Yeni ufuklara eski söylemler

Gelişmelerden memnun musunuz? Ankara'dakiler, 3. dünya savaşının fitilini ateşlemeye hazırlanırken, eminim hala, açılım, saçılım gibi, teorik ve filozofik konuları tartışıyor olacağız. Olsun, yıllarca dövüşmekten konuşmaya fırsat bulamayan ülkem için bu da bir ilerleme. Ama memleket elden gitmiş, biz işin hala felsefesini yapıyoruz.

                Güneyimiz, bir yangın yeri. Sınırlarımızın içini kontrol edemezken, bir de sınırlarımız dışında, olanlara nane oluyoruz. Aklınıza, ne yani, ülke sınırlarımızı koruyamayacak mıyız? gibi bir soru gelebilir. O zaman adama sorarlar, şimdi mi birilerinin aklına geldi sınırları korumak? Arkadaşın, başkanlık kaprisi yüzünden, Ankara'da, adam gibi bir iktidar bile yok. Güneyden ve ülkemin her köşesinden, her gün bir yiğidimin şehit haberi. Kahpelikte sınır tanımayanlar, enbaştakinden öğrendikleri gibi, bir de kalkıp mağduru oynuyor.

                Mesela, sizler televizyonlardan, Avrupa ziyaretini, hep başarı diye izlediniz. Olayın perde arkası ise, yabancı basında. Mesela Belçika'da, ev sahibi ülkenin korumalarıyla Erdoğan'ın, korumalarının itişip kakıştığını okumadınız. Mesela, Avrupa'da, Erdoğan aleyhine düzenlenen protesto gösterileri, mitingler ve oralarda söylenen suçlamaları duymadınız. Bizimki, Batılı liderlerin gösterdiği ilginin, kendisine olduğunu sandı. Oysa olay, nasıl yaparız da, Türkiye'yi kazıklayıp, birkaç milyon mülteciyi daha, orada tutarız oyunu.

Bu arada etrafta, seçim öncesi sülalenin, yurt dışında mekân tuttuğu yolunda, söylentiler ve görseller. İran'da Zencani idamla yargılanıyor. Rıza şimdilik dışarıda, ne tesadüfse. Bu arada, dar gelirlinin enflasyon hesabı yaptığı pazar yerleri, el yakıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemin, bir zamanlar fukara balığı olan palamut bile, tanesi 10 liradan satılıyor.

Ancak siyaset sahnesinde, yeni bir tezgâh var. Farkında mısınız, Erdoğan'ın, başta milletvekilliği adaylığına bile karşı çıktığı, ancak batı başkentlerinde, ekonomi konusunda saygınlık yaratmış bir isim, AKP'nin başına geçirilmek üzere parlatılıyor. Son olarak yolsuzluk konusundaki açıklamaları ile partisinin tutumu konusundaki sözleri, tüm basında. Siz anladınız kimden söz ettiğimi.

Dış politika da ülke, yapa yalnız. Rusya, batı basınına göre Türkiye'nin Suriye konusundaki tüm planlarını, temelden yıktı. Tüm Suriye hava sahasını, uçuşa kapattı. Tüm muhalif güçleri, bombalıyor. Ve hatta adamlar, Hazardaki savaş gemilerinden attıkları füzelerle, İŞİD'i tarumar ettiler. (Bu da ABD'ye mesaj aslında) Türkiye'ye teklif ettikleri, koordinasyon konusunda, hayret bir şekilde, İsrail topa girdi. İki ülke askeri yetkilileri, anlaşmayı doğruladı. Suriye Kara Kuvvetleri, saldırıları başlattı. Rusya ise, İŞİD katillerinin, Türkiye sınırına kaçmakta olduğunu duyurdu.

Bizimki, Rusya'ya kafa tuttu, aklınca. Sen, her türlü can damarlarını, Ruslara teslim et, sonra kalk, kafa tut. Yedirmezler adama. Elektrik ve tüm sanayinde bağlı olduğun, doğal gazda, kuyruğundan yakalanmışsın. Turizmde yakalanmışsın. İnşaat sektöründe yakalanmışsın. Gıda sektöründe, topun ucundasın. Nükleer santralını adamlar yapıyor. Kime ve nasıl efeleniyorsun?

Yağmur bulutlarının üzerinden geçtiği her kentimizde doğal afetler. Kargaşa içinde yaşayan ülkemin, zaten bir felaket olan, trafik sistemi, şimdilerde bir faciaya dönmüş durumda. Yıllarca yurt dışında kaldım, 35 senedir bulunduğum yabancı ülkede, burada bir günde freni patlayan araç haberi kadar haber duymadım. Ne meretse, bizdeki tüm kamyon ve otomobillerin freni patlıyor. Neden onların ki patlamıyor. Herhalde bize, bozuk arabaları kakaladılar. Acaba patlayan, araçların freni mi, yoksa insanların dengesi mi? Arabalar son model, yüz binlerce lira. Yollarda ise bisiklet devrimini görmemiş, attan otomobile geçmiş sürücüler. Sorun hangisi acaba?

Evet, sevgili okurum, dünya siyasi, iktisadi ve teknolojik olarak yeni ufuklara açılırken biz hala mal bulmuş mağrip hesabı eskilerden medet umuyoruz. Allah sonumuzu hayretsin başka ne diyebilirim.

Yazarın Diğer Yazıları