Avrupa, muhalif partiler gibi

Sizleri bilmem ama bana seçim konuşmaları işkence gibi gelmeye başladı. Her açtığım kanalda, saray sakininin, tarafsız, ama gönlü ile ilgili konuşmaları... Hele makaracıyı saraya danışman olarak almaya hazırlandığı haberi, deniz bitti, kara göründü intibaı veriyor bana. Hadi onlardan geçtim, PKK’nın uzantısı partide, artık süreç, bu kadar uzayınca dayanamayıp, ağızlarından foyalarını kaçırıyor. 19 Mayıs ve Mustafa Kemal hakkındaki düşünceleri, bu partiye oy vermeye hazırlanan, Türkiye’nin solcularının, inşallah dikkatini çekmiştir.

Tüm bunların dışında, yurt dışındaki Türkler, oy kullanmaya başladı. Bu arada, özellikle en fazla Türk’ün yaşadığı Almanya’da, artan İslam düşmanlığı, oralarda yaşayan ırkdaşlarımız için, kötü haber. Ayrıca, ben yazıya oturduğumda, Avrupa basınında, Avrupa Parlamentosu’nun, Türkiye hakkındaki yıllık taslak raporu oylamaya hazırlandığı haberleri vardı. Bu rapor, Volkan Bozkır’ın, öyle başa çıkabileceği cinsten de, bir rapor değil.

Raporun başlıkları biliniyor. Bizim hepimizin bilip, yaşadığımız konular. Başlıklar, Medya Özgürlüğü, Laiklik, Adalet, Çalışma, Kadın Hakları gibi, sıralanıp gidiyor. AP Türkiye raportörü, Hollandalı sosyal demokrat parlamenter Kati Piri tarafından kaleme alınan raporda, basın özgürlüğünde, özellikle gazetecilerin korkutulması ve oto sansüre zorlamanın altı çiziliyor. Avrupa Parlamentosu raporunun laiklikle ilgili bölümünde,  “AB değerleri gereği, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması ve herkesin yaşam biçimine saygı duyulması gerektiği not ediliyor.”

Gelelim iş ve işçi konularına. Taslak raporda,  “Türkiye’de iş kazalarında, en tehlikeli sektörlerin, maden ve inşaat olduğu” , Türk hükümetinden, AP’nin iş kazalarıyla ilgili soruşturmalarda saydamlığı güvence altına almasını istiyor. AP, sendikal özgürlük, sosyal diyalog ve sosyal aktörlerin karar süreçlerine katılımının  “çoğulcu ve refah bir toplumunun kalkınması için gerekli” olduğuna işaret ediyor. Türkiye’de, çalışma hakları ve sendikal haklar alanlarında, eksikler olduğunu vurgulayan, taslak kararda, örgütlenme, toplu sözleşme ve özel sektör ve kamuda grev haklarıyla ilgili olarak AB müktesebatı ve Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına, uyulması gerektiği belirtiliyor.

Avrupa Parlamentosu taslak raporunda, adalet konusunda da, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yasasında yapılan son değişiklikler ve Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kanununda değişiklik yapılmasına dair 6532 numaralı kanun  “endişe verici”  olarak tanımlanıyor. MİT kanununda yapılan değişikliğin  “medya ve ifade özgürlüğünü zayıflattığı” , Türkiye’nin de böylelikle  “uluslararası insani hukuktan yükümlülüklerine aykırı davrandığı” görüşü dile getiriliyor. Türk Ceza Kanunu’nda son yapılan değişikliklerle,  “makul şüpheli” kavramının yaratılmasını da eleştiren AP, bu kavramın  “muhaliflere karşı, keyfi uygulamalara kapı araladığı”  yorumunda bulunuyor. 

Kadın hakları konusundaysa, Türk hükümetinden kadın hakları, LGBT hakları ve vicdani retçiler konusunda da ek adımlar atması isteniyor. Bazı hükümet üyeleri ve bürokratların  “kadının toplumdaki konumu” hakkındaki ifadeleri eleştiriliyor. Basın özgürlüğü için de, Türk hükümetinden basın özgürlüğünü  “öncelikli”  konu olarak ele alması isteniyor. Sosyal medya ve internet sitelerine, mahkeme kararı olmaksızın getirilen yasaklamalar, kınanıyor. Hükümetin ifade özgürlüğüne  “kısıtlayıcı”  yaklaşımı ve medya ve gazeteciler üzerindeki  “baskıları”  eleştiriliyor. Bu baskıların,  “genelleşmiş oto sansür, korkutma, gazetecilerin işten çıkarılması veya yakalanmasıyla” sonuçlandığı kaydediliyor. Taslak raporda, Türk hükümetinin, basın ve düşünce özgürlüğü konularında aldığı önlemlerin,  “AB’nin benimsemiş olduğu, temel haklarla uyuşmadığı”  vurgulanıyor.

Ben, son yazılarımda özellikle, Türkiye’nin, Batı’dan Arap dünyasına doğru yöneldiğini yazmıştım. Şu yukarıda yazdıklarım, bizim gördüklerimizi, hissettiklerimizi, Batılıların da gördüğünü sergiliyor.

İşte bu nedenle, bu seçimler, Türkiye’nin, Batı ile kalan son zincir halkası. Bu halkayı kuvvetlendirmek, bu seçimlerde, sizin elinizde. Tercih sizin.

Yazarın Diğer Yazıları