Sandıktan önceki son çıkış

Bu yazı, seçimden önceki son yazım. Sanki köprüden önceki son çıkış gibi. Bundan sonraki yazıda, seçim sonuçlarını hayırlısıyla değerlendireceğiz. Diyorum ya, hayırlı olur inşallah. Yalnız, son günlerde, dünya basın yayın organlarında, bizimle ilgili ilginç değerlendirmeler okuyorum. Resmi açıklamalar da, üstü kapalı ve imalı olarak, dış basındaki yazıları doğruluyor. Mesela, IŞİD konusunda. Mesela, Erdoğan’ın seçim konuşmaları konusunda. Mesela Türkiye’yi, indirdiği mi, yoksa düşürdüğü mü, adamına göre farklı, iktidarları sırasında getirdiği düzey konusunda.

Önce güncel konu, MİT TIR’ları konusu. Bu konunun, son günlerde hareketlenmesi ile ilgili kuşkularımı, geçen yazımda ima etmek istemiştim. Geçen gün, bu yazıyı okuyan bir okurum, bu ima edişin, ne kadar doğru olduğunu belirten, haber verdi. Yani Erdoğan ve riyasetini, dışarıdan, hani AKP’ye paralel cemaat değil de, içeriden vurmuşlar. Şaşırdıysam namerdim. Bu olay, IŞİD ile iktidarın, göbek bağlarını göstermesi açısından önemli. Tam da Paris’te, IŞİD’e karşı mücadeleyi, müttefiklerin tartıştığı, eğit-donatta, bin kadar Suriyeli cengaverin, “bizi Esad’a değil de IŞİD’e karşı hazırlıyorlar” diye istifa etmelerinin ardından, Birleşmiş Milletler’in, Suriye’ye silah gönderilmesini, eleştirdiği bir dönemde.

Türkiye’de, özgürlük kalmadığı, artık dünya için sır değil. Basın üzerindeki baskılar biliniyordu. Dünyada, ne kadar insan hakları ve uluslararası basın kuruluşu varsa, olayı telin etti ama, kimin umurunda. Bunun dışında, kişisel özgürlükler ve seçim ortamının, seçim sandıklarının güvenliği. Yüksek Seçim Kurulu da dahil adli sisteminin çivisinin çıkması vurgulanırken, ülkenin en yüksek adli mekanizmasının şeriat mahkemesine dönüşen son imam nikâhı kararı, akıllardaki son şüpheleri de silmiş oldu. Böylece, başını örtme özgürlüğü verdikleri Türk kadınının elinden, medeni haklarla sağlanan, miras ve emeklilik, analık hakları ile güvenceler de, bir kalemde silinmiş oldu. Bilmem ama, ne bekliyorduk ki. Şaşırmış olmalısınız.

Ülkenin en başındakinin, vatandaşları kadınlara hakaretlerini saymakla bitiremem. O anneler, kendi yaşadıkları baskıya, kendi kızlarının da reva görmesini istemesi, ne denli evlat sevgisi, düşünün artık. Belki de töre denilen bu. Memleketim pikeye geçmiş, baş aşağı düşüyor, ama kimin umurunda?  Telefon, araba markaları, hangi takımın şampiyon olacağı, bayrak, toprak ve millet sevgilerinin önünde.                

Adam, sanki lortlar soyundan geliyor, asilzade. Çıkış noktası gecekondu, ama unuttu, tuvalet temizleyen işçiyle dalga geçiyor. Oysa o insan, alnının teri ve namusuyla para kazanıp, ailesine bakıyor. Sorun alın teri ve namusla para kazanmak. Paraya, lükse doymuyor. Görgüsüzlük, tüm ölçüleri aşmış durumda. Eleştirenleri susturmak için, kendine bağladığı adli ve güvenlik sistemini kullanıyor, herkese dava açıyor. Bunlar, sizler için bilmediğiniz değil, ama aldırmadığınız konular.

Yalnız, unuttuğunuz, aldırmadığınız IŞİD konusunda, önemli gelişmeler var. Mesela, artık dini alet eden bu terör ve cinayet örgütü, Türkiye içinde faaliyet gösteriyor. Yakında birileri, kapınızı çalıp, Irak ve Suriye’de açık açık uyguladığı süreci, sizlere de uygulamaya başlayacaktır. Avrupa, sınırında böyle bir molla devleti istemediği için, mücadele kararı almış ve ellerini kirletmemek için de, bizleri bu oyuna alet edecektir. Hani sizler, Avrupa’ya falan, vizesiz gitmekten söz ediyorsunuz ya. Yakında acaba kaç kişiye, Avrupa’ya gitmek için vize verecekler göreceğiz.

Son konum ekonomi. Birileri, doların, yıl sonuna kadar 2.75 lira olacağını tahmin etmiş. Anlaşılan patronlar, bankalar boşalmasın diye gene uyutma politikalarını seçmiş. Bir kere, ülkede ister koalisyon, ister, tek parti iktidarı çıksın, ekonomi bu kadar, har vurup harman savurmanın bedelini ödeyecektir. Bu da en belirgin dolarda görülecek. Bizim duyumlarımıza göre, gelecek yıl bu zamanlar, bir Amerikan dolarını 3.5 lira civarında bekliyoruz.

Ha, bu arada unutmadan, servetini, Malezya’ya kaçıranlara duyurulur; bir zamanların mucize Malezya ekonomisi inişe geçti. Bir çok alanda iflaslarını ilan ediyorlar. Bu tür hükümetler, önce kendilerine kaçırılan, gayrikanuni servetlerin üzerine yatarlar. Oyunuzu kullanmadan önce, yukarıdaki satırları, bir kere daha okuyun isterseniz...

Yazarın Diğer Yazıları