Türkiye için 1. Dünya Savaşı işaretleri!

Her ne kadar Suriye'nin "resmen" parçalanması için toplantıların ilki bugün başlıyorsa da, komşumuz ve yakın zamanda dostumuz bir ülkenin yarattığı, siyasi, coğrafi, ekonomik ve askeri "derin" durum üzerinde hassasiyetle durmak gerekiyor.

Her şeyden önce, Türkiye'nin içine düştüğü "tehlikeli süreç" aslında tüm gerçeği açıklıyor.

"Tarih tekerrürden ibarettir" uyarısının boşuna yapılmadığı bir kez daha yaşanıyor.

Gerçekten de fotoğrafa dikkatlice bakıldığında, 1. Dünya Savaşı'nın kaba da olsa, silik de olsa, "na tamam" da olsa o kara günlerin gölgesi düşüyor.

 Hatırlanırsa; Osmanlı'ya karşı Orta Doğu'da başlayan isyanı İngilizler körüklerken, Balkanlarda Ruslar başrol oynuyordu.

Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlar Anadolu'yu işgale girişmişlerdi.

1. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda Kurtuluş Savaşı sırasında Kürtlerin büyük  bölümü Türk kardeşleriyle cephede mücadele verirken daha sonraları Şeyh Sait isyanı ile neyi amaçlıyordu. Üstelik arkasında İngilizler bulunuyordu.

Almanya ile 1. Dünya Savaşı'nda aynı saftaydık.

Ve ne yazık ki birlikte yenildik.

2. Dünya Savaşı'nın da trajedisi ise bambaşkaydı.

Türkiye bu kez savaşa katılmıyordu.

 Rusya  2. Dünya Savaşı sırasında Karadeniz'in kuzeyinde Türk asıllı ve Müslüman milyonlarca insanımızı öldürüyordu.

 Trenlere doldurularak Orta Asya'ya ölüme gönderilmedi mi Kırım Türkleri. Ahıska Türkleri bugün Türkmenlere yapılanlardan çok daha ağır Rus katliamları yaşıyordu.

***

Orta Doğu'da Esad'a karşı isyan, dört yıl sonra herkesin Türkiye'ye karşı birleştiği bir savaşa dönüşme sürecini yaşıyor.

Ruslar, Amerikalılar, İngilizler ve Fransızlar Kürt devleti kurmak isteyen teröristleri zaman zaman alenen savunup silah veriyor.

Türkiye, Orta Doğu'ya müdahale etmesin diye PYD-PKK birçok ilçede isyan  çıkarıyor.

ABD alenen, PYD terör örgütü değil IŞİD'e karşı savaşan müttefikimiz, diyor.

Demekle de kalmıyor silahlandırıyor.

 Türkiye 1. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi bağırıp çağırmaktan herkese "posta" koymaktan bir adım ileri gidemiyor.

 NATO'nun içindeki birçok ülke Esad'la uzlaşmış Kürtlere devlet kurma derdinde Rusya yine aynı saldırgan politikasını sürdürüyor.

Bu arada, Esad'dan çok Türkiye eleştiriliyor.

Türkiye Batı kamuoyunun hedef tahtasına konuyor.

 Ve yanımızda müttefik olarak yine Almanya görülüyor.

 Rusya, Suriye'de bu kadar saldırganlığa başlamasa Ukrayna'da Almanya etkisini yok etmeye çalışmasa Baltık ülkelerini tehdit etmese, Merkel bizi bu kadar sever miydi sorusu zihinlere takılıyor.

Halen, 1. Dünya Savaşı'nda Rusya'yı savaşa sokan Türkiye'nin adı hatırlanıyor.

 Alman savaş gemilerinin adını Yavuz ve Midilli diye Türk gemisine çevirip Kırım'ı bombalatma emrini Enver Paşa veriyor.

Bu defa da Rus savaş uçağını düşüren tek  NATO ülkesi Türkiye oluyor.

 Rusya'yla neredeyse savaş halinde olduğumuz zaten biliniyor.

***

Büyük oyunda yine piyon durumuna düşmemek için Orta Doğu'da yarın sabah kimin kime müttefik olacağını daima düşünmek ve sürprizlere hazır olmak icap ediyor.

Dileyelim ki toplantılardan tam "mutabakat" sağlanır ve en azından sınırlarımız tehlikelerden uzak kalır.

Ne var ki "Kurtlar Sofrası"nda Suriye'nin yara almadan kurtulması mümkün görülmüyor.

Dolayısıyla Türkiye'nin de bu oyundan nasibini alması bekleniyor.

Tabii ki ülkemizi ve milletimizi zor günler bekliyor.

Öncelikle, PKK'nın dış destekle çıkarmak istediği isyanları tamamen bastırırken, Suriye sorunundan "elimizi eteğimizi" çekmemiz artık kaçınılmaz bir durum arz ediyor.

Bir zamanlar "Ret Cephesi" altında toplanan Libya'nın ateşli lideri Kaddafi, Mısır'ın efsanevi ismi Abdülnasır, Filistin'in  unutulmaz siması Arafat, Suriye'nin sabırlı başkanı Hafız Esad ve nihayet Irak'ın kanlı hâkimi Saddam Hüseyin'in ülkeleri şimdi teker teker, şu veya bu şekilde parçalanıyor bölünüyor.

Anlaşılan Batı Dünyası, İsrail'in gözetimi ve teşviki altında, Orta Doğu'yu  ufaltmaya doyamıyor. 

 

Yazarın Diğer Yazıları