu” nedenleri ard arda sıralanıyor.

Her şeyden önce; Ermenilerin 2015 hazırlıklarına, şimdiden önlem almak için, Türk kamuoyunu uyandırmak görevini medyanın  “ ciddi” bir şekilde üstlenmesi bekleniyor.”

/...

“Gerçekler  arşivlerde yatarken özellikle Ermeni diasporasının her yıl tekrarladığı ve nihayet 2015’te 100. yılı bahane ederek dünyaya kabul ettirmek istediği yalanından sonra, önce “özür diletmek”, “tazminat talep etmek” en sonunda da “toprak talep etmek” gibi haince bir plan peşinde olduğunu, dünyaya belgeleriyle izah etmemiz gerekiyor.”

İktidarımız ise geçtiğimiz yılı Ermenilerden  “özür” dileyerek geçiriyor.

Yazarın Diğer Yazıları