Türkiye dışarıdan nasıl görünüyor?

Her gelişimde, yurt dışında yaşadığımı bilen tanıdıklarım, aynı soruyu sorar, "Türkiye dışarıdan nasıl görünüyor?" Aslında, benim söylediklerim, genelde kimsenin hoşuna gitmez, ama gene de sorarlar. Gerçek durum, pek parlak değil. Hele, Erdoğan'ın gitmek isteyip de bir türlü gidemediği, ABD'ye, Başbakan Davutoğlu'nun harekete hazırlandığı şu sıralarda. 

Önümüzdeki günlerde, Türkiye'nin adı, uluslararası gündemde sık sık, duyulacak. İyi mi, kötü mü derseniz, sizi nasılsa etkilemiyor. Her ne kadar, umursamayıp, "yok yahu, bize bu kadar da yapamazlar" diye düşünüyorsanız da, bence durum vahim. Artık Türkiye denince, uluslararası toplumda, adımız terörle birlikte geçiyor. Asrın lideri, meydanlarda, teröre lanet ve bayrak mitingleri düzenlese de, bunlar yabancıları etkilemiyor.

        Son günlerde, içinde Türkiye geçen haberlerden, neler var derseniz;

        - Mesela, ittifak içinde olduğumuz, NATO denen örgütün, bizi değil de, Ankara'nın düşman ilan ettiği kişileri desteklediğini saklamadığı. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'ün "Türkiye, kendini NATO olmadan savunabilir" dediği. İngiliz BBC'ye, Stoltenberg'ün, Türkiye'nin, ABD öncülüğünde IŞİD'e karşı kurulan uluslararası askeri koalisyona, büyük katkısı olacağını düşünmediği. NATO Genel Sekreteri'nin, bununla kalmayıp, kalkıp bir de, hava saldırılarının, PKK ile olan barış sürecini, tehlikeye soktuğunu açıkladığı.

        - Mesela, New York Times gazetesindeki bir makalede, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Edelman'ın, Erdoğan'ın son dört yıldır, Sünni bir yapının hâkimiyeti için, sınır güvenliğini gevşek tutup, radikal Sünni grup El Nusra cephesine yardım ettiği, hatta Musul'da IŞİD'in, Batılı rehinelerin kafalarını kestiği ana kadar da, bu örgütü tehdit olarak görmediği. Makalede, ABD'nin IŞİD'i tamamen yok etme hedefini, Türkiye'nin, ağırdan ve isteksiz alarak değiştirmeye çalıştığı, Erdoğan'ın, parti ve devlet başkanı olmak için, Meclis'te çoğunluğu ele geçirme amacının, Haziran seçimlerinde kaybettiği, yeniden eski gücü eline geçirmek için de, Kasım ayında seçime gidileceğini vurguladığı.

        - Mesela, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Austin'in, evlerinden kaçan Suriyelileri korumak için, tampon bölge veya uçuşa yasak bölge oluşturulması önerisinde, bulunmayacağı. ABD

Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu'nda konuşan Orgeneral Lloyd Austin'in, mültecilerin korunması için, kara birlikleri gerektiği, ancak böyle bir gücün mevcut olmadığı. Austin'in, mülteci krizi devam ettiği sürece, yardım eli uzatan ülke sayısının da artmasını, umduğunu kaydettiği.

        - Mesela, ABD Savunma Bakanı Carter'ın, geçen hafta, Pentagon binasında, basına kapalı özel bir akşam yemeğinde, Washington'da, Türkiye üzerine çalışan sekiz uzmanla bir araya geldiği. Benzer bir toplantıyı, 2010'da ilişkilerin gergin olduğu dönemde, zamanın Dışişleri Bakanı Clinton yaptığı. Bu arada, Pentagon Sözcüsü Cook'un, "YPG'yle koordinasyonun, Suriye'de IŞİD karşıtı kuvvetlerle, koordinasyona ek olduğunu. Bu çabalar için, hava desteğinin, etkili biçimde devam ettiğini ve devam edeceği" yanıtını verdiği. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kirby'nin de "Biz YPG'yi terörist örgüt olarak değerlendirmiyoruz. Suriye'de, IŞİD'e karşı mücadelede başarılarını da kanıtladılar, birlikte çalışmayı sürdüreceğiz" dediği.

- Mesela, Reuters haber ajansının yayınladığı analizde, Türkiye'nin büyük destek verdiği Ahraruş Şam'ın (Şam'ın Hürleri) örgütünün, Suriye'de IŞİD'den sonra, en güçlü muhalif örgüte dönüştüğünü yazdığı. Reuters'in, "Suriye'deki muhalifler, Nusra'ya silahlarının çoğunu Ahraruş Şam'ın tedarik ettiğini söylüyor. Bu durumun, hâlâ sürüp sürmediği net değil" diye yayın yaptığı.

- Mesela, İngiliz Financial Times gazetesinin, Türkiye'ye ilişkin, tam sayfa bir analize yer verdiği. Kasım ayında, G20 zirvesine ev sahipliği yapacak NATO üyesi ve AB adayı Türkiye'nin tek bir adamın hırslarına esir düşme riski taşıdığı, "Gelecek için bir soru var. Türkiye, yönetilir olup olamayacağıyla karşı karşıya. Seçimler yapılırsa, seçmenler Haziran ayında, ülke için verdikleri kararı tekrarlayacak gibi görünüyor. İki olasılık da, Erdoğan'a seçimleri iptal için, bir bahane verebilir" dediği.

        Bu gelişmeler sonrası; Washington'dan umudu kesen asrın liderinin, Moskova ile flört ederek ABD'ye yaparım ha mı mesajı vermek istemiş olduğu anlamı da çıkıyor. Ama dünya bizler kadar sazan değil, asrın liderine kanmıyor. 

        Bu arada, tüm okurlarımın bayramını, candan kutlar, sevdikleri ve beraber olmak istedikleriyle sağlıklı bir birliktelik dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları