ABD'nin öldürmeye karar verdiği Bagdadi!

İçin için yanmaya devam eden Orta Doğu'nun en "tartışılan" ve en "kanlı" örgütü IŞİD ile liderlerinden Ebubekir el Bagdadi'nin kimliğini, bugünlerde masaya yatırmak gerekiyor.

Zira ABD, Bagdadi'nin öldürülmesini öncelikli olarak kararlaştırmış bulunuyor.

Bagdadi'nin biyografisinden ortaya çıkarılan ve çoğu Newsweek, The Economist vb.. dünyaca itibarlı dergilerde yayınlanan bilgilerin satır aralarını değerlendirdiğinizde ortaya yoruma açık çok ilginç ilişkiler çıkıyor.

Ebubekir el Bagdadi'nin Samarra'da 1971'de doğduğu biliniyor.

Ailesinin bazı üyelerinin Saddam'ın çok yakınında bulunduğu ve BAAS rejiminde önemli roller üstlendiği hatırlanıyor.

Sünni aşiretler biat ediyor

Saddam İslami Araştırmalar Üniversitesi'nde mastırını yapan Bagdadi, daha 1999'da doktorasını bitirmeden amcası onu "Müslüman Kardeşler"le tanıştırıyor ve hedefi Sünni devletler kurmak olan "Müslüman Kardeşler"in Irak'taki önemli bir üyesi oluyor.

Daha sonra, ABD'nin Irak'ı işgalinin ardından direniş kararı verildiğinde kendisine üniversiteden çok sayıda taraftar bulabiliyor.

2000-2004 döneminde iki defa evleniyor ve altı çocuğu dünyaya geliyor.

Bağdat'ta Tobchi adlı yoksul mahalledeki camide imamlık yükleniyor.

Amerikan ordusunun 2003'te Irak'ı işgalinden sonra, El Kaide'nin kurduğu Zarkawi liderliğindeki Irak koluyla temasa geçiyor ve buranın etkin üyeliğine getiriliyor.

Gerek üniversitede gerek camide çok sayıda taraftar topluyor.

Orta ve Kuzey Irak'ta içinde aşırı Sünniler ve Baasçıların da olduğu "Sünni Direniş Ordusu" adlı bir gruba liderlik yapmaya başlıyor.

2004 Şubat'ın da Felluja da, Amerikalıların operasyonunda aranmakta olan bir arkadaşının evinde yakalanıyor.

Çoğu, Saddam ordusu komutanı ve Amerika'ya karşı savaşan grup liderleri olmak üzere 24 bin tutuklunun bulunduğu Bucca cezaevine konuyor.

Böylece; Bucca Cezaevi'nde, onun El Kaide şemsiyesi altında IŞİD'in gelişme projeleri gündeme giriyor.

Cezaevinden serbest bırakılırken artık IŞİD'in temeline Saddam'ın komutanları ve Sünni milisler yerleşiyor.

Ayrıca "seyyid" olması iddiasıyla bütün Sünni aşiretler kendisine biat ediyor.

Bu arada; El Kaide, Bagdadi'yi bu defa Şam'a gönderiyor.

Görevi; Suriye üzerinden Amerikalılarla savaşacak cihatçıları Irak'a geçirmek olarak belirleniyor.

Zevahiri kendisine cephe alıyor

Beşar Esad bu faaliyetlere, ABD'ye karşı olduğundan göz yumuyor.

Bagdadi, Şam'ın yoksul Jaramana bölgesinde imamlık yaparken cihatçı da toparlıyor.

Sık sık tutuklanırken kısa bir süre sonra "ilginç" biçimde serbest bırakılıyor.

Bagdadi, artık El Kaide'nin Irak kolunda akademik unvanı olan ve koordinatörlük görevine getirilen bir komutan konumunu kazanıyor.

Bagdadi, El Kaideyle aslında çoktan ters düşüyor.

Irak ve Suriye'de bir Sünni devleti kurulması tezini savunmaya başlayınca Suriye'de ki El Kaide kolu El Nusra cephesi ve El Kaide lideri Ayman el Zevahiri kendisine cephe alıyor.

El Kaide'nin Irak kolu olan IŞİD'in liderleri Iraklı Abu Umar ve Mısırlı Masri, 2010'da Amerikan kuvvetleri tarafından toplandıkları ev basılarak öldürülüyor.

Yerleri Bagdadi'nin, IŞİD'in Bağdat'taki komutanı Al Rawi'ye kuryeyle gönderdiği mektubun Irak istihbaratınca ele geçirilmesiyle ortaya çıktığı öne sürülüyor.

Olayın ardından Bagdadi yakın arkadaşı ve IŞİD'in Askeri Konseyi Başkanı Hacı Bekir, IŞİD'e Askeri Komutan olarak hakim olunca Bagdadi de "Emir" ilan ediliyor.

Herkesle iş birliği yapıyorlar

Al Nusra'ya ve Zevahiri'ye meydan okurlarken; ilk eylemleri, aşiretler ve Saddam ordusunun gerideki komutanlarıyla bir devlet kurmanın adımı olarak Rakka'nın işgali gerçekleştiriliyor.

IŞİD bilindiği gibi, Suriye topraklarını kullanarak Irak'ta Musul dahil önemli şehirleri ve bölgeleri ele geçiriyor.

Iraklı Sünnilerin çoğunun desteğini kazanıyor.

Suriye'de yüz binlerce taraftar bulabiliyor.

Binlerce hava akınına rağmen hâlâ oradalar.

Herkesin onları kullandığı gibi, onlar da herkesle iş birliği yapıyor.

Doğal olarak, herkesin menfaati oldukça da orada kalacaklar.

Ne var ki ABD'nin Bagdadi'yi "mutlaka" ortadan kaldırma operasyonu da Orta Doğu'yu bekliyor.

Yazarın Diğer Yazıları